Dünya bizi ölüme terk etti
SABAH, soykırım altındaki Gazze Şeridi’nden en sıcak bilgileri almaya devam ediyor. Han Yunus şehrinden Doktor Salah Rantisi “Dünya bizi terk etti ama vatanımızda kalacağız. Elimizde sadece inancımız kaldı” dedi

SABAH, büyük bir insanlık dramının yaşandığı Gazze'nin ateş hattındaki bölgelerinden en sıcak bilgileri almaya devam ediyor. Siyonist İsrail'in sistematik soykırım gerçekleştirdiği kentlerden biri olan Han Yunus şehrinde doktor olan Salah Rantisi, son gelişmelerini SABAH okuyucuları için anlattı. Rantisi, "40 gündür en ağır tecrit koşulları altında yaşıyoruz. İsrail bizi dünyadan soyutladı. En ufak bir insani malzeme bölgeye giremiyor. Elimizde sarsılmaz inancımızdan başka bir şey yok. Dünyanın gözü önünde ölüyoruz. Gazze'deki 40 poliklinikten sadece 10 tanesi ayakta. Oralarda da ilaç yok. Hiçbir tıbbi malzeme yok. Açlık had safhada. İsrail nereye gitsek orayı bombalıyor. Her şeye rağmen direnmeye devam ediyoruz. Vatanımızda kalacağız. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Dünya bizi ölüme terk etti" dedi.
SESSİZLİKTEN GÜÇ ALIYORLAR
Gazze'de yaşananların kelimelerle ifade edilmeyecek kadar ağır olduğunu kaydeden Rantisi, "Hastaneye gitmesi gereken insanlar gidemiyorlar. Acı içerisinde can veriyorlar. Materyal kıtlığı var. İsrail birlikleri bölgeyi kırmızı alarm ilan etti. Giriş çıkış kesinlikle yasak. İzole edilmiş durumdayız. Garip olan insanlığın geri kalanının bu vahşeti seyrediyor olması. İsrail dünyanın sessizliğinden güç alıyor. Sağlık hizmetleri verilemiyor. Bizim bulunduğumuz bölge de iki gün önce bombalandı. Yerimizi terk ettik. Muhtemelen burayı da bombalayacaklar" ifadelerini kullandı.
MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ
Yiyecek içecek sıkıntısı yaşandığını belirten Rantisi, "Bölgeye temel gıdanın girişi de yasak. Düşünebiliyor musun buradaki bütün insanlar açlıkla sınanıyor. Küçücük bebekler en temel insani ihtiyaçlardan yoksun. Yeni doğmuş bebeklerin acı dolu çığlıklarını duyuyoruz. Her zorluğa ve imkânsızlığa rağmen mücadeleye devam ediyoruz. Hastalara şifa olmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
'ŞEHİT OLMAKLA YAŞAMAK ARASINDA FARK YOK'
Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. İbrahim Uygun, iki aydan fazla kaldığı Gazze'de yaşadıklarını, edindiği tecrübeleri ve tanıklıklarını Anadolu Ajansı'na anlattı. Gazze'de bir süre görev yapan Türk doktor Uygun, buradaki insanlar için yaşamak ile şehit olmak arasında hiçbir fark olmadığını belirterek işgalci güç İsrail'in, bu insanları yenemeyeceğini bildiğini kaydetti.
YENİ DOĞAN BEBEKLER ÖLEBİLİR
Gazze Şeridi'nin her yerinden ayrı bir felaket haberi geliyor:
❱ 850'den fazlası çocuk 4 bin 700 kişinin uzuvları ampute edildi.
❱ Sınır Tanımayan Doktorlar "Gazze, yardım ekipleri için toplu mezara dönüştü" açıklamasını yaptı.
❱ BM, "Gazze Şeridi'ne giren stoklar tükendi" mesajını yayınladı.
❱ Gazze'deki tek genetik laboratuvarı saldırıda hizmet dışı kaldı.
❱ İsrail'in 2 Mart'tan bu yana insani yardımlara izin vermemesinden dolayı Gazze'de yeni doğan bebeklerin hayatı mama ve ilaç gibi yokluklar nedeniyle tehlikede.
CUMHURBAŞKANLIĞI ORKESTRASI'NDAN DESTEK
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası duayen şef Rengim Gökmen yönetiminde dünyadaki çocuk ölümlerine ağıt niteliğinde yazılan eserleri sanatseverlerle buluşturacak. Ankara Bilim Üniversitesi Prof. Dr. Yavuz Demir'in librettosunu yazdığı, orkestra şefi Hasan Niyazi Tura'nın bestelediği Sesler ve Küller: Karanlığın Orta Yerinde Küçücük Bir Kalpten Yükselen Ağıt, 18 Nisan'da CSO Ada Ankara Ziraat Bankası Ana Salon'da prömiyeri yapacak.