Avrupa Birliği'ne (AB) 1973'te üye olan İngiltere'nin, Birlikle 47 yıl sürdürdüğü tarihi birlikteliğe son veren Brexit referandumunun üzerinden 7 yıl geçti. İngiltere'de halk, politikacıların, "AB dışında muazzam fırsatlar olduğu", Birlikten ayrılmanın İngiltere'yi "daha zengin ve özgür kılacağı" vaatlerinin ortasında 23 Haziran 2016'da Brexit referandumuna gitti ancak ayrılığın üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen Brexit'e ilişkin tartışmalar halen sürüyor. İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya'dan oluşan Birleşik Krallık'ta, 23 Haziran 2016'da yapılan AB referandumunda, yüzde 48'e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı alındı. Eski başbakanlardan Theresa May liderliğindeki azınlık hükümeti, AB ile varılan Brexit anlaşmasını parlamentodan geçirmeyi başaramadı.
29 Mart 2019'da gerçekleşmesi gereken Brexit, önce 31 Ekim 2019'a, ardından 31 Ocak 2020'ye ertelendi. Brexit anlaşmasını geçirmekte zorlanan eski başbakanlardan Boris Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti, 12 Aralık 2019'da yapılan erken genel seçimde tek başına iktidara geldi. Elde ettiği zaferle Brexit karşıtları karşısında eli güçlenen Johnson, seçim sonrası tasarıyı parlamentoya getirdi, ilk oylamada metin kabul edildi. Taraflar daha sonra başta ticaret olmak üzere her alandaki ilişkiler için müzakerelere başladı.
AB, her ne kadar bu kadar kısa sürede her konuda anlaşmaya varılamayacağını belirtse de İngiltere, 31 Aralık 2020'de dolacak geçiş sürecini uzatmayacağını, gerekirse AB'den anlaşmasız ayrılacağını duyurdu. İngiltere, Brexit sonrası başlayan geçiş sürecinin bitmesiyle 47 yıl önce katıldığı Birlikten fiilen ayrıldığını, 31 Aralık 2020'de yerel saatle 23.00'te (TSİ 02.00) Big Ben çanının çalınmasıyla duyurdu. Bu tarih itibarıyla iki taraf arasındaki ticaret, seyahat, göç, hukuk ve güvenlik gibi konularda yeni düzenlemeler yürürlüğe girdi.
İngilizler, AB ülkelerinde süresiz oturma ve çalışma izni hakkını kaybetti. AB üyesi ülkelerin vatandaşları da İngiltere'de ancak gerekli göç koşullarını karşılamaları durumunda yaşayabilme hakkına sahip oldu. İngiltere, AB'den resmen 31 Ocak 2020'de ayrıldı.
Referandumun üzerinden 7 yıl geçtikten sonra yapılan araştırmaya göre, pek çok kişi, siyasetçilerin kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını düşünüyor. "UK in a Changing Europe" düşünce kuruluşu ve anket şirketi "Public First" tarafından yapılan ankete göre, 2016'da AB'den ayrılma yönünde oy kullananların sadece yüzde 18'i Brexit'in başarılı olduğuna inanıyor.
Brexit'in iyi gitmediğini düşünen ayrılık yanlılarının çoğu, politikacıları, "Brexit'i kötü idare etmekle" suçluyor. UK in a Changing Europe Direktörü Anand Menon, ankete ilişkin yaptığı değerlendirmede, çok az kişinin Brexit'in iyi gittiğini düşünürken, ayrılma yönünde oy kullananların büyük bir kısmının da kesin bir yargıya varmak için henüz çok erken olduğuna inandığını ifade etti.
İngiltere'de araştırma şirketi YouGov tarafından mayısta yapılan ankete göre, İngilizlerin yüzde 62'si Brexit'i "daha çok başarısızlık" olarak tanımlarken, sadece yüzde 9'u "daha çok başarı" olarak değerlendiriyor. Yüzde 20'lik bir kesim "her ikisi de değil" şeklinde görüş bildirirken, kalan yüzde 9'luk kesim "emin olmadığını" dile getiriyor.
İnternet üzerinden istatistik veriler sunan "Statista" şirketinin 6-7 Haziran'da yaptığı ankete katılanlara da "Geriye dönüp baktığınızda, İngiltere'nin AB'den ayrılma yönünde oy kullanmakla doğru mu yoksa yanlış mı yaptığını düşünüyorsunuz?" sorusu yöneltildi. Ankete göre, bu ay itibarıyla İngiltere'de halkın yüzde 56'sı "AB'den ayrılmanın yanlış olduğunu" düşünürken, yüzde 32'si "bunun doğru bir karar olduğu" görüşünde.