Indiatoday sitesinin haberine göre, Pelosi ve beraberindeki heyet, Hindistan'ın kuzeyindeki Dharmsala kentinde yaşayan Dalai Lama'yı evinde ziyaret etti.
Dalai Lama ile görüşmesinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'i eleştiren Pelosi, "Kutsal Dalai Lama'nın mirası uzun süre yaşayacak ama Çin Devlet Başkanı, siz gitmiş olacaksınız ve kimse sizi iyi bir şekilde anmayacak." dedi.
Heyetin Dalai Lama ile görüşmesinden önce açıklama yapan Çin Dışişleri Bakanlığı, ABD'li heyete "Dalai Lama ile her türlü temastan kaçınma" çağrısında bulunmuştu.
ABD Temsilciler Meclisi, geçen hafta Çin'in Dalai Lama ve diğer Tibetli liderlerle ilişkilerini düzeltmesi yönünde çağrıda bulunan "Tibet-Çin Anlaşmazlığının Çözümünün Desteklenmesi Yasasını" kabul etmişti.
TİBET'İN STATÜSÜ
Himalaya Dağları'nın kuzeyindeki 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" olarak adlandırılıyor.
Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması ile Çin Halk Cumhuriyeti egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" olarak adlandırmıştı.
Tibet'in ruhani lideri Dalai Lama, 1959'daki bağımsızlık yanlısı ayaklanmanın başarısız olmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharmsala kentine yerleşerek sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.
Pekin yönetimi sürgündeki Tibet yönetimini tanımıyor ve 2010'dan bu yana Dalai Lama'nın temsilcileriyle hiçbir temasta bulunmuyor.
Pekin yönetimi, Tibet'in 13. yüzyıldan bu yana Çin'in parçası olduğunu ve ayrı bir varlığının bulunmadığını öne sürerek, sürgündeki hükümeti ayrılıkçılıkla suçluyor. Dalai Lama ve destekçileri de Tibet'in tarihin büyük bölümünde fiilen bağımsız olduğunu savunuyor.