Göreve başlayacak yeni ABD Kongresi, yeni çekişme ve tartışmaları da beraberinde getirecek. Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Kongre ile ABD Başkanı Barack Obama arasında dış politikada en büyük çekişmelerin IŞİD, İran ve Küba, iç politikada da göçmenlik ve çevre konularında olması bekleniyor.
Amerikalılar, 4 Kasım'da Temsilciler Meclisi'nin tamamı ve Senato'nun da üçte biri için sandık başına gitti. Kongre'nin 435 üyeli Temsilciler Meclisi kanadına 43'ü Cumhuriyetçi, 15'i Demokrat 58 yeni isim seçildi. Böylece Cumhuriyetçiler, zaten baskın durumda oldukları Temsilciler Meclisi'ndeki sandalye sayılarını 246'a çıkartırken, Demokratlar 188'de kaldı.
Ara seçimlerde Demokrat Parti'nin kan kaybettiği 100 sandalyeli Senato'ya ise 13 yeni senatör katıldı. Yeni isimlerin sadece biri Demokrat partidenken, Cumhuriyetçiler 12 yeni senatörle buradaki sayılarını 54'e yükseltti. Demokratlar, Senato'da 44 koltuğa gerilerken, Cumhuriyetçiler yeni dağılımla Senato'daki üstünlüğü de 8 yıl aradan sonra elde etmiş oldu.
EN GENÇ ÜYE 30 YAŞINDA
Yeni üyelerle ABD Kongresi'ne cinsiyet ve ırk çeşitliliği de geldi. Temsilciler Meclisi ve Senato'da yeni dönemde 104 kadın üye yer alırken, 100'e yakın Afro-Amerikan, Hispanik ve Asya kökenli üye bulunuyor. Kadın üyeler toplam sayının yüzde 20'sine tekabül ederken, beyaz ırktan olmayanlar yüzde 17'yi oluşturuyor. New York'tan seçilen 30 yaşındaki Elise Stefanik, Kongre'ye giren en genç kadın üye olurken, Utah'tan Mia Love, Cumhuriyetçilerin ilk Afro-Amerikan kadın üyesi olarak dikkati çekiyor.
Özellikle Senato kanadında yaşları 70 ve hatta üzerinde olan çok sayıda üyenin bulunduğu Kongre'ye Massachusetts'ten seçilen 36 yaşındaki Demokrat Seth Moulton ile 35 yaşındaki Demokrat Ruben Gallego yeni dönemdeki diğer genç isimler olarak göze çarpıyor.
Kongre'nin her iki kanadında baskın hale gelen Cumhuriyetçilerin üyelerinin büyük çoğunluğunu "beyazlar" ve erkekler oluşturuyor ancak partiden Kongre'ye yeni katılan isimler durumu biraz değiştirdi. Son seçilen Cumhuriyetçilerin arasında bir siyahi senatör, 10'u Temsilciler Meclisi'nde 2'si Senato'da olmak üzere 12 Hispanik üye bulunuyor. Cumhuriyetçilerin yeni üyeleri arasında Temsilciler Meclisi'nde 22, Senato'da 6 kadın var.
OBAMA'YI ZOR GÜNLER BEKLİYOR
ABD Başkanı Obama'yı ise başkanlıktaki son iki yılında kendisini zorlayacak bir Kongre bekliyor. Zira ara seçimlerde Cumhuriyetçilerin Kongre'nin her iki kanadında da çoğunluğu eline alması, Obama'nın başkanlığının geri kalanında yapmak istediklerini icraata dökmesini güçleştirecek. Cumhuriyetçilerin, Obama yönetiminin bazı icraatlarını önlemek için Kongre'nin potansiyelini harekete geçirmesi bekleniyor.
Muhalif Kongre ile çalışmak zorunda kaldığı için "topal ördek" pozisyonuna düştüğü ifade edilen Obama'nın son iki yılında Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Kongre'de zıt açıklamalar, bazı konularda sert pazarlıklar öngörülüyor. Öte yandan Başkan Obama da Kongre'den istediğini alamadığı durumlarda bazı konularda özel başkanlık yetkisini kullanabileceği sinyalini vermişti.
İktidarla muhalefet arasında çok sayıda ihtilaflı konu var
Cumhuriyetçilerin Obama yönetimini dış politikada zorlayacağı konuların arasında İran ile yürütülen nükleer müzakereler, terör örgütü IŞİD'e karşı askeri güç kullanılmasına ilişkin yetki tasarısı, Rusya'ya yönelik daha sert yaptırımlar ile tarihi sürpriz Küba açılımı dikkati çekiyor.
Beyaz Saray yönetimi ile Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Kongre'nin "sürpriz bir şekilde" dış politikadaki birçok noktada ortak paydada buluşabileceğini düşünen Amerikalı uzmanlar, İran ile yürütülen nükleer müzakerelerin bunun dışında kalacağını görüşünde.
Brookings Enstitüsü uzmanlarından John Hudak, yasama ve yürütme bir şekilde ortak noktada buluşsa bile İran konusunun bunlardan biri olmayacağının altını çizdi. Hudak, "Bu (İran ile nükleer müzakereler), asıl fikir ayrılığı yaşanan konulardan biri olacaktır. Bu daha çok izlenen yöntemden ziyade siyasetle alakalı olacak ve eğer bunu (siyaseti) tercih ederlerse süreç, tam anlamıyla sürüncemede kalacak" diye konuştu.
Aspen Enstitüsü uzmanlarından Douglas Farrar, Kongre'nin bu konuda fikir değiştirmesinin zor olduğunu ancak 1 Temmuz 2015'e kadar uzatılan müzakerelerden somut sonuç elde etmenin Başkan Obama'nın öncelikleri arasında yer alacağına vurgu yaptı. Kongre ve Amerikan halkı tarafından kabul edilebilecek bir planın oluşturulması için Başkan ve Dışişleri Bakanlığının yapabileceği çok şey olduğuna işaret eden Farrar, "Bunları yerine getirmek onlar için zorlu bir süreç olacak" dedi.
ABD'nin, Ukrayna'ya müdahalesinden dolayı Rusya'ya uyguladığı yaptırımları AB ile koordineli olarak devam ettirmesi de Cumhuriyetçilerle yönetim arasında çekişmeye sahne olacak diğer bir konu olması bekleniyor.
Öte yandan IŞİD'e karşı askeri güç kullanılmasına yönelik yetki tasarısı, Kongre'nin bu yıl örgütle ilgili olarak ilk gündeme alacağı konuların arasında yer alıyor. IŞİD'in geleceğinin yanı sıra Suriye kriziyle ilgili tutumu ve 2014 sonunda gelen sürpriz tarihi Küba açılımı da Demokrat Partili Obama hükümetiyle Kongre'de baskın olan Cumhuriyetçilerin arasında yeni çekişme ve krizlerin patlak vermesine neden olabilecek diğer meseleler arasında yer alıyor.
Özellikle Küba açılımı, yeni Kongre'yle sonuçsuz kalabilir. Kongre'deki Küba kökenli üyelerin bu noktada Obama'ya yönelik sert eleştirileri bulunuyor. ABD ile Küba arasındaki ilişkilerin "normalleşmesine" karşı çıkan Demokrat Senatör Robert Menendez, Obama'nın açılımından "hayal kırıklığı duyduğunu" ifade etmişti. Florida Senatörü Cumhuriyetçi Marco Rubio da Obama yönetiminin Küba'ya büyükelçi atamasına müsaade etmeyeceklerini söylemişti.
GÖÇMENLİK TARTIŞMASI
İktidardaki Demokrat Parti ile muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti arasında iç politika konularında da bazı ihtilaflar söz konusu.
Kongre'nin ilk gündemine alacağı konu Kanada'nın Alberta ile ABD'nin Nebraska eyaletleri arasında kurulması öngörülen "Keystone XL" petrol boru hattına ilişkin yasa tasarısı. Senato'da reddedilen tasarı, yeni dönemde Temsilciler Meclisi'nde yeniden oylamaya alınacak. Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Kongre'nin her iki kanadından da geçmesi beklenen tasarıya karşı çıkan Demokrat Başkan Obama'nın yaklaşımı merak konusu.
İç politikada diğer en önemli konu göçmenlik. Obama önceki Kongre'de göçmenlik reformunu geçirmeyi başaramamış, yılın sonuna doğru da kendi yetkilerini kullanarak, 5 milyon yasa dışı göçmeni etkileyen paketi açıklamıştı. Ancak yeni Kongre'nin bütçe üzerindeki güçlerini kullanarak paketin uygulanmasını engellemeye çalışması bekleniyor.
ABD'de 2013'te uzun ve sert tartışmaların ardından yürürlüğe giren Sağlık Reformu "Obamacare" de yönetimle Kongre arasında tartışmaların yaşanacağı diğer bir mesele. Beyaz Saray'ın, Kongre'de sağlık reformunu savunup korumaya çalışması beklenirken, Cumhuriyetçiler, Anayasa'yı ihlal ettiğini savundukları uygulamanın kaldırılması için yeni dönemde oylamaya gitmek istiyor. Ancak reformu uygulamadan kaldırmaya yönelik Cumhuriyetçilerin baskın olduğu bir Kongre'den geçen yasa tasarısını Başkan Obama'nın onaylayıp onaylamayacağı bilinmiyor.