Adlaşmış sıfat nedir? Örnekler ile adlaşmış sıfat konu anlatımı
Adlaşmış sıfat, normalde bir adı nitelemesi gereken sıfat türünden sözcüklerin, o adın yerine geçecek şekilde kullanılması yoluyla cümle içinde ismin yerine kullanılması ile ortaya çıkan bir sözcük türüdür. Normalde sıfat türünde olan bazı sözcükler, sıfat olarak kullanıldıklarında bir ismi tamamlayan niteleme sıfatı olarak işlev görürken, kimi durumlarda çekim eki almış halde veya hiçbir ek almamış halde, niteledikleri ismin tamamen yerine geçerek isim olarak kullanılabilirler. Bu durumda bu sıfatlar artık “adlaşmış sıfat” haline gelmiş demektir. Adlaşmış sıfat nedir? Adlaşmış sıfat konu anlatımı...
Sıfatlar, isim türündeki sözcükleri çeşitli yönlerden niteleyen, yani isim türündeki sözcüklerin çeşitli özelliklerini belirten sözcüklerdir. Sıfatlar, isim (ad) türündeki sözcükleri hangi yönden tamamladığına göre, "niteleme sıfatları" ve "belirtme sıfatları" şeklinde genel iki kategoriye ayrılırlar. Belirtme sıfatları kendi içinde işaret sıfatları, sayı sıfatları, belgisiz sıfatlar ve soru sıfatları şeklinde alt türlere ayrılır. Niteleme sıfatları, isimleri renk, hareket, şekil ve durum gibi yönlerden niteleyen sıfatlara verilen addır. Yani niteleme sıfatlarının isimlerin kalıcı olan özellikleri yönünden tamamladığını söylemek yanlış olmayacaktır. Adlaşmış sıfat da işte bu niteleme sıfatlarının kimi durumlarda, nitelediği ismin yerine geçerek ismin yerine kullanılması yoluyla ortaya çıkar.
ADLAŞMIŞ SIFAT ÖRNEKLERİ
Adlaşmış sıfat cümleleri bazı örnekler:
- "İhtiyar adam da bizimle birlikte geldi" cümlesindeki "ihtiyar" sözcüğü, isim olan "adam" kelimesini niteleyen bir sıfattır. "İhtiyar da bizimle birlikte geldi" şeklinde kullanıldığında ise "ihtiyar" sözcüğü, ismin yerine geçerek adlaşmış sıfat olmaktadır.
- "Büyük bisikletin sana daha uygun olduğunu düşünüyorum" cümlesindeki "büyük" sözcüğü, bisiklet sözcüğünü niteleyen bir sıfat olarak işlev görmektedir. Bu cümle, "Büyüğün sana daha uygun olduğunu düşünüyorum" şeklinde kurulduğunda, "büyük" sözcüğü artık adlaşmış sıfat olarak adın yerini almaktadır.
- "Akıllı insanlar her zaman başarmanın bir yolunu bulur" cümlesinde, "akıllı" sözcüğü, "insanları" niteleyen bir sıfat durumundadır. Bu cümle, "Akıllılar her zaman başarmanın bir yolunu bulur" şeklinde kurulduğunda, "akıllılar" sözcüğü, "akıllı insanlar" anlamında, yani "insanlar" isminin yerine geçen bir adlaşmış-sıfat haline gelir.
- "Büyük kişiler küçük kişilere saygı göstermelidir" cümlesinde, "büyük" ve "küçük" sözcükleri, "kişileri" niteleyen sıfatlar olarak işlev görürler. Ancak bu cümle, "Büyükler küçüklere saygı göstermelidir" şeklinde yeniden kurulacak olursa, "büyük" ve "küçük" sözcükleri, "kişilerin" yerine geçerek, adlaşmış sıfat olacaktır.
ADLAŞMIŞ SIFAT FİİLİMSİ MİDİR?
Adlaşmış sıfat-fiiller adlaşmış olmalarına rağmen fiilimsi sayılmasına rağmen, adlaşmış sıfatlar fiilimsi değildir.
ADLAŞMIŞ SIFAT NASIL BULUNUR?
Cümle içinde adlaşmış sıfatları bulmak çok zor değildir. Herhangi bir cümlede, sıfat kökünden bir sözcük, çekim eki almış şekilde veya ek almaksızın bir ismin yerine kullanılacak olursa, adlaşmış sıfat olarak kullanılmış demektir.
ADLAŞMIŞ SIFAT FİİL
Adlaşmış sıfat-fiiller de, sıfat fiillerin bir çeşidi olarak görülebilir. Ancak adlaşmış sıfat fiiller, doğrudan sıfatlardan değil de sıfat fiillerden oluştuğu için, normal adlaşmış sıfatlardan farklıdır. Adlaşmış sıfat-fiilleri oluşturan sıfat-fiiller ise, fiil şeklindeki sözcüklerin sonuna bazı ekler getirilerek sıfat haline gelmesiyle oluşur. Örneğin, "görmek" fiili, "gör" köküne ek getirilerek "görülecek" şeklinde sıfat haline getirilebilir. Fiilden türetilen bu sözcük, cümle içinde bir ismi niteleyerek sıfat olarak kullanılır. Örneğin, "Görülecek hastalar bugünlük bitti" cümlesinde "görülecek" sözcüğü, "hastaları" niteleyen bir sıfat olarak kullanılmaktadır. Ancak bu cümle "Görülecekler bugünlük bitti" şeklinde kurulacak olursa, "görülecek" sözcüğü "hasta" sözcüğünün yerine geçerek, adlaşmış sıfat-fiil olarak işlev görür. Adlaşmış sıfat fiillerin cümle içinde kullanımına örnekler:
- "Aldıkları ürünleri bize de gösterdiler" cümlesinde, "aldıkları" sözcüğü "ürünleri" niteleyen bir sıfat-fiil olarak kullanılmıştır. Bu cümle, "Aldıklarını bize de gösterdiler" şeklinde kurulduğunda, "aldıklarını" sözcüğü artık adlaşmış sıfat-fiil haline gelir.
- "Çalışan öğrenciler ile çalışmayan öğrenciler arasında elbette fark olacaktır" cümlesinde, "çalışan" ve "çalışmayan" sözcükleri, "öğrencileri" niteleyen sıfat-fiiller olarak işlev görürler. Her ikisi de, "çalışmak" fiil kökünün ek alması sonucunda öğrencileri niteleyen sıfat görevindedir. Bu cümleden, nitelenen "öğrenci" kelimesi çıkarıldığında, bu sıfat-fiiller artık adlaşmış sıfat fiil olacaktır: "Çalışanlar ile çalışmayanlar arasında elbette fark olacaktır" cümlesinde, "çalışanlar" ve "çalışmayanlar" sözcükleri, "öğrencilerin" yerine geçen kelimeler haline gelir. Bu durumda her iki sözcük de adlaşmış sıfat-fiil olmuş demektir.