Amerikalı Müslümanlar, Beyaz Saray önünde, Hz. Muhammed'e hakaret içeren filmi ve ABD'de devam eden ''İslamofobi''yi protesto etti.
Beyaz Saray önündeki Lafayette Parkı'nda toplanan Amerikalı Müslümanlar, ellerinde ''Neden İslamofobiya ulusal ve dış politika konusu haline geldi?'', ''Bağnazlığa son'', ''İfade özgürlüğü suiistimal edilmemeli'', ''Hz. Muhammed yaşamış en harika, muhteşem ve mükemmel insandır'' gibi pankartlar açtı.
Sık sık tekbir getiren grup üyeleri, parktan geçen Amerikalılara, Müslümanlığa dair ''yanılgılar ve gerçeklere'' dair yazı ve çiçek dağıttı.
Amerikalı Müslümanlar adına konuşan toplum liderleri de, her türlü dine karşı ayrımcılığı, tüm peygamberlere yönelik hakaretleri kınadı. Liderler, bu filmin yayınlanmasının ifade özgürlüğü olamayacağını belirttiler.
Müslümanların protestosuna, bazı Yahudiler de katılarak destek verdi. Washington'daki Müslüman toplum liderlerinden Agah Mehdi, ABD'nin Libya'daki başkonsolosluğuna düzenlenen saldırıyı tasvip etmediklerini, İslam'ın şiddet dini değil barış dini olduğunu belirterek, ama aynı zamanda Müslüman gençlerinin bu kadar öfkelenmesine yol açan nedenlerin de araştırılması gerektiğini söyledi.
Terörizmin yanlış bir şey olduğunu, ama ifade özgürlüğü adı altında, Hz. Muhammed'e hakaretler savurarak, dünya nüfusunun beşte birini oluşturan Müslümanları dehşete düşürmenin de bir çeşit terörizm olduğunu ifade eden Mehdi, medyada İslam dini konusunda entelektüel tartışmalar yerine, ön yargıların hakim olduğunu dile getirdi.
Mehdi, ''Batı dünyası, özgürlüğün ne olduğunu biliyor. Onlardan tek istediğimiz, özgürlükler adına başkalarının duygularını incitmemeleri'' diye konuştu.
"SAYGI, DİYALOG VE BARIŞ MESAJI VERMEK İÇİN GELDİK"
Gösterinin organizatörlerinden Seyid Ali de, Hz. Muhammed'e hakaret eden filmden duydukları rahatsızlığı dile getirmek için burada toplandıklarını söyledi.
ABD anayasasının tüm vatandaşlara ifade özgürlüğü tanımasını anladıklarını, ancak bu özgürlüğün bazı istisnaları olması gerektiğini belirten Ali, son yıllarda terörizmle alakalı bazı ifadeler kullanmanın suç kapsamına alındığının birçok örneğinin yaşandığına dikkat çekti.
Ali, herkesin birbirlerine, kutsal değerlere fütursuzca hakaretler etmesi yerine, aralarındaki farklılıkları medeni şekilde dile getirebildiği ve diyalog kurabildiği bir dünya yaratılmasının önemine değindi.
Birbirine saygı gösteren Amerikan halkının daha iyi bir gelecek için politikacılara ifade özgürlüğü konusunda istisnalar ortaya koymaları için talepte bulunabileceklerini ifade eden Ali, ''Böylece birbirimize saygı gösterebilir, birbirimizle insancıl ve onurlu bir şekilde iletişim kurabiliriz. Bugün buraya saygı, diyalog ve barış mesajı vermek için geldik. Aramızda her dinden insanlar var, ama mesajımız ortak'' diye konuştu.
Ali, bir soru üzerine, Amerikan toplumunda değişimlerin hep tabandan başladığına dikkati çekerek, Amerikan halkı arasında bu konuda bir duyarlılık ve farkındalık yarattıklarında, yönetim katındakilerin de buna uyacağını dile getirdi.