Ulusal basında yer alan haberlere göre, Meclis Başkanı Yael Braun-Pivet ve Senato Başkanı Gérard Larcher'nın çağrısıyla 12 Kasım'da başkent Paris'te yapılacağı belirtilen İsrail taraftarı gösteriye, ırkçı Ulusal Birlik Partisinin (RN) katılacak olması, İsrail yanlısı ittifakı böldü.
Sosyalist Parti (PS), Fransız Komünist Partisi (PCF) ve Yeşiller Partisi (PE), yayınladıkları ortak bildiride, gösteride ırkçı RN ile yan yana yürüyemeyeceklerini belirterek "cumhuriyetçi ve ilerlemeci partileri aşırı sağcılardan ayıracak şekilde" ayrı bir kortej oluşturulmasını istedi.
Öte yandan hükümet üyeleri de Le Pen'in gösteriye katılmasına sert eleştirilerde bulundu. Hükümet Sözcüsü Olivier Veran, RN'nin gösteride "yerinin olmadığını" belirtirken Ulaştırma Bakanı Clement Beaune da aşırı sağın "cumhuriyetçi ve sevimli bir yüz" takınsa da ideolojik olarak bu tarz bir gösteride yer alamayacağını savundu.
BOYUN EĞMEYEN FRANSA GÖSTERİYE KATILMAYACAK
7 Ekim'den bu yana Filistin'e verdiği destekle öne çıkan solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI), 12 Kasım'daki İsrail yanlısı gösteriye katılmayacağını bildirdi.
LFI milletvekili David Guiraud da X hesabından yaptığı paylaşımda, aşırı sağcıların da gösteride yer almasına atıf yaparak "Naziler tarafından kurulan bir parti ile antisemitizme karşı yürüyüş yapamayacağını" söyledi.
Guiraud, kamuoyunda gösteriye katılmayanlar için "Yahudi karşıtı" yakıştırması yapılmasını ise sert dille eleştirdi.
Guiraud, "Gazze'deki etnik temizliğe koşulsuz destek verenlerle" yürümeyi reddettiğini vurgulayarak Yahudi karşıtlığıyla mücadelenin Filistinlilere yapılan "soykırımı normalleştirmek için araçsallaştırıldığına" dikkati çekti.
FRANSA İSLAM KONSEYİ, SİYASİLERİN TAVRINI İKİYÜZLÜ BULUYOR
Fransa İslam Konseyi (CFCM), yaptığı yazılı açıklamayla siyasilerin Yahudi karşıtlığını protesto etmek için gösteri düzenlerken İslam karşıtlığına ilişkin "tek bir söz bile etmemelerini" eleştirdi.
Fransız siyasetçilerin 2019'da yapılan İslam karşıtlığı ile mücadele gösterisine katılmayı reddettiklerini hatırlatan CFCM, aynı siyasilerin bugün İsrail'in Gazze saldırılarında hayatını kaybeden sivillere yaklaşımında da "çifte standart" olduğunu dile getirdi.
CFCM, rehin alınan İsrailli sivillerin acısını paylaştıklarını ancak siyasilerin İsrail'e, kadın ve çocukları öldürdüğü ayrım gözetmeyen saldırılarını durdurması için çağrı yapmamalarının, "savunulamaz" olduğunu vurguladı.
MACRON'UN İSRAİL YANLISI GÖSTERİYE KATILIP KATILMAYACAĞI BİLİNMİYOR
Başbakan Elisabeth Borne'un antisemitizm karşıtı gösteriye katılacağı açıklanırken 7 Ekim'den bu yana her fırsatta İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu ve İsrail'e koşulsuz destek verdiğini yineleyen Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ise gösteride yer alıp almayacağın henüz bilinmiyor.
Macron dün yaptığı açıklamada "Bir Yahudi'ye saldırmak, her zaman cumhuriyete saldırı arayışında olmak demektir." sözleriyle gösteriye katılım çağrısı yaptı.
ENGELLEMELERE RAĞMEN FİLİSTİN'E DESTEK GÖSTERİLERİNE KATILIM SÜRÜYOR
Fransa halkı yasaklamalara rağmen Filistin'e destek gösterilerine yoğun ilgi göstermeye ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hükümetinin İsrail yanlısı tutumunu eleştirerek Gazze için barış çağrısı yapmaya devam ediyor.
Son haftalarda ülkenin farklı şehirlerinde yasağa rağmen çok sayıda gösteri yapılırken hafta sonu Paris'te düzenlenen Filistin'e destek gösterilerine on binlerce kişi katıldı.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarının ardından hükümet, Filistin'de destek gösterilerine topyekun yasak kararı getirmiş, bu karar, ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle Danıştay'a taşınmıştı.
Danıştay ise gösterilere ilişkin toplu bir yasak kararının alınamayacağına, yetkililerin olay bazlı karar vermeleri gerektiğine hükmetmişti.
Filistin'e destek gösterilerinin başladığı tarihten bu yana ülkede Yahudi karşıtlığı gerekçesiyle gözaltına alınanların sayısı artmıştı.
SENATODA SİYONİZM KARŞITLIĞININ SUÇ SAYILMASI GİRİŞİMİ
Cumhuriyetçi Partiden Senatör Stephane Le Rudulier, Filistin'e destek gösterilerinde İsrail bayraklarının yakıldığını belirterek "Siyonizm karşıtlığının suç sayılması" için girişimde bulunmuştu.
Le Rudulier'in öncülüğünde 16 senatör, Senatoya sundukları yasa tasarısında İsrail devletinin varlığını sorgulayanlara 1 yıl hapis ve 45 bin avro, İsrail'e hakaret edenlere ise 2 yıl hapis ve 75 bin avro para cezası verilmesini istemişti.
Tasarıda, İsrail devletine karşı nefret ve şiddeti kışkırtmaya ise 5 yıl hapis ve 100 bin avro para cezası talep edilmişti.
Fransa Ulusal Meclisinin 2019'da Yahudi karşıtlığını siyonizm karşıtlığıyla eş sayan tasarıyı onaylaması, tartışma yaratmıştı.
Çok sayıda akademisyen ve bilim insani antisemitizmle mücadelenin önemine vurgu yaparken siyonizm karşıtlığının ise meşru olduğu görüşünü paylaşmıştı.