Dilekçe ABD, Avustralya, Bangladeş ve Endonezya hükümetlerine hitaben kaleme alındı.
Açıklamada uluslararası iş birliği, yardım ve koruma sağlama sorumluluğunun paylaşılması yoluyla sürekli destek olmadan Arakanlıların haklarının ihlal edilmeye devam edeceği uyarısı yapıldı.
Kadınlar da dahil olmak üzere kamplardaki bazı Arakanlıların taciz ve zorunlu karantina tedbirlerinin mağduru olduğuna dikkat çekilen açıklamada, bu durumun Arakanlıların yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ve salgın belirtisi bildirimi yapmamaya sevk ettiğine dikkat çekildi.
Açıklamada, Arakanlıların telefon ve internete erişim kısıtlamaları nedeniyle Kovid-19 hakkında gerekli bilgileri alamadığı da ifade edildi.
Uluslararası Af Örgütüne göre, mülteci kamplarındaki yaklaşık 400 kişiye Kovid-19 testi yapıldı ve 40 kişide virüs görüldü.
ARAKANLI MÜSLÜMANLARA ETNİK TEMİZLİK
Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM'ye göre Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.