İspanya'nın Katalonya bölgesinde bağımsızlık referandumu düzenleyen ancak sonuçlar açıklandıktan sonra Madrid yönetiminin yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan Katalanlar'ın durumu, son gelişmelerin ardından iyice belirsizliğe büründü. Madrid yönetiminin 'Katalan parlamentosunu fesh eden ve 6 ay içinde seçimlerin yenilenmesini ön gören' kararının ardından konuşan Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Carles Puigdemont, "İspanya'nın Katalonya'yı doğrudan yönetmeye yönelik planlarını kabul etmiyoruz" çıkışında bulundu. Puigdemont, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'un diyalog çarğılarını reddederek Katalan parlamentosunu acil toplanmaya çağırdı. Puigdemont ayrıca Madrid yönetiminin fesih kararını "Franco döneminden bu yana bölgeye yapılan en kötü saldırı" şeklinde nitelendirdi. Rajoy'un, erken seçim barındıran ve anayasının 155'inci maddesini ilk kez yürürlüğe sokan kararının ardından 450 bin bağımsızlık yanlısı Barselona'da sokaklara dökülürken Katalonya Parlamentosu Meclis Başkanı Carme Forcadell, yaşananları bir 'darbe' olarak nitelendirdi ve "Katalonya'yı yeni bir seçime zorlama kararı, demokrasiye karşı bir saldırıdır" dedi. Katalonya Özerk Yönetimi, 1 Ekim'de İspanya Anayasa Mahkemesi'nin yasadığı olarak tanımladığı bağımsızlık referandumunu düzenlemiş, yüzde 90 "evet" oyu çıkmış ancak oylamaya katılım yüzde 46'da kalmıştı. İspanya'yı 1939'dan 1975'e kadar demir yumrukla yöneten Francisco Franco, Katalonya'nın yetkilerini almış ve Katalanca'yı yasaklamıştı.