Türkiye, Rusya ve İran'ın gündeminde geniş yer tutan İdlib krizinde diplomatik temaslarla soruna çözüm aranıyor. Rusya ve İran'ın desteğini alan Esad rejimi, dünyaya "iç savaşı ben kazandım" mesajı verebilmek için İdlib'e operasyon fırsatı kolluyor. Ancak bölgede 12 adet gözlem noktası bulunan Türkiye'nin varlığı Esad'ın katliam yapmasını önlüyor.
TAHRAN'DA NETLEŞECEK
Esad'ın karadan saldırmak istediği operasyona Rusya'nın da havadan destek vermesi bekleniyor. Ancak devam eden diplomatik görüşmelere göre Türkiye ve Rusya'nın Esad'ı devre dışı bırakarak İdlib'e ortak operasyon yapması da gündemde. Türkiye birkaç gün önce El-Nusra'nın uzantısı Heyet Tahrir el-Şam'ı (HTŞ) terör örgütü ilan etti. Bu kararın alınması ise Türkiye ve Rusya'nın ortak operasyon ihtimalinin güçlendiği şeklinde yorumlanıyor. Ancak, İdlib'deki silahlı terör gruplarını temizleyecek ortak operasyonun yapılıp yapılmayacağı 7 Eylül tarihinde Tahran'da gerçekleşecek olan Türkiye-Rusyaİran üçlü zirvesinde netlik kazanacak.
MİLİSLERE ÖNLEM ALINIYOR
Türkiye ve Rusya'nın ortak operasyon ihtimali masadayken İran ve Esad rejiminin de İdlib'e birlikte operasyon yapmak istedikleri ifade ediliyor. Bunun arkasındaki en büyük neden olarak da Halep-Lazkiye ticaret yolunu yeniden açmak olduğuna dikkat çekiliyor. İdlib'in kontrol altına alınmasında Ruslar Lazkiye'deki üslerini güvenli hale getirme amacı güderken, Esad rejimi ise dünyaya "savaşı ben kazandım" mesajı vermek istiyor. Esad rejimine karada en büyük milis desteği veren İran'ın da Halep'ten sonra İdlib'i de kontrol altına alarak Halep-Lazkiye ticaret yolunu açtırma hesabı yaptığı ifade ediliyor. Bu ticaret yolunun Suudi Arabistan'tan Halep'e kadar uzandığı, İdlib'teki silahlı grupların temizlenmesiyle Lazkiye limanına kadar yeniden açılacağına dikkat çekiliyor. İran'ın sahadaki bu hesabını gören Ankara ise İran'ın kontrolündeki milislere yönelik tedbirleri artırdı. Gönderilen komando ve tanklar daha çok bu milislerin bulunduğu yerlerde konuşlandı.
'RADİKALLER ASLINDA REJİME HİZMET EDİYOR'
Suriye rejimi, birliklerini kentin güney sınırlarına konuşlandırılıyor. İdlib'deki muhalifler de cephe hatlarına hendekler açıyor. Muhalifler, savaşçılarını cephe hatlarına göndererek olası operasyon öncesinde savunma hattını güçlendirmeye çalışıyor. Olası operasyonun yeni mülteci krizine yol açacağını ifade eden Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Abdurrahman Mustafa, tarafların Astana Anlaşması'na sadık kalmaları gerektiğini söyledi. Mustafa, "Rejim, saldırmak için Rusya'nın onayını bekliyor. İdlib'deki muhalifler herhangi bir saldırı durumunda karşılık verecek. Biz ılımlı muhalifler olarak bölgede radikal gruplar ile mücadele ediyoruz. Suriye'nin de radikal grupları bahane ederek İdlib'e saldırmasını, sivil katliamlar yapmasını doğru bulmuyoruz. Radikal grupların bölgede Suriye rejimine hizmet ediyorlar. Silah bırakmayı reddetmeleri Suriye rejiminin işine geliyor. Rejim bu bahanelerle yüzbinlerce masum insanı katletti. Radikal grupların Suriye ılımlı muhalefetine katılmasını bekliyoruz" dedi.