ABD'li eski iki üst düzey diplomat, ABD Başkanı Joe Biden'a, İsrail'de iktidara gelmesi beklenen aşırı sağcı partilerin zararlı eylemlerini artırması durumunda, "Tel Aviv'e silah yardımını kesme" çağrısı yaptı. Eski ABD Başkanı George Bush döneminde Tel Aviv Büyükelçiliği yapan Daniel Kurtzer ve farklı yönetimlerde Orta Doğu Barış Müzakereciliği görevinde bulunan Aaron Miller, Washington Post gazetesinde, ABD Başkanı Joe Biden'a hitaben, İsrail'de seçimleri kazanan Likud lideri Binyamin Netanyahu'nun kuracağı koalisyonda kabineye girmesi beklenen aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich'e ilişkin uyarılar içeren makale yayımladı.
Makalede, Netanyahu'nun "İsrail tarihinin en radikal, cinsiyetçi, homofobik ve aşırı sağcı partileri hayata döndürdüğü" ve "şimdi onlara mecbur kaldığı" belirtilerek, Likud liderinin koalisyon kurmaya hazırlandığı "halkı kin ve düşmanlığa tahrikten hüküm giymiş" Itamar Ben-Gvir'e güvenlik güçlerinden sorumlu yetkileri genişletilmiş Ulusal Güvenlik Bakanlığı, "Arapları ülkeden sürme çağrısı yapan" Bezalel Smotrich'e işgal altındaki Batı Şeria'da yetkileri de kapsayacak şekilde Finans Bakanlığı, LGBT karşıtlığıyla tanınan Avi Maoz'a da "Yahudi Kimliğinden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı" görevi vermek konusunda anlaştığına dikkati çekildi.
Netanyahu'nun kuracağı koalisyon hükümetinin "(yasa dışı) yerleşim yerlerinin, Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere saldırılarının artışı, Mescid-i Aksa'nın statükosunun değiştirilmesi, gerek Batı Şeria'da gerek İsrail içinde Filistinlilere güç kullanılması şartlarının gevşetilmesi" ile sonuçlanabileceği uyarısı yapılan makalede, buna karşılık da Filistinli silahlı grupların saldırılarını artabileceğinin altı çizildi.
Söz konusu senaryoda "halihazırda can çekişen iki devletli çözüm çabalarının daha da altının oyulacağı", bunun Batı Şeria, abluka altındaki Gazze Şeridi ve İsrail içinde Yahudi ve Filistinli nüfusun yaşadığı şehirlerde çatışma ve şiddet doğurabileceği kaydedildi.
"ABD, işgal altındaki bölgelerde kullanılmak üzere silah sağlamayacağı mesajı vermeli"
ABD'nin "İsrail yanlısı Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu bir kongre ve İran'ın nükleer programını" göz önüne alarak, Netanyahu ile çatışma istemediğine işaret edilen makalede, İsrail'de demokratik yollardan seçilen ancak ABD'nin çıkarlarına aykırı demokrasi karşıtı değerleri benimseyen hükümet karşısında Washington'ın; İsrail, Filistin yönetimi ve Arap ülkelerine karşı açık mesaj göndermesi çağrısı yapıldı.
ABD yönetiminin "müttefiki İsrail'in meşru güvenlik kaygılarını destekleyeceğini ancak Kudüs ve diğer işgal altındaki bölgelerde kullanmak üzere saldırı silahları sağlamayacağı mesajı vermesi" gerektiği vurgulanan makalede, Washington yönetiminin, özellikle "Batı Şeria'nın ve Mescid-i Aksa'nın statüsünün değiştirilmesi, yasa dışı yerleşim gecekondularının meşrulaştırılması ve iki devletli çözüm ihtimalini bitirecek şekilde yerleşimciler için altyapı inşasına" karşı uyarılarda bulunması tavsiye edildi.
Makalede Joe Biden yönetiminin "ırkçı politikalarını devam ettirmeleri durumunda, Ben-Gvir, Smotrich ve bakanlıklarıyla çalışmayacağını" açıkça ortaya koyması gerektiği kaydedilerek, ABD'nin "İsrail'e Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde desteğinin sınırının olduğunu bildirmesi" istendi.
Filistin yönetimine de "şiddeti azaltması ve seçimleri gerçekleştirmesi" yönünde baskı yapılması gerektiği savunulan makalede, İsrail ile normalleşme anlaşmaları imzacısı Arap ülkelerine de "Filistinlilerin sıkıntılarına karşı kayıtsızlığının İsrail ile ilişkilerini kötüleştireceği ve Washington ile bölgesel ilişkilerine zarar vereceğinin" bildirilmesi çağrısı yapıldı.
Makalede, ABD ve İsrail arasındaki gerilimin daha önce barış müzakereleri sırasında yaşandığına değinilerek, şu ifadeler kullanıldı: "Bir ABD başkanının İsrail'de demokratik yollardan seçilmiş bir hükümete baskı yapması emsalsiz ve tartışmalı olacaktır ancak İsrail daha önce hiç bu kadar tehlikeli bir yola girmemişti. Siyasi irade önemli ve bu Biden'ın ABD'nin gücü ve kararlığını göstermesi gereken bir an."
Son yıllarda erken seçim ve koalisyon krizi sarmalına girilen İsrail'de 1 Kasım'da yapılan erken genel seçimde eski başbakan ve muhalefet lideri Binyamin Netanyahu'nun başını çektiği sağ blok 120 sandalyeli Meclis'e 64 milletvekili göndererek açık bir zafer kazanmıştı. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, 13 Kasım'da Netanyahu'yu hükümeti kurmakla görevlendirmişti. Netanyahu'nun öncülüğündeki sağ blok, dini partilerden "Şas" ve "Birleşik Tevrat Yahudiliği" ile aşırı sağcı Dini Siyonizm ve Yahudi Gücü partilerinden oluşuyor. Başbakan adayı Netanyahu, koalisyon kurmak için bu partilerle müzakereler yürütüyor.
Netanyahu hükümetinin güvenoyu alabilmesi için 120 milletvekili bulunan İsrail Meclisi'nde 61 vekilin desteğini alması gerekiyor.