Rusya'daki bir araştırma merkezinde görevli ekip, uzaylılar tarafından kaçırılma gibi ilginç olayların uykuda REM evresi sırasında rüya görerek açıklanabileceğini öne sürdü. Ama en başta REM uykusunun ne olduğundan bahsedelim.
İnsanın bedeni kadar zihnini de dinlendiren ve insan beyninin yeni bir güne hazırlanması için kesinlikle gerekli olan uyku 4 evreden oluşur. Uykunun 4 evresinden biri olan REM evresi diğer evrelere nazaran oldukça farklıdır. Gece boyunca uykunun en ağır olduğu evre olan REM evresi aynı zamanda rüyaların da görüldüğü evredir. REM uykusu ya da Türkçe adıyla "hızlı göz hareketi" esnasında beden hareketsiz kalır.
Bu yüzden halk arasında REM uykusundan uyku felci olarak da bahsedilebilir. REM uykusunun en önemli noktası, insan bedeni hareketsiz kalsa bile insan beyni REM uykusu boyunca tıpkı uyanıkmış gibi çalışmaya devam eder. REM uykusu esnasında uykuda olan canlının gözleri hareket etmeye devam eder. Zaten uykunun bu evresine REM adı verilmesinin sebebi de budur. REM kelimesi, İngilizce "Rapid Eye Movement" cümlesinin baş harflerinden oluşmaktadır.
Konuya geri dönecek olursak, araştırmacılar lüsid rüya veya diğer adıyla berrak rüya gördüğünü iddia ettiği 152 kişiyi bir araya getirdi. Lüsid rüya, kişinin rüya gördüğünün farkında olduğu bir rüyadır. Araştırmacılar daha sonra bu kişilerden, uzaylıları veya UFO'ları bulmaya teşebbüs etmesini istedi. Gönüllülerin 144'ünün dünya dışı varlıklar veya uzaylılar tarafından kaçırılma gibi olayları içeren rüyalar gördüklerini tespit ettiler.
Uzaylı rüyası görenlerin yüzde 61'i uzaylıların bilim kurgu filmleri veya romanlarındaki karakterlere benzediğini söyledi. Yüzde 19'u sıradan insanlar gibi olduklarını, yüzde 4'ü ise rüyasında görünmez varlıklarla karşılaştığını belirtti. Rüyaların yüzde 10'u gerçek bir UFO içinde görülürken, yüzde 3'lük bir kısım da UFO'nun uçtuğunu vurguladı.
Gönüllülerden biri, "Beni arayan bir uzaylı gördüm. Uzun kafalı, gri tenli ve iri gözlüydü. Burnu yoktu. Çok korktum, ama bunun bir rüya olduğunu hatırladım" dedi. Bir başka gönüllü ise yaptığı açıklamada "Pürüzsüz mavi tenli, büyük kafalı, siyah renkli gözleri olan, dört parmaklı uzun kolları olan bir uzaylı gördüm. Kafamda korkma biz arkadaşız ifadesi belirdi" dedi.
Bilim insanları ulaştıkları bulgular ışığında, insanların bu tür rüyalar görerek, gerçekle karıştırabileceği sonucuna vardılar. Bununla birlikte önceki araştırmalarda, UFO veya uzaylılarla karşılaşma hikayelerinin yaklaşık yarısının kişinin uyurken veya rahatlama durumunda gerçekleştiğinin belirlendiğini de söylediler.
Araştırmanın dikkate alınması gereken bazı sınırlamaları da var. Tüm sonuçlar katılımcılar tarafından bildirildi ve çalışma laboratuvar ortamında değil, çevrimiçi olarak gerçekleşti.
2005'te de gerçekleşen bir araştırmada, psikologlar uzaylılar tarafından kaçırıldığını söyleyen 10 kişiyle görüşmüş ve iddialarının uyku felci yani REM uykusuyla bağlantılı olduğu sonucuna varmıştı.
Dünya dışı varlıklar tarafından kaçırılma hikayelerinde özellikle 1960'lardan sonra patlama yaşandı. En ünlü olaylardan biri ise Amerikalı bir çift olan Barney ve Betty Hill çiftine ait. 1961'de uzayların kendilerini kaçırıldıklarını iddia eden çift bir anda gündeme oturmuş ve kaçırılma hikayelerinin popüler kültürün bir parçası haline gelmesini sağlamıştı.
İnsanların rüya ile gerçeği birbirine karıştırması durumu başka olaylar da gündeme gelmişti. Bununla birlikte bazı kişiler, uzaylar tarafından kaçırılma hikayelerinin çok az bir kısmının rüyaların bir ürünü olmadığını ve açıklanamayan bazı ayrıntılara sahip olduğunu ileri sürüyor.