Partisi ikinci sıraya düşen ve rakibi Benny Gantz'ın hükümet kurma görüşmelerine yanaşmadığı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında üç ayrı dosya bulunuyor.
Hükümette yer almaması ve dokunulmazlığının kaldırılmasıyla beraber yargılanma sürecine başlanması ve bu çerçevede hakkındaki davaları kaybetmesi durumunda Netanyahu'nun hapse girebileceği öngörülüyor.
İsrail Merkez Seçim Komisyonunun kesin olmayan sonuçlarına göre, Netanyahu'nun partisi Likud, 17 Eylül'de yapılan erken genel seçimlerde 33 milletvekili çıkaran Gantz ile Yair Lapid liderliğindeki Mavi-Beyaz İttifakı'nın gerisine düşerek, meclise (Knesset) sadece 31 milletvekili gönderebildi.
Yolsuzluk davalarının gölgesinde Nisan ayındaki seçimlere giren ve hükümeti kurma görevi tevdi edilmesine rağmen başarısız olan ve bir kez daha ülkeyi erken genel seçime iten Netanyahu'nun dokunulmazlık hesabı adeta yeniden sandıktan dönmüş oldu.
Bu seçimler, başbakanlığı döneminde Donald Trump başkanlığındaki ABD yönetimine Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıtmak, İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıtmak ve Arap dünyası ile aleni bir normalleşme süreci başlatmak, Trump ile koordineli şekilde iki devletli çözümü rafa kaldırmak gibi İsrail siyaseti açısından başarılı bir süreç yürüten ve dolayısıyla gücü rahatça kontrol edebilen Netanyahu için şok dalgalarının belki de başlangıcı oldu.
Netanyahu, bu seçim öncesinde de aleyhine işleyen süreci, başta abluka altındaki Gazze Şeridi'ndeki Filistin direniş hareketleri olmak üzere İran'ın Suriye ve Irak'taki hedefleri ile Hizbullah'ın Suriye ve Lübnan'daki hedeflerine düzenlediği operasyonlarla lehine çevirme çabası içine girdi.
İsrail Evimiz (Beiteinu) Partisi'nin lideri Eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman'ın derin bir çatlak yarattığı ülkedeki sağ blokun oylarını almak ve partisiyle beraber bu bloku daha da güçlü bir şekilde seçimlerden çıkarmayı hedefleyen Netanyahu, bölgedeki tansiyonun artabileceğini bile bile Ölü Deniz'in kuzeyindeki Ürdün Vadisi ile Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini ilhak etmeyi bile seçim vaadi olarak verdi.
Seçimleri kazanmak için her yola başvuran Netanyahu, fanatik Yahudileri işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Müslümanların ilk Kıblesi olan Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini artırmasına teşvik edici adımlar atmanın yanı sıra Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini artırırken, işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan El-Halil kentinde yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin yaşadığı bölgeyi de "İsrail'e ilhak" etme vaadinde bulundu.
SİYASETİ BIRAKMA KARŞILIĞI AF TALEP ETME YOLUNU ARIYOR
Ancak tüm bunlara rağmen 17 Eylül seçimlerinde partisi ikinci olan ve peşinden sürüklediği Liberman'sız sağ blok da koalisyon hükümeti kurmak için yeterli sayıya ulaşamayan Netanyahu'nun hakkındaki yolsuzluk dosyalarında suçlu bulunması halinde siyaseti bırakma karşılığında af talep etme yoluna başvuracağı belirtildi.