Film senaryolarını aratmayan, ABD'den İskoçya'ya uzanan bir suç zinciri olayı, dünya gündemine damgasını vurdu. ABD'de 'çocuk hakları aktivisti' olarak nam salmış, birçok siyasi isimle yakın ilişkisi olduğu iddia edilen Nicholas Alahverdian isimli bir kişi, son yılların en karmaşık kaçış hikayelerinden birine imza attı.
KENDİSİNİ ÇOCUK HAKLARI AKTİVİSTİ OLARAK TANITTI
ABD vatandaşı olan 32 yaşındaki Alahverdian, çocukken ailesinin alkolik ve istismarcı olması nedeniyle Rhode Island eyaletinin çocuk, gençlik, aile yardım dairesine bağlı bir çocuk esirgeme yurdunda büyümek zorunda kaldı. Çevresinde oldukça "zeki ve kurnaz" olarak tanınan Alahverdian, 2011 yılında ise kendisini ülke medyasına tanıtacak davayla gündeme geldi.
2011 yılında ABD federal mahkemesinde, çocuk esirgeme kurumuna dava açan ve kurumda yaşadığı süre boyunca her gün diğer çocuklarla çalışanların tecavüz, işkence, dayak, saldırılarına uğradığını ve yetkililerin bunları görmezden gelindiği suçlamalarında bulunan Alahverdian, yıllar boyunca kendisine aktivist kimliği biçti. Davanın sürdüğü yıllar boyunca birçok siyasi isimle de bağlantı kuran Alahverdian, ülke medyasında da sık sık çocuk haklarına dair söylemleriyle kendisine yer buldu.
Alahverdian ve ABD eski Başkan Yardımcısı Mike Pence
2013 yılında mahkeme, Alahverdian'ın istismara uğradığına dair herhangi bir tanık veya kayıt bulunmadığını söyleyerek davanın iptaline hükmetti. Rhode Island eyalet yönetiminin, Alahverdian'ın 200 bin dolarlık tıbbi masraf borcunu silmesi kararının çıktığı davanın ardından Alahverdian daha sonra çeşitli suçlamalarla ilişkilendirildi.
2015 yılında, ikinci eşinin evlendikten 7 ay sonra açtığı boşanma davasında mahkemenin eşine karşı ağır görev ihmali ve aşırı zalimlikten suçlu bulduğu Alahverdian'ın, eski eşine 52 bin dolar borcu varken başkasının adına 22 kredi kartı çıkararak 200 bin dolar harcadığı belirlendi. Bu dava kapsamında FBI tarafından hakkında sahtekarlık ve dolandırıcılık soruşturması başlatılan Alahverdian hakkında daha büyük suçlamalar da ortaya çıktı.
CİNSEL SALDIRI SUÇLUSU ÇIKTI
Alahverdian'ın, Utah eyaleti polisinin 2018'de işlenen bir cinsel saldırı suçunu araştırırken zanlının 2008'de Ohio'daki bir cinsel saldırı suçundan mahkum edilen kişi olduğunun saptanması, vakanın gerçek boyutlarını ortaya çıkardı.
Alahverdian'ın 2008'de Nicholas Rossi adını kullanarak Ohio'da Sinclair Üniversitesi'nin bir öğrencisine merdiven boşluğunda cinsel saldırıda bulunmaktan mahkum edildiği anlaşıldı.
SAHTE CENAZE TÖRENİ DÜZENLEDİ
Kendisine yönelen soruşturmalarla başı derde giren Alahverdian, akılalmaz planını devreye soktu. Ocak 2020'de Non-Hodgkin lenfoma (NHL) hastalığına yakalandığı haberini çeşitli medya kuruluşlarına servis eden ismin, 29 Şubat 2020 tarihinde ölüm ilanı yayınlandı. Hakkında vefat yazıları yayınlanan Alahverdian için Facebook üzerinde bir anma sayfası dahi kuruldu.
KORONAVİRÜSTEN ÖLÜYORDU
Kilisede cenaze töreni düzenlenirken, Alahverdian'ın bir cinsel saldırının zanlısı olduğu ve muhtemelen hala hayatta olduğuna ihbarları, ABD polisine yapıldı. İddiaları araştıran Rhode Island polisi, Alahverdian'ın kendisine ölü süsü verdiğini ve adaletten kaçtığını açıkladı.
Tam iki yıl süren kovalamaca ise, aydınlığa kavuştu. Kendine ölmüş süsü veren Alahverdian'ın İskoçya'da hayatta olduğu ortaya çıktı. Rhode Island polisi, Alahverdian'ın İskoçya'da koronavirüse yakalanmasının ardından hastanede ventilatörle solunum desteği aldığını açıkladı.
Yetkililer tarafından kıskıvrak yakalanan Alahverdian, film senaryolarını aratmayan suç ve kaçış hikayesiyle dünya çapında oldukça konuşuldu.