ABD merkezli yayın kuruluşu Bloomberg'in önceki gün yayımladığı habere göre, ABD öncülüğündeki güçlerin Yemen'deki Husi hedeflere yönelik hava saldırılarıyla bölgede artan riskler dolayısıyla Katar, Bab el-Mendeb Boğazı üzerinden sıvılaştırılmış doğal gaz tankerleri göndermeyi geçici olarak durdurdu.
Katar'dan önce de British Petroleum (BP), Kızıldeniz üzerinden sevkiyatlarının askıya alındığını ve petrol ile gaz sevkiyatı için alternatif bir koridor olarak Güney Afrika'daki Ümit Burnu rotasının tercih edildiğini duyurmuştu.
ABD'den sonra Avrupa'nın en büyük LNG tedarikçisi olan Katar, geçen yıl Batı Avrupa tüketiminin yaklaşık yüzde 13'ünü karşılamıştı.
BAB EL-MENDEB BOĞAZI, PETROL VE LNG SEVKİYATININ CAN DAMARLARINDAN
Enerji sektöründe Bab el-Mendeb Boğazı, ham petrol ve sıvılaştırılmış doğal gazın Asya'dan Avrupa'ya geçişi için kullanılan ana arterlerden biri kabul ediliyor.
ABD Enerji Bakanlığının verilerine göre Avrupa, deniz yoluyla taşınan sıvılaştırılmış doğal gaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 25'ini Bab el-Mendeb Boğazı ve Süveyş Kanalı üzerinden sağlıyor. Bu da, Kızıldeniz krizinin devam etmesinin Avrupa'ya yönelik enerji sevkiyatında gecikmelere yol açacağı anlamına geliyor.
Avrupa'da petrol ve gaz talebinin geçen aralıkta aylık olarak yüzde 6 artması ve bazı Batı Avrupa ülkelerinde sıcaklıkların 5 santigrat derecenin altına düşmesi de Kızıldeniz'deki geçiş krizinin Avrupa'ya yansımalarını daha da olumsuz hale getiriyor.
Ancak Kızıldeniz krizinin uzun süre devam edeceği varsayımı, şubat ve mart aylarında gaz arzında kesinti yaşanabileceği ve dolayısıyla fiyatların yükselebileceği anlamına geliyor.
Şu anda 1 milyon termal birim doğal gazın fiyatı yaklaşık 3,1 dolar. Bu, kasım ortasında başlayan Husi saldırıları öncesine göre yüzde 5 artışa tekabül ediyor.
FİYATLAR ETKİLENECEK Mİ?
Bab el-Mendeb krizi, 2024'ün ilk çeyreğinde enerji fiyatlarını etkileyecek en önemli gelişmelerden biri olarak görülüyor. Bu konuda diğer etkenler arasında ABD üretimindeki artış ve gelecek ay Çin'de yeni yıla girilecek olması nedeniyle üretimde, dolayısıyla enerji tüketiminde düşüş yaşanması öne çıkıyor.
Enerji ticaretiyle uğraşanlar, İsrail'in Gazze Şeridi'ne açtığı savaş nedeniyle Lübnan ve Husiler ile gerginliğin tırmanabileceğini, bunun da yakın gelecekte fiyatları yükseltebileceğini belirtiyor.
Yemen'deki İran destekli Husiler, 10 Ocak'ta İsrail'e destek olduğu gerekçesiyle Kızıldeniz'de ABD'ye ait bir geminin balistik füze ve insansız hava araçları (İHA) ile hedef alındığını açıklamıştı.
Dünyanın en büyük tanker operatörlerinden bazıları da, Orta Doğu'dan Avrupa'ya yapılan sevkiyatlara önemli ölçüde zaman ve maliyet katabilecek bir hamleyle bölgeden uzak duracaklarını açıkladı.
Konteyner gemileri büyük ölçüde Bab el-Mendeb Boğazı'ndan geçmekten kaçınırken, petrol nakliye şirketleri bu rotayı kullanmak konusunda daha istekliydi. Ancak Financial Times gazetesinin tahminleri, tanker geçişlerinde de cuma gününden bu yana yüzde 20'lik düşüşe işaret ediyor.
ABD ve İngiliz savaş uçakları, 12 Ocak Cuma günü Yemen'in Sana, Hudeyde ve Taiz kentlerinde bazı noktalara hava saldırıları düzenlemişti.
KIZILDENİZ'DE YAŞANANLAR
Son dönemde Yemen'deki Husilerin, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşılık ticari gemilere yönelik eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı almıştı.
Pentagon, 6 Aralık 2023'te Yemen'deki Husi güçlerinin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası "Deniz Görev Gücü" kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık'ta da "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu misyon oluşturulduğunu duyurmuştu.
Husilerin saldırıları, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin yapıldığı Süveyş Kanalı'ndan geçişleri tehlikeye atarken, Kızıldeniz'de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin pes peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir "tedarik zinciri krizi"nin başlayacağına ilişkin endişeleri artırmıştı.