ABD Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz gece Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) yönelik silah ambargosunu 2023 mali yılı için kaldırdıklarını açıklamıştı. Kararı, Dışişleri Sözcüsü Ned Price dile getirmişti. Price, GKRY'ye uyguladığı silah ambargosunu bir yıllığına kaldırdıklarına ilişkin yazılı açıklama yapmıştı.
EKİM AYINDAN İTİBAREN UYGULANACAK
Sözcü Ned Price, açıklamada, "Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 2023 mali yılında yeniden ihracat ve savunma malzemelerinin transferlerinin onaylanmasına izin vermek için Kıbrıs Cumhuriyeti'nin (GKRY) ilgili mevzuat kapsamında gerekli koşulları yerine getirdiğini tespit etmiş ve Kongre'ye tebliğ etmiştir. Koşullara uygunluk yıllık olarak değerlendiriliyor. Bu tespit ve belgelendirmenin bir sonucu olarak, Bakan, 2023 mali yılında Kıbrıs Cumhuriyeti (GKRY) için savunma ticareti kısıtlamalarını kaldırdı."
Sözcü, Washington'un uluslararası silah ticareti düzenlemelerinin, 1 Ekim 2022'den itibaren geçerli olmak üzere yeni politikayı yansıtacak şekilde değiştirileceğini kaydetti.
TÜRKİYE'DEN JET YANIT
Tepki çeken karara, Dışişleri Bakanlığı'ndan tepki gecikmedi. Bakanlık, yaptığı resmi açıklama ABD'nin bu hamlesini şiddetle kınadı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, ABD'nin GKRY'ye yönelik silah ambargosunu kaldırma yönündeki 2020 Eylül ayında aldığı kararın çerçevesini genişletmesini şiddetle kınıyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) makamlarının söz konusu karara ilişkin tepkisini tümüyle destekliyoruz" denildi.
Ada'daki iki tarafın eşitliği ilkesiyle çelişen ve Rum tarafını daha uzlaşmaz kılacak bu kararın, Kıbrıs meselesinin çözülmesi yönündeki çabaları olumsuz etkileyeceğine dikkat çekilerek "Ada'da bir silahlanma yarışına yol açacak ve Doğu Akdeniz'de barış ve istikrara zarar verecektir" ifadeleri kullanıldı.
"ABD'yi bu kararı gözden geçirmeye ve Ada'daki iki tarafa karşı dengeli bir politika izlemeye davet ediyoruz" denilen açıklama şöyle devam etti: "ABD dahil uluslararası toplum Kıbrıs Türk halkının 1959-1960 Antlaşmalarıyla da teyit edilen egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünü tescil etmeli ve buna göre hareket etmelidir. Her halükarda Türkiye, garantör ülke sıfatıyla, Kıbrıs Türkünün varlığını, güvenliğini ve huzurunu sağlamak amacıyla, tarihi ve hukuki sorumlulukları çerçevesinde, gerekli adımları atmaya devam edecektir."