ABD'nin desteklediği PKK/YPG’nin zulmü bitmiyor! Çocuğu kaçırılan anne acısını bu sözlerle anlattı…
ABD’nin açık açık destek verdiği PKK/YPG terör örgütü, çocukları hedeflemeye devam ediyor. Suriye'nin kuzeyindeki Kobani ilçesinde kaçırdıkları çocukları terör saflarına katmaya çalıştığını bilinen terör örgütü, bir çocuk kaçırma olayıyla daha gündeme geldi. PKK/YPG tarafından çocuğu kaçırılan Suad Hac Kalef, yaşadığı acıyı anlattı.
PKK/YPG, Suriye'de işgalinde tuttuğu bölgelerde çocukları kaçırarak zorla silah altına alma uygulamasına devam ediyor. Terör örgütü, silahlı eğitim için kamplara kaçırarak götürdüğü çocukların aileleriyle iletişim kurmalarına izin vermiyor. Buralarda silahlı eğitimlerden geçirilen çocuklar, örgütün terör faaliyetlerinde kullanılıyor.
ABD destekli terör örgütü PKK/YPG, işgalindeki bölgelerde çocukları kaçırarak hem anne ve babaların hem de çocukların hayallerini yıkıyor. Terör örgütü işgalindeki Aynularap'ta 4 yıl önce tarlada çalıştığı sırada mayına basması sonucu eşini kaybeden Kalef, oğluyla bir başına kaldı. Tarlalarda çalışarak kazandığı parayla oğluna düzgün bir hayat sunmaya çalışan Kalef, evladının PKK/YPG'li teröristlerin kaçırmasının ardından zor günler yaşıyor.
15 yaşındaki Ahmet Kalef, örgütün sözde gençlik yapılanması "Şebibe Sevriye" tarafından Kobani'de alıkonuldu. Kimsesiz kalan Kalef, oğluna kavuşmak ve örgütün çocukları kaçırma uygulamasının durdurulmasını istiyor.
"ÇOCUĞUMU ALIP GÖTÜRMÜŞLER"
Yaşadıkları AA muhabirine anlatan anne Kalaf, "Oğlum 2,5 ay önce sebze almak için dışarı çıkmıştı. Geri gelmedi. Örgüt tarafından kaçırıldı." dedi. Çocuğunun teröristler tarafından kaçırıldığını komşularından öğrendiğini belirten Kalef, "Deli gibi her sokağa baktım. Oğlumun dışarı çıktığı sıralarda örgüte bağlı Şebibe Sevriye dedikleri yapı devriye yapıyormuş. O sırada çocuğumu alıp götürmüşler." diye konuştu.
Kalef, birkaç defa oğlunun akıbetini öğrenmek için örgüte gittiğini ifade ederek "Her seferinde geri çevrildim. Onlara (PKK/YPG) 500 dolar para verdim. Kobani'de Ferhat Halil eğitim kampında olduğunu söylediler. Oraya da gittim oğlumun bana verilmesini istedim ama vermediler." ifadelerini kullandı. Oğlunun daha çok küçük olduğunu, okula gitmesi gerektiğini örgütün elebaşlarına ilettiğini dile getiren Kalef şöyle devam etti: "Kabul etmediler. Çocuğumu vermediler. Oğlumu göstermediler. Bağrıma bastığım oğlumu benden aldılar. Dillerinden düşürmedikleri demokratik yapı bu mu? Ben oğlumu istiyorum. Başka bir şey istemiyorum oğlum savaşçı değil, savaşmayı bilmez. Oğlumun fotoğraflarından başka bir şey kalmadı, oğlumun savaşla işi yok."
"TÜM HAYATIMIZ ALTÜST OLDU"
Kalef, "Eşim öldükten sonra oğlumla ikimiz yalnız kaldık. Okusun düzgün bir hayatı olsun diye tarlada çalışıyordum. Ona okuması ve düzgün bir eğitim alması için öğütler veriyordum. Büyüyünce doktor olmak istiyordu." diye konuştu.
Acılı anne, "Bir anlık dışarı çıkmasıyla tüm hayatımız altüst oldu. Oğlumu eğitim kampına almalarıyla sanki ruhumu benden aldılar. Benim oğlum defterden, kalemden, okuldan başka bir şey bilmezdi. Ondan başka kimsem yok. Savaşması için aldılar. Onun hayali büyümek, doktor olmak, tüm insanlara faydalı olmaktı." ifadelerini kullandı.
