Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Celal Yılmaz, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, tarafların avukatları katıldı. Duruşmada maktul Ahmet Sülüşoğlu'nun ailesi de hazır bulundu.
Duruşmada, Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Mütalaada, maktulün, alkollü şekilde motosikletiyle seyir halindeyken aynı istikamete giden sanığın aracının önüne geçmek istediği, sanığın korna çalarak uyardığı belirtilerek, bunun üzerine maktulün sinirlenerek sanığı takip ettiği anlatıldı. Yılmaz'ın ikamet ettiği konutların önünde sanık ile maktulün birbirlerinin üzerlerine yürüdükleri, sanığın maktulü darbettiği kaydedildi.
Maktul Sülüşoğlu'nun motosikletiyle olay yerinden ayrılırken güvenlik görevlilerine "10 dakika sonra göreceksiniz, olayın büyüğü burada çıkacak." dediği aktarıldı.
Mütalaada, sanığın aracını park ettikten sonra güvenlik görevlilerinin yanına gittiği, bu esnada maktulün de üzerindeki silahla olay yerine gittiği, motosikletinden indikten sonra tabancasının mekanizmasını kurduğu, sonrasında güvenlik görevlileriyle konuştuğu ve sanığı fark etmediği belirtildi.
Sanığın belinden çıkarıp mekanizmasını kurduğu tabancasını maktulün kafa bölgesine doğrultarak tetiğe bastığı ancak tabancanın tutukluluk yaptığı için patlamadığı anlatılan iddianamede, sanığın namlu maktule dönükken tabancasını tekrar doldur boşalt yaparak tutukluluğu gidererek maktule ateş etmeye başladığı anlatıldı.
Mütalaada, "Bu aşamaya kadar tabancasını sanığa yöneltmemiş olan maktulün sanığın kendisine ateş ettiğini görünce silahını ona doğrulttuğu, maktulün elinde silah olmasına rağmen sanığa yönelik silahla fiili bir saldırısının bulunmadığı sırada sanığın maktule silahla saldırıp öldürdüğü anlaşılmakla meşru müdafaa koşullarının gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceğinden meşru müdafaa maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır." denildi.
Esas hakkındaki mütalaada, sanık Celal Yılmaz'ın "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 12 yılda 18 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Tutuklu sanık Yılmaz, mütalaayı inceledikten sonra beyanda bulunmak için süre istedi.
Mahkeme heyeti, mütalaaya karşı beyanda bulunması için sanık ve avukatına süre vererek, sanığın tutukluluğunun devamına hükmetti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 17 Ağustos 2015'te Celal Yılmaz'ın, eşinin de içinde bulunduğu otomobiliyle Halkalı'daki evine giderken aynı istikamette seyreden Ahmet Sülüşoğlu yönetimindeki plakasız motosikletin yanlarından geçtiği anlatılıyor.
Yılmaz ve eşinin beyanlarına göre, Sülüşoğlu'nun motosikletini Yılmaz'ın aracının önüne doğru sürdüğüne yer verilen iddianamede, Sülüşoğlu'nun da Yılmaz'ı Halkalı'daki lojmanlarına kadar takip ettiği kaydediliyor.
İddianamede, Yılmaz ile Sülüçoğlu arasında burada yaşanan tartışmanın özel güvenlik görevlilerinin araya girmesiyle sona erdiği ifade edilerek, beyanlara ve güvenlik kamerası saatine göre, Yılmaz'ın 00.56'da yaya olarak site girişine geldiği ve özel güvenlik görevlilerine, şahsın tekrar gelmesi halinde polisi aramalarını söylediği aktarılıyor.
Bu sırada Ahmet Sülüşoğlu'nun motosikletiyle gelip yanındaki tabancayı doldurduktan sonra güvenlik görevlisine Yılmaz'ı sorduğu, bu sırada özel güvenlik görevlisinin arkasında bulunan Celal Yılmaz'ın tabancayla Sülüşoğlu'na doğru ilerleyip ateş ederek öldürme eylemini gerçekleştirdiği anlatılıyor.
Yılmaz'ın suçu haksız tahrik altında işlediği belirtilen iddianamede, sanığın, "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
MAHKEME CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA KARAR VERDİ
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın, suçu "meşru müdafaa sınırlarını mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşarak gerçekleştirdiği"ne kanaat getirerek, ceza verilmesine yer olmadığına karar vermişti.
Kararda, sanık Yılmaz'ın tutuklu bulunduğu suçun vasıf ve mahiyetinin değişmesi nedeniyle tahliyesine hükmedilmişti.
YARGITAY'IN BOZMA KARARI
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 1. Ceza Dairesi, meşru müdafaa koşullarının gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceğini ve sanığın "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan cezalandırılması gerektiğini belirterek, yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Sanık Celal Yılmaz, Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edilmişti.