İsrail'de sivilleri ve işgal altındaki Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcileri silahlandırma kampanyasıyla tanınan aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Batı Kudüs'te üç İsraillinin öldürüldüğü noktada "bireysel silahlanmayı artırma" çağrısı yaptı. Ben-Gvir, 3 İsraillinin silahlı saldırı sonucu öldürüldüğü Batı Kudüs'ün girişinde basın mensuplarına açıklama yaptı. Saldırının "Hamas ile konuşulmaması gerektiğini ortaya koyduğunu" savunan Ben-Gvir, "Her taraftan gelen eleştirilere rağmen gerek acil durum hizmetleri çalışanları gerekse sivillere, her yerde silah dağıtmaya devam edeceğim. Defalarca görüyoruz ki silah hayat kurtarır." dedi.
Ben-Gvir, bu nedenle bir buçuk aydır "silah kullanma kursları açtığını, silah dağıttığını ve sivillerin silah ruhsatı alımını kolaylaştırdığını" kaydetti. Polisin olmadığı yerde silahlı sivillerin "hayat kurtarabileceğini" savunan Ben-Gvir, Hamas ile Gazze'de varılan mutabakata karşı tutumunun bilindiğini, saldırının Hamas tarafından düzenlendiğini ileri sürdü.
Batı Kudüs'te düzenlenen silahlı saldırıda 3 İsrailli öldürülmüş, 3 kişi de ağır yaralanmıştı. İsrail polisi, saldırıyı düzenlediği ifade edilen işgal altındaki Doğu Kudüs sakini iki Filistinlinin izindeki silahlı iki asker ve bir silahlı sivil tarafından öldürüldüğünü açıklamıştı.
KATLİAMIN SIKI DESTEKÇİSİ
İsrail'de Yahudi üstünlükçü siyasetiyle tanınan Ben-Gvir, işgal altındaki Batı Şeria'da yasa dışı Yahudi yerleşim biriminde yaşıyor ve uzun süredir tartışmalı bir figür olarak öne çıkıyor.
İsrail basınındaki haberlere göre, 7 Ekim'deki olayların ardından Ben-Gvir'in sivilleri ve yerleşimcileri silahlandırma kampanyası kapsamında, İsrailli ve yabancı silah şirketlerinden yaklaşık 25 bin silahın yanı sıra mühimmat ve diğer savaş malzemeleri satın alındı.
"ŞEYTANIN AVUKATI" OLARAK BİLİNİYOR
İsrail'in çeşitli yerlerinde sivillere silah dağıttığı görüntüleri paylaşan Ben-Gvir'in bu kampanyasına İsrail güvenlik otoritelerinin endişeyle yaklaştığı basında yer aldı. Ben-Gvir, 7 Ekim'den sonra sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınan kişilerin İsrail bayrağı önünde elleri kelepçeli halde çekilen fotoğraflarını paylaşmıştı.
İşgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da Yahudi yerleşimcilerin şiddet eylemlerini teşvik etmesiyle bilinen Ben-Gvir, fanatik Yahudilerin terör saldırılarına ilişkin davalarda avukatlık yaptığı için Filistinliler tarafından "katillerin avukatı", "şeytanın avukatı" ve "sabıkalı" olarak adlandırılıyor.
Ben-Gvir, İsrail'in 1998'de terör eylemleri nedeniyle yasakladığı ve ABD'nin terör örgütü olarak tanımladığı ırkçı "Kah" hareketinin de geçmişte bir üyesiydi.
Görüşlerinin radikalliği nedeniyle askerlikten muaf tutulan ve hakkında "nefret, kışkırtıcı söylem ve ırkçılık" gibi suçlamalardan 53 iddianame hazırlanan Ben-Gvir, 2007'de "ırkçılık ve terör örgütünü desteklemek" suçundan hüküm giymiş, aşırı görüşleri nedeniyle askerlikten "ideolojik çürük" olarak terhis edilmişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yılbaşında göreve başlayan koalisyon hükümetinde Ben-Gvir, ülkedeki kolluk kuvvetlerinden sorumlu Ulusal Güvenlik Bakanlığına getirilmişti.