Suriye'de son dakika gelişmesi: Savaş uçakları İdlib, Hama ve Halep'e bomba yağdırdı

Savaş uçakları, Suriye’nin İdlib kentinde sivillerin yaşadığı bölgelere hava saldırıları düzenlemeye devam ediyor. 25 Aralık’tan beri bölgeyi aralıksız olarak vurmaya devam eden savaş uçakları yeni yılın ilk 5 gününde de İdlib başta olmak üzere Hama ve Halep kırsalları ile Suriye’nin kuzeybatısındaki Lazkiye’nin büyük bir kısmını içine alan Gerginliği Azaltma Bölgesi’ne bomba yağdırdı.

İdlib'de hayati öneme sahip alt yapı tesislerini hedef alan Suriye Ordusu 2 Ocak'ta Arşani su dağıtım ve pompalama istasyonunu bombaladı. Saldırı sonucu su istasyonu kullanılmaz hale gelirken yaklaşık 250 kişinin suyu kesildi. Halep kırsalında tavuk çiftlikleri hedef alındı. Binlerce hayvan telef oldu. Çadır kamplar, alt yapı tesisleri ve üretim çiftliklerini hedef alan saldırılar İdlib'de büyük bir paniğe neden oldu. İdlib'de çok zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren milyonlarca sivil saldırıların tekrar zirve noktasına ulaşmasının ardından güvenli bölgelere doğru göç etmeye başladı.

SALDIRILAR EN ÇOK ÇOCUKLARA ZARAR VERİYOR

Saldırılardan en büyük zararı yine çocuklar gördü. Birleşmiş Miletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), yeni yılın ilk 4 gününde Suriye'nin kuzey batısında artan şiddet olayları yüzünden 2 çocuğun öldüğünü 4 çocuğun ise yaralandığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Ağı da (SNHR), Rusya'nın İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ne bugüne kadar 306 hava saldırısı yaptığını, saldırılarda en az 847 sivilin öldüğünü duyurdu.

"SALDIRILARI DURDURUN"

Türkiye ve Rusya arasında 2020 yılının Mart ayında imzalanan ateşkes anlaşmasının ardından uzun bir süre sessiz kalan İdlib'de tansiyon bir kez daha yükseldi. Son yılların en büyük saldırılarının gerçekleştiği bölgede büyük bir korku hakim olmaya başladı. Yeni bir insanlık dramının yaşanmasından endişe eden Birleşmiş Milletler Suriye Krizi İçin Bölgesel İnsani Yardımlar Koordinatör Yardımcısı Mark Cutts da, "Sivillere ve sivil altyapıya saldırılar durmalı" çağrısı yaptı. Halen su krizi ile karşı karşıya bulunulurken, sivil altyapıya yönelik yıkımın devam etmesinin sadece sivillerin daha fazla acı çekmesine neden olacağını belirtti.