NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Güney Kore'yi ziyaretinde Kuzey Kore'nin artan nükleer tehdidi ve Rusya ile Çin'in bu türden silahlara sahip olması karşısında, ABD'nin nükleer caydırıcılığını müttefik ülkelere genişletmesinin gerekli olduğunu belirtti.
Güney Kore ajansı Yonhap'ın haberine göre, Stoltenberg, Seul'de Kore Yarımadası'ndaki jeopolitik riskler konunda araştırmalar yürüten CHEY İleri Çalışmalar Enstitüsü'ndeki toplantıda konuştu.
"NÜKLEER CAYDIRICILIK ÖNEMLİ BİR GÖREV"
Nükleer silahlar var oldukça NATO'nun bir "nükleer ittifak" olmayı sürdüreceğinin, Rusya, Çin ve Kuzey Kore'nin nükleer tehditleri ortadayken ABD ve Fransa gibi NATO müttefiklerinin nükleer silahları terk etmesinin daha büyük tehlike doğuracağının altını çizen Stoltenberg, şunları kaydetti: "Nükleer silahlar var olduğu sürece özellikle Rusya gibi otoriter güçler bunlara sahip olmaya, mobilize etmeye yönelik büyük yatırımlar yaparken, Çin'de gördüğümüz gibi fırlatılmaya hazır silahların sayısı artıyorken ve de Kuzey Kore'nin yaptıklarını gördüğümüzde, nükleer caydırıcılığın hala çok önemli bir görev olduğunu anlıyoruz."
Stoltenberg, Güney Kore'nin, NATO'nun Nükleer Planlama Grubu benzeri bir yapı içinde ABD ile nükleer silah paylaşımına ihtiyacının olup olmadığı sorusuna, "Genişletilmiş caydırıcılık dediğimiz şeyin ne olduğunun anlaşılması önemli. Bazı NATO müttefikleri ve Güney Kore gibi bazı ortaklar, nükleer silahlara sahip olmasalar da ABD'nin sağladığı nükleer caydırıcılık şemsiyesinden yararlanıyor. Bu, nükleer silahların yayılmasını önlemenin en önemli yolu." diye yanıt verdi.
NATO Genel Sekreteri, iki günlük ziyaret için dün Güney Kore'ye gelmişti. Stoltenberg, Dışişleri Bakanı Park Jin ile görüşmesinde, Kuzey Kore'nin Rusya'ya Ukrayna savaşında verdiği desteğe işaret ederek, küresel düzeyde "bağlantılı güvenlik" çabalarının önemini vurgulamıştı.
Stoltenberg'in ziyaretinin ikinci gününde bugün Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol ve Savunma Bakanı Lee Jong-sup ile görüşmesi bekleniyor.
NATO Genel Sekreteri, Güney Kore'nin ardından 30 Ocak-1 Şubat'ta Japonya'yı ziyaret edecek.