Hatice Cengiz, BM Cenevre Ofisi'nde, BM Cenevre Ofisine Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) tarafından düzenlenen "Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinden 500 gün sonra adaletin hala sağlanamaması" başlıklı basın toplantısında konuştu.
ACANU Yönetim Kurulu üyesi ve Anadolu Ajansı İsviçre muhabiri Bayram Altuğ'un moderatörlüğünü yaptığı toplantıda Cengiz, Cenevre'yi en son ziyaret ettiği geçen haziran ayından bu yana Kaşıkçı'nın cinayetinin hala aydınlatılamadığını vurguladı.
Cengiz, cinayetin ardından geçen 17 ay içinde BM İnsan Hakları Konseyi başta olmak üzere pek çok önemli platformlarda cinayetin ele alındığını ve BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın cinayete ilişkin geçen yıl "çok önemli" bir rapor yayımladığını anımsattı.
"BM'DEN HERHANGİ BİR ADIM GELMEDİ"
Raporun yayımlanmasının ardından bazı devletlerden kınamalar geldiğini ve yapılan açıklamaların hiçbirinin "eylemsel bir hale bürünmediğini" vurgulayan Cengiz, Callamard'ın raporuna rağmen cinayete ilişkin hala uluslararası bir soruşturma başlatılmamasına tepki gösterdi.
Cengiz, raporda soruşturma başlatılması çağrısına rağmen harekete geçmeyen BM'nin varlığının sorgulanmaya başladığına dikkati çekerek, "Bu durum BM'nin meşruiyetinin sorgulanmasına kapı aralamış oluyor. Callamard'ın raporu, uluslararası bir soruşturmanın varlığının gerekli olduğunu söylüyor. Buna rağmen BM'den herhangi bir adım gelmedi." dedi.
Raporun açıklanmasının ardından geçen 8 ayda BM ve uluslararası toplumun harekete geçmemesine rağmen iyimserliğini koruduğunu belirten Cengiz, "Dünyanın gidişatını değiştirecek bir şey olacaksa bu yine BM çatısı altında olacak. Burada çözülecek." ifadesini kullandı.
"AVRUPA İÇİN ALTIN FIRSAT"
Cengiz, isim vermeden bazı AB ülkelerinin cinayete ilişkin bir şeyler yapmak istediğini belirerek, "Özellikle siyasi ve ekonomik çıkarlarını insani değerlerin önüne koymayan ülkelerin cesaretlendirilmeye ihtiyacı var diye aslında bugün buradayım." diye konuştu.
"Tarihe not düşülecek bir zamandan geçildiğini" vurgulayan Cengiz, her fırsatta basın özgürlüğü ve insan haklarını savunan bazı Avrupa ülkeleri için "Kaşıkçı cinayetinde harekete geçmelerinin" kendileri için "altın bir fırsat" olduğuna işaret etti.
Cengiz, Avrupa'nın sürekli dile getirdiği değerlerine atıfta bulunarak, şöyle konuştu:
"Aslında bu olayla birlikte Avrupa tüm dünyaya meşruiyetini kanıtlamış olacak. (İstanbul'da) çok büyük bir cinayet işlendi ve bu cinayetin sorumluları 16-17 ay geçmesine rağmen hala bir şekilde cezalandırılmadı. Önümüzdeki süreçte ciddi anlamda bir sorgulamada görünmüyor. Bütün bunlara bakıldığında dünyaya hala bir şeyler söylenmesi gerektiğini düşünüyorum. İnsani olarak sorumluluk hissediyorum. Bu yüzden buradayım."
AVRUPA'YA "DEĞERLERİNE SAHİP ÇIK" ÇAĞRISI
"Cinayetin kendisini nasıl etkilediğine" ilişkin ise Cengiz, "Sizin başınıza böyle bir şey gelse hayatınıza normal şekilde devam edebilir miydiniz? Ben devam edemedim." yanıtını verdi.
Cengiz, dünyanın enteresan bir dönemden geçtiğini, uluslararası değerlerin ayaklar altına alındığını ve uluslararası sisteminin çökme noktasına geldiğini belirtti, Avrupa ülkelerine savundukları değerlere sahip çıkma çağrısında bulundu.
"KAŞIKÇI CİNAYETİNİ UNUTTURMAYIN"
Uluslararası medya mensuplarına da seslenen Cengiz, "Sizler de birer gazeteci olarak Cemal Kaşıkçı cinayetini unutturmamanız gerekiyor. Gündemde tutmanız gerekiyor." diye konuştu.
Cengiz, konuşmasının sonunda gazetecilere, bu yıl Sundance Film Festivali'nde gösterilen "Muhalif" (The Dissident) adlı Kaşıkçı cinayeti konulu belgesel filmi mutlaka seyretmeleri tavsiyesinde bulundu.
Hatice Cengiz ayrıca, basın mensuplarından kasım ayında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da yapılacak G20 zirvesi öncesi gazetecilerden farkındalık oluşturmalarını istedi.
KAŞIKÇI CİNAYETİ
Evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna giden Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan bir daha haber alınamamıştı. Cinayetin üzerinden geçen sürede Kaşıkçı'nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıktı ancak cesedinin nerede olduğu konusu hala netlik kazanmadı.
Amerikan Washington Post gazetesi, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA), Kaşıkçı cinayetinin emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman'ın verdiği sonucuna ulaştığını yazmıştı.
CIA Direktörü Gina Haspel ise Senato'da cinayete ilişkin basına kapalı bir brifing vermiş ancak cinayetle ilgili hangi üst düzey isimlerin olduğu sorusuna "devlet çıkarlarına aykırı olduğu" gerekçesiyle cevap vermekten kaçınmıştı.
BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, Kaşıkçı cinayetine yönelik uluslararası soruşturma kapsamında yaptığı açıklamada "Türkiye'deki görevim sırasında toplanan deliller, Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan devleti yetkilileri tarafından acımasızca ve önceden tasarlanmış cinayete kurban gittiğini gösteriyor." ifadesini kullanmıştı.