BM Sözcüsü Stephane Dujarric, AA muhabirinin, "İsrail ve BM arasındaki ilişkinin karmaşık olduğu çok açık. İsrail, 7 Ekim'den de önce BM Genel Sekreteri ve yetkililerinin yaptığı çağrıları ve uyarıları duymazdan geldi. Şimdi Golan Tepeleri'ne ilişkin yaptığınız uyarıları ciddiye alacağını düşünüyor musunuz? BM Genel Sekreteri, İsrail'in Suriye'deki askeri faaliyetlerinin geçici olmadığından ve Gazze ve Lübnan'da olduğu gibi uluslararası hukuku ihlal etmeye devam edeceğinden endişe ediyor mu?" sorularını yanıtladı.
Geleceğe ilişkin tahminde bulunamayacaklarına dikkati çeken Dujarric, "Ancak Suriye'nin güvenliği, istikrarı ve uluslararası hukuk ile Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyulması için çağrıda bulunabiliriz." dedi.
Dujarric, BM ile İsrail arasındaki ilişkinin karmaşık olduğunu ve bunu bir çok kez dile getirdiğini anımsatarak, diğer taraftan ilişkilerin insani, siyasi ve barış koruma güçleri gibi farklı düzeylerde devam ettiğini, iletişim kanallarının açık olduğunu söyledi.
"SURİYE'DE BİR DÖNÜM NOKTASIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
BM için Golan Tepeleri'nin "işgal altında topraklar" olduğunun altını çizen Dujarric, İsrail ordusunun buradaki tampon bölgeyi işgalinin de 1974 anlaşmasını ihlal ettiğini dile getirdiklerini kaydetti.
Dujarric, İsrail'in Suriye'deki saldırılarıyla ilgili ise "Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve birliğini ihlal eden her saldırıya açık bir şekilde karşıyız. Suriye'de bir dönüm noktasıyla karşı karşıyayız. Ancak bu Suriye'nin komşuları tarafından sınır ihlali için kullanılmamalı." diye konuştu.
Bu dönüm noktasının Suriye halkını desteklemek ve kendi yollarını çizmelerine katkı sağlamak için kullanılması gerektiğinin altını çizen Dujarric, sürecin Suriyeliler tarafından yürütülmesi ve kapsayıcı olması gerektiğini, azınlıkların korunması gerektiğini ifade etti.
"SURİYE'DEKİ FARKLI TARAFLARLA İLETİŞİMDEYİZ"
Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) yaptırım listesinden çıkarılmasına ilişkin bir soruya cevaben ise Dujarric, bu sürecin BMGK Ombdusman'ı tarafından yürütüldüğünü, Genel Sekreterle alakalı bir konu olmadığını bildirdi.
Dujarric, Suriye'de siyasi sürece ilişkin BMGK'nın 2254 sayılı kararının ne kadar geçerli olduğuna ilişkin ise kararın hala geçerli olduğunu dile getirdi.
Suriye'de gücün el değiştirdiğine ve birçok değişimin gerçekleştiğini belirten Dujarric, kendilerinin BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen'ın öncülüğünde Suriye halkına gerekli desteği vermeye hazır olduklarını kaydetti.
Dujarric, Suriye'deki farklı taraflarla iletişimde olduklarını, kendilerinin de gelişmelerin netlik kazanmasını beklediğini söyledi.
"SURİYE'DEKİ TÜM KİMYASAL SİLAHLARIN GÜVENLE ORTADAN KALDIRILMASINA ÖNCELİK VERİLMELİ"
Esed rejimine ait kimyasal silahların tehdit teşkil edip etmediğine ilişkin bir soruya da Dujarric, konuya dair Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) ile yakın temasta olduklarını bildirdi.
Dujarric, kimyasal silahlara ilişkin her zaman tehdit bulunduğunu, Esed rejiminin bu konudaki beyanlarının da yetersiz kaldığını anımsattı.
Suriye'deki tüm tarafların kimyasal silahların güvenli bir şekilde ortadan kaldırılmasına öncelik vermesi gerektiğini kaydeden Dujarric, bunların hiçbir zaman kullanılmaması gerektiğini vurguladı.
"İNTİKAMLA DEĞİL YASAL SÜREÇLERLE HESAP VERİLEBİLİRLİĞİN SAĞLANMASI KRİTİK ÖNEME SAHİP"
Dujarric, Suriye'deki hapishanelerde mahkumların serbest bırakılması ve belgelerin güvenliği hususlarında ise bölgedeki yetkililerin kontrolü sağlamasının önem taşıdığına dikkati çekti.
Belgelerin güvenli bir şekilde muhafaza edilmesinin önemli olduğunun altını çizen Dujarric, insan hakları alanında çalışmalar yürüten meslektaşlarının en kısa zamanda Şam'a yönlendirileceğini bildirdi.
Dujarric, ilgili kişilerin belgelere erişimi olması gerektiğini kaydederek, "Bu ihtilafta, intikamla değil yasal süreçlerle hesap verilebilirliğin sağlanması kritik öneme sahip." ifadesini kullandı.