Son dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde yürütülen Türk dış politikası dünya basının dikkatini çekmeye devam ediyor. Fransa'nın en prestijli gazetelerinde Le Figaro yayınladığı makaleyi "Erdoğan'ın diplomasisi Türkiye'yi uluslararası sahnede nasıl vazgeçilmez kıldı?" başlığı ile verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Ukrayna'da barışın tesisi için harcadığı yoğun mesaiye dikkat çekilen yazıda, "Ukrayna'daki savaş, artık hem Doğu'da hem Batı'da hem de Arap dünyasında göz kamaştıran Türk dış politikasının yeniden konuşlandırılmasının altını çizdi" denildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'ye övgüler yağdıran makalede "Türkiye, Ukrayna'daki savaşın ilk galibi olabilir mi?" ifadesine yer verildi. "Bu gerçek diplomatik başarı, dünyada 6'ıncı en geniş büyükelçilikler ağına sahip olan ve her şeyden önce daha barışçıl ve çok aktif bir Türk dış politikasını ortaya koymaktadır" değerlendirmesinde bulunuldu.
Daha birkaç yıl önce Batı dünyasında yapılan Erdoğan eleştirilerine değinilen yazıda, "Erdoğan, bugün kendisini bir barış yapıcı ve herkesle diyalog kuran biri olarak sunuyor" denildi. Yazıda, Ukrayna'daki ihtilafının Doğu, Batı ve Arap dünyasında övülen Türk dış politikasının yeniden konumlandırılmasını öne çıkardığı ifade edildi. Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşının sonlanması için barış görüşmelerine ev sahipliği de yaptığı belirtilen yazıda, tahıl ihracatının yeniden başlamasını Türkiye'nin sağladığı kaydedildi. Erdoğan ve Rusya lideri Vladimir Putin arasındaki diyaloğa dikkat çekilen yazıda "Erdoğan, Türkiye'yi özellikle gaz açısından Batı ve Rusya arasında merkezi bir platform olarak inşa ediyor denildi.
DİPLOMASİ VİRTÜÖZÜ
Yazıda görüşlerine yer verilen IRIS düşünce kuruluşunun araştırma direktörü eski Büyükelçi Jean de Gliniasty, "Türkiye, Batı bloğunun bir parçası olmakla birlikte, ittifaklarını çeşitlendiriyor. Çıkarlarına ters olduğunda dahi sürekli diyalog halinde. Yürüttüğü güç dengesiyle hakimiyet kurmuş durumda. Artık herkes için gerekli ve herkes tarafından övülüyor. Türkiye çok kutupluluk virtüözü haline geldi" ifadelerini kullandı.
Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsünde Türkiye Uzmanı Dorothee Schmid ise yeni Türk dış politikasının "etkileyici bir ekonomik, askeri ve diplomatik yeniden konumlandırma üzerine kurulu" olduğu değerlendirmesinde bulundu. Moskova'daki Fransız-Rus Gözlemevi Direktör Yardımcısı Igor Delanoe de Erdoğan'ın, Putin'le ilişkilerini tamamen Ukrayna dosyasına kilitleyen Avrupalıların aksine, hassas konuları farklı bölümlerde ele alma kapasitesine sahip olduğunu kaydetti. Türkiye ile İsrail arasında ilişkilerin yeniden kurulduğu aktarılan makalede, Ermenistan ile normalleşme sürecine ilişkin "Topyekûn normalleşme diplomasisinin meyvesini verdiğine" işaret edildi. Türkiye'nin aynı zamanda İran, Libya, Suriye ya da Ukrayna söz konusu olduğunda sık sık görüşülebilir ve çoğu zaman da vazgeçilmez bir ülke haline geldiği ifade edildi. Yazıda, "Türkiye'nin tüm çevresiyle ilişkileri normalleştirmesi bir başarıdır" yorumuna yer verildi.