BM Sözcüsü Stephane Dujarric'in yaptığı açıklamada, Guterres, Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara yönelik kitlesel etnik temizliğin başladığı 24 Ağustos 2017'nin yıl dönümü nedeniyle değerlendirmede bulundu.
Guterres, Budist çoğunluklu Myanmar'da Arakanlı Müslümanların yaygın ayrımcılığa maruz kaldığını belirtti.
Askeri darbe sonrasında Myanmar'da insan hakları ve güvenlik durumunun kötüleştiğini vurgulayan Guterres, Arakanlı Müslümanların, Myanmar'daki krizin çözümünün doğal bir parçası olması gerektiğini ifade etti.
Guterres, "Uluslararası toplumun krize kapsamlı, güçlü ve kapsayıcı çözümler aramaya devam etmesi çok önemli." ifadesini kullandı.
MYANMAR'DAKİ ASKERİ DARBE
Myanmar ordusu, Kasım 2020'deki genel seçimlerde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu. Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Myanmar ordusunun darbe karşıtı protestocu ve isyancı gruplara silahlı müdahalesi sonucu bugüne kadar 2 binin üzerinde kişi hayatını kaybetti. Darbeden bu yana yaklaşık 13 bin kişi gözaltına alınırken 10 binin üzerinde kişi ise halen içeride tutuluyor.
Askeri mahkemeler, tutuklulardan 2'si çocuk 114 siyasi mahkum hakkında idam kararı vermiş, en son 25 Temmuz'da eski iktidar partisi Ulusal Demokrasi Birliği'nden (NLD) milletvekilin de bulunduğu 4 kişi, yargılandıkları askeri mahkemenin emriyle idam edilmişti.
ARAKANLI MÜSLÜMANLARA ETNİK TEMİZLİK
Myanmar'ın Arakan eyaletindeki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist çeteler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.