Bu hafta kış tatilinden dönen öğrenciler, söz konusu İsrail protestolarını "ifade özgürlüğü" kapsamında değerlendirdiği için gelen baskılar nedeniyle Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay'in istifasına rağmen okulda gerilimin bitmediğine inanıyor.
Harvard Üniversitesi Siyaset ve Felsefe bölümünde son sınıf öğrencisi Guillermo Silva, kampüste son durum ve tatil dönüşü olası beklentilere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Okuldaki öğrenci derneği Filistin Dayanışma Komitesinin organizatörlerinden Silva, "Ne yazık ki bugünlerde Gazze'den daha fazla manşete çıkıyor gibiyiz." diyerek Harvard'ın özellikle çok sayıda bağışçı ve ABD siyaseti içindeki politikacılar tarafından "Filistin yanlısı ifade özgürlüğünün bastırılması" konusunda dış baskılara maruz kaldığını aktardı.
KAMPÜSTE KORKU VE İHTİYAT HAKİM
Silva, Harvard öğrenci topluluğunun politik olarak genelde çok aktif olduğunu ve 7 Ekim'den bu yana Filistin yanlısı aktivizmin kampüste gerçekten çok görünür hale geldiğini belirterek şunları söyledi:
"Kampüsteki durum ve hissiyat şu anda pek çok Filistin yanlısı aktivist için çoğunlukla korku ve tedbirden ibaret çünkü bundan sonra ne olacağını hiçbirimiz bilmiyoruz. Rektör Gay'in zorla görevden alındığını biliyoruz, esasen kamudaki sebebi ne olursa olsun, asıl sebep Columbia, Brandeis ve diğer ABD üniversitelerinde yapılanın aksine, onun öğrenci derneklerimizi yasaklamadığı için çok fazla eleştiriyle karşı karşıya olduğunu hissetmesiydi. Dolayısıyla yeni rektörün bunu (yasaklamaları) yapmaya daha istekli çıkmasından korkuyoruz ama bilmiyoruz yani gerçekten emin değiliz."
Rektörün istifasına karar verildiği zaman okulun kış tatilinde olduğunu, öğrenciler olarak buna gerekli tepkiyi gösteremediklerini anlatan Silva, "Öğrenciler kampüse geri döndüklerinde çok fazla aktivizm beklemelisiniz çünkü sırf yoğun bir muhalefetle karşı karşıyayız diye, rahat bir konu değil diye, Filistin ve Gazze hakkında konuşmayı bırakmayacağız. Çünkü Gazze'deki insanlar karşılaştıkları şeylerle yüzleşmeyi bırakamıyorlar. Birileri bunu yapması gerektiği için bunun hakkında konuşmayı bırakmayacağız." dedi.
Silva, yeni rektörün kurumun içinden geldiğini ve şimdilerde öğrencilere karşı daha saldırgan olacağını düşünmek için bir nedenleri olmadığını vurgulayarak "Ancak Harvard'ın peşimizden gelmesi konusunda giderek daha fazla baskıyla karşı karşıya olduğu ve bizi ilgi odağı haline getirmek için bu baskıyı uygulayan insanların durmayacaklarını biliyoruz." diye konuştu.
"İNSANLAR KÖTÜ NİYETLİ SALDIRILARI, İKİYÜZLÜLÜĞÜ GÖRÜYOR"
Silva, detay vermeden Harvard Üniversitesinin Filistin'deki yasa dışı yerleşimcilerle bağlantılı yatırımları bulunduğunun altını çizerek bunun "korkunç" olduğunu ve bundan dolayı okulun kriz boyunca Filistinli öğrencileri destekleme, aile üyelerini kaybedenlere karşı sempati gösterme veya Gazzelilerin bu kadar zorlu koşullardan geçtiğini görme konusunda pek iyi bir iş yapmadığını düşündüklerini kaydetti.
Öte yandan, kampüsteki öğrencilerin çoğunun Filistin'e sempati duyduğuna, okuldaki Filistin karşıtı olayların da çoğunlukla dışarıdaki gruplar tarafından organize edildiğine dikkati çeken Silva, ayrıca ülkedeki aşırı sağcı siyasetçilerin bu olayları Harvard'a saldırmak için kullandığına işaret etti.
Silva, şöyle devam etti:
"Kongre'nin, üniversite öğrencilerini susturmadı diye bir rektörü çağırarak ve onun kariyerini mahvetmeye çalışarak zaman kaybetmesi normal değil. Bu, olamaz. Dolayısıyla, insanlar kötü niyetli saldırıları, ikiyüzlülüğü görüyor. Bize iftira atma, mesleki geleceğimizi yok etme, bizi hedef alma girişimlerini görüyor ve bu, insanları üzerek radikalleştiriyor çünkü şunu sormaya başlıyorlar: Hey, neden onların fikirlerini duymamamızdan emin olmak için bu kadar heveslisin? Uluslararası Af Örgütünün raporunu okumamamız için neden bu kadar uğraşıyorsun? Neden bu fikirleri tartışmamamız konusunda bu kadar isteklisin? Günün sonunda ters etki yaratıyor."
Kongre'deki Cumhuriyetçilerin üniversiteli öğrencileri hedef almayı bırakmayacağına, bu nedenle baskıların artmaya devam edeceğine inandıklarını belirten Silva, ancak kendilerinin de barış konusunda geri adım atmamaya kararlı olduklarını tekrarladı.
"TARİHİN DOĞRU TARAFINDA OLDUĞUMUZU BİLİYORUZ"
Silva, İsrail'e karşı öğrencilerin hiçbir zaman şiddeti savunmadığına ve sadece Filistinlilerin neler yaşadığını gündeme getirmeye çalıştıklarına işaret ederek "Bence üzerimize bu kadar güçlü bir şekilde gelmelerinin altında kamuoyunun fikrinin değişme korkusu yatıyor. Çünkü sadece Amerika'da değil, uluslararası toplumda da kamuoyu Filistin lehine değişiyor. İsrail'in politikasına karşı giderek daha fazla tepki gösteriliyor ve bu devam edecek. Benim gibi üniversiteli çocukların peşine düşseler bile, kara listeye alıp saldırgan bir şekilde hedef alsalar bile, insanlar ne olup bittiğini anlayacaklar. Bundan umutluyuz ve bu iyi, şimdiye kadar gecikmiş bir şey." diye konuştu.
İsrail taraftarı kesimlerin Harvard'daki öğrencilere iftara atmak ve saldırmak için ne kadar kaynak harcadıklarına da dikkati çeken Silva, buna rağmen pes etmeyeceklerini vurguladı. Silva, şöyle devam etti:
"Tüm kamuoyundaki bu saldırılara, bizi terörizme sempati duyan veya antisemitik olarak karakterize eden yanlış tanımlamalara rağmen Filistin dayanışma komitesi, Filistin'i, uluslararası hukuku, sivillerin acı çekmesini önlemeyi gerçekten derinden önemseyen, Harvard'daki bir grup üniversiteli çocuktan oluşuyor. Bizi agresif bir şekilde hedef almanın bu konuları önemsemekten vazgeçireceğini düşünenler yanılıyor. Çünkü Filistinlilerin acısı hiçbir yere gitmiyor, Filistinlilerin acısı Nekbe'den (Büyük Felaket) önce de sonra da orada ve bu bizim için kabul edilemez. Birkaç yıl içinde bunun dünya için de kabul edilemez hale geleceğini düşünüyoruz. Vietnam Savaşı'na karşı olan protestocular gibi tarihin doğru tarafında olduğumuzu biliyoruz. Bu yüzden buna devam edeceğiz, onlar da bize karşı ellerinden geleni yapabilirler."
ABD'DEKİ ÜNİVERSİTELERDE "İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ" TARTIŞMASI
ABD'deki üniversitelerde İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşılık düzenlenen Filistin yanlısı gösteriler, İsrail taraftarı bazı kesimler tarafından "Yahudi düşmanlığı" yapıldığı gerekçesiyle eleştiri oklarına neden olmuştu.
ABD Kongresi Eğitim ve İş Gücü Komisyonunda 5 Aralık 2023'te düzenlenen "Kampüs Rektörlerini Sorumlu Tutmak ve Antisemitizmle Mücadele" başlıklı oturum kapsamında, Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay, Pensilvanya Üniversitesi Rektörü Elizabeth Magill ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Rektörü Sally Kornbluth, üniversite kampüsünde antisemitizm olaylarına ilişkin yaklaşımlarına dair ifade vermeye çağrılmıştı.
Üç rektör, saatler boyunca antisemitizmle ilgili konularda öğrencilere yönelik disiplin faaliyetlerine, üniversitelerin nasıl farklı görüşleri temsil ettiğine ve kampüsteki güvenliğe ilişkin soruları yanıtlamıştı.
Üç isim de İsrail'e tepki gösterilerini, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesi nedeniyle yoğun baskıyla karşı karşıya kalarak istifa etmeye zorlanmıştı.
Pensilvanya Üniversitesi Rektörü Magill, baskıların ardından istifa etmişti.
Harvard Üniversitesi yönetimi, Rektör Gay'in baskılara rağmen görevinde kalacağını duyurmuş ancak bu defa gündeme getirilen "akademik intihal" suçlamaları üzerine Gay, 2 Ocak'ta "hakkındaki kişisel tartışmaların üniversiteye zarar vermemesi için" görevinden ayrıldığını duyurmuştu.