Bir süredir gergin olan Kızıldeniz'de füzeler ateşlendi. ABD ve İngiltere, Avustralya, Hollanda, Bahreyn ve Kanada desteğiyle Yemen'i vurdu. Gece boyu düzenlenen saldırılarda Yemen'in başkenti Sana ile Hudeyde ve Taiz'de 12 Husi hedef vuruldu. Saldırıların ardından Husilerden gelen açıklamada, "Hiçbir ABD saldırısı cevapsız kalmayacak" denildi. Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi "Bedelini ödeyecekler" diyerek ABD ve İngiltere'ye tehditler yağdırırdı. ABD Başkanı Joe Biden ise "Bu saldırılar, Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarına doğrudan cevap vermektedir" dedi.
Tansiyonun giderek yükseldiği Kızıldeniz'deki bu hareketlilik bölgesel bir savaşa neden olur mu? ABD, İngiltere ve İran bölgede neyi planlıyor? İsrail'in Gazze'deki soykırımı nedeniyle bölgede gerilim tırmanırken yakın gelecekte bu gerilim büyük bir patlamaya neden olabilir mi? Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Uzmanı Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, sabah.com.tr'ye yorumladı.
Kızıldeniz'de hareketlilik söz konusu... Gelişmeler bölgesel bir savaşa neden olabilir mi? Kim ne planlıyor?
Şu an bu saldırıların bölgesel bir savaşa gideceğini söylemek için oldukça erken. Burada aslında temel anlamda bir uyarı söz konusu. Husilere gibi görünse de aslında bu saldırıların arkasındaki neden İran'ı uyarmak. Çünkü Husilerin saldırılarının İran ile işbirliği içinde yapıldığı genel kanaati mevcut. Saldırıya geçen de İsrail veya başka bir aktör değil doğrudan İngiltere ve ABD.
İran bu işin neresinde?
İran hem içinde hem kenarında duruyor. İran'ın Husilerle teması olduğunu biliyoruz. Diğer taraftan da özellikle ABD ve İsrail üzerine kendisi doğrudan değil etkili aktörler üzerinden yürümeye çalışıyor. İran mümkün mertebe kendine müdahale ettirmemeye çalışıyor. Ancak herkes biliyor ki İran bu sürecin merkezinde.
Yemen saldırısının ardından ABD'nin ya da İngiltere'nin yeni hedefi İran olur mu?
ABD, İngiltere ve İran… Bu ülkeler doğrudan doğruya birbirini hedef almamaya dikkat ediyor. Şu ana kadar üstü örtülü bir şekilde bunu gösterdiler. Ancak biliyorsunuz İran'da Kasım Süleymani türbesine bir terör saldırısı oldu. Bu saldırılarda doğrudan doğruya ABD ve İngiltere'nin parmağı olmadı. Diğer taraftan İran'da Devrim Muhafızlarının komutanı öldürüldü. Burada da direk ABD ve İngiltere'nin görünürde parmağı olmadı, daha doğrusu kanıt bulunamadı diyelim. ABD üslerine saldırılar düzenleniyor ya da Hizbullah İsrail'e ufak çaplı saldırılar düzenliyor. Orda da doğrudan İran'ın parmağını göremiyoruz. Dolayısıyla üstü örtülü bir mücadele bölgede devam ediyor.
İsrail'e karşı saldırılar düzenleyen Yemen'in ortak operasyonlarla vurulması bölge ülkelerine de bir uyarı mı?
Hayır değil. Husilerin saldırıları aynı zamanda Kızıldeniz'de seyrüsefer serbestliğini etkiliyor, yani ticareti etkiliyor. Bir yönüyle petrol ticaretini bir yönüyle diğer kritik malların sevkiyatını engeller durumda. Dolayısıyla bu saldırı aslında Husilere ileri giderseniz size daha yoğun saldırırım mesajı içeriyor. ABD ve İngiltere'nin Husilere saldırıları bu yönüyle sembolik aslında.
ABD'nin gerçek hedefi ne?
ABD ve İngiltere'nin Husilere saldırısının ana nedeni bölgedeki ticaretin güvenliğini sağlamak olduğunu söylesek de nedenlerden bir diğeri de İsrail'i korumak ve kollamak, güvence sağlamak. Husiler sonuçta sadece gemilere saldırmıyor ya da gemileri ele geçirmiyor. Aynı zamanda İsrail'e füzeler de fırlatıyor. Husilerin en önemli özelliği, çok ciddi askeri kapasiteleri var. 2015'ten itibaren Birleşik Arap Emirlikleri'nin başını çektiği koalisyon Yemen'de kontrol sağlanamadı. Dolayısıyla Husilerin daha da etkili olma ihtimali var. Bu anlamda ABD aslında uyarıyor demek mümkün. ABD ve İngiltere bir yandan ticari meşruiyetini sağlıyor ama aynı zamanda İsrail'in de güvenliğini sağlıyor. Husilere bu anlamda ileri giderseniz sizinle daha etkin bir şekilde mücadele ederim diyor.
Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda saldırılara destek veriyor... Bu ne anlama geliyor?
Az önce dediğimiz gibi Husilere saldırının ana nedeni bölgedeki seyrüsefer serbestliğini güvene almakla ilgili. ABD ve İngiltere'nin saldırılarını meşrulaştırmak da önemli. Bir koalisyona ne kadar çok ülke destek verirse o koalisyonun meşruiyeti artar. Dolayısıyla ABD'de kendi ilişki içinde olduğu ülkeleri yoğun bir şekilde destekliyor.
Yakın gelecekte bölgede neler olacak?
Bölgede tansiyon yükseliyor, daha etkili sonuçlar doğurma ihtimali de var. Birçok yerde kıvılcımlar oluyor. Husilere saldırı bu kıvılcımlardan bir tanesi. Irak, Suriye ve Lübnan bu kıvılcımlardan bir tanesi. İran zaten barut fıçısı diyebiliriz. Bu kıvılcımların ciddi büyük bir yangın çıkarma ihtimali var. Bölgede İsrail Gazze savaşı durmadığı müddetçe bölgede istikrar kısa vadede sağlanamaz. Tarafların mümkün mertebede süreci kontrollü bir şekilde ele aldığını söyleyebilirim. Ama gerilim ihtimali her zaman var.
Son dakika… Savaş Kızıldeniz'e sıçradı! Yemen'de son durum: ABD ve İngiltere Husi hedeflerini vurdu! Joe Biden'dan tehdit gibi açıklama