Rusya Ukrayna savaşı 8. gününe girerken, bölgeden son dakika haberleri de çatışmanın boyutunu gözler önüne seriyor. Gelen son dakika bilgilerine göre Ukrayna'nın Herson şehrinin tamamen Rus kontrolünde olduğu ifade edildi. Diğer yandan bölgeden gelen görüntülerde dev yakıt depolarının vurulduğu görüldü.
Savaş sahasında sıcak çatışma devam ederken, bir hukuki savaş da uluslararası boyutta veriliyor. Rusya -Ukrayna krizinin hukuki boyutunu ve uluslararası hukuk açısından durumunu değerlendiren Uluslararası Ceza Hukuku Uzmanı ve Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Selami Kuran ile Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yücel Acer, sabah.com.tr'ye çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"BAŞSAVCILIK RE'SEN HAREKET EDEBİLİR"
Geçtiğimiz günlerde aralarında İngiltere, Fransa ve Alöanya'nın da olduğu 39 ülkenin Ukrayna'da işlenen suçların soruşturulması için Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvurmasını da değerlendiren Prof. Dr. Selami Kuran şu açıklamalarda bulundu:
"39 ülkeyle ilgili durum şu; Başsavcılık kendiliğinden bir karar almış. Bir diğer alternatif ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin böyle bir adım atması. Ancak Rusya'nın veto hakkının olmasından dolayı böyle bir şey mümkün değil. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcılığı re'sen hareket edebilir ki medyaya yansıyan yönü de bu.
SİYASİ İNİSİYATİF VURGUSU
Neden Yemen, Irak, Suriye ya da Afganistan gibi bölgelerde böyle bir şey yapılmıyor sorusuna gelirsek; Uluslararası Ceza Mahkemesini siyasi olarak ele almak gerekiyor. İngiltere ve Fransa'nın ağırlığı var. Ukrayna Avrupa'ya yakın bir yerde bunun etkisi var. Bahsedilen Afganistan, Irak, Yemek ve Suriye gibi coğrafyalarda siyasi inisiyatifin kullanılması gerekiyor"
DEVLETLERİN TALEBİ
Prof. Dr. Acer ise durumun önündeki hukuki engellerden bahsederek, "Uluslararası Ceza Mahkemesi yalnızca yetki alanı olan yerleri değerlendirebiliyor. Ukrayna, Donbas bölgesinde Rus yanlısı güçlerin yaptıklarından hareketle mahkemenin yargı yetkisi kabul etmişti. Suçlar Ukrayna topraklarında işleniyor olduğu için ve Ukrayna bu yargıyı tanıdığı için, mahkeme savcılığı uluslararası bir ceza işletmeciliği başlattı. Bu incelemenin başlaması için bazen devletler talepte bulunuyorlar ya da savcı kendiliğinden başlatıyor" dedi.
RUSYA'DAN VETO
Rusya çıkacak kararları veto ediyor ve güvenlik konseyinde söz hakkı olduğu için böyle bir hakkı var" sözlerine yer verdi.
İNSAN HAKLARI DEĞERLENDİRMESİ
Ukrayna'da insan hakları ihlalleri ile ilgili gelen iddiaları da değerlendiren Prof. Dr. Acer, "Bu iddialar İnsan Hakları Mahkemesi'nde devletlerarası başvuru yoluyla incelenmesi gereken iddialar. Devletlerin böyle iddiaları olabilir. Ancak bunun karşılığında ilerlenmesi gereken süreç Rusya'nın yaptığı gibi bir askeri yaptırım değildir. Ukrayna vatandaşlarından hakları ihlal edilen varsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidebilir. Keza Rusya da Ukrayna'yı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet edebilir. Her iki ülke de Avrupa Konseyi üyesi olduğu için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni tanıyor. Bu iddiaların ortaya çıkarılma süreci hukuki yollarla olmalı" dedi.
"MAHKEMENİN YETKİSİNİN OLMASI GEREKLİ"
Irak, Yemek, Afganistan, Irak ve Suriye gibi ülkelerde işlenen suçların soruşturulması için Uluslararası Ceza Mahkemesine başvurulup başvurulmayacağını da değerlendiren Acer durumu şöyle özetledi:
"Bu bölgelerde Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yargı yetkisi yok. Ne o suçların işlendiği bölgelerde ne de suçu işlediği iddia edilen ülkeler tanımış. Yalnızca İngiltere'de tanıma var. İngiltere'nin Irak'ta yaptıklarına ilişkin mahkeme şu anda inceleme yapılıyor. Bir de Filistin var. Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taraf oldu. Şimdi Mahkeme bir ceza soruşturması yürütüyor. Mahkeme'nin yargı yetkisinin nereyi kapsayıp kapsamadığı önemli. Mekansal yargı yetkisini kapsamıyorsa yapılacak bir şey yok"