Bu soruları Balkanlar üzerinde yaptığı çalışmalardan tanıdığımız gazeteci-yazar Ayhan Demir’e sorduk.
HARADİNAJ İLKOKUL MEZUNU % 10 OYU OLMAYAN BİR BAŞBAKAN!
- Kosova Başbakanı Ramush Haradinaj'in açık açık, Türkiye düşmanı bir örgüte destek verdiğini görüyoruz. Haradinaj kimdir?
Kosova Cumhuriyeti Başbakanı Ramush Haradinaj, ilkokul mezunudur. Haradinaj, Kosova Savaşı öncesinde, Avrupa şehirlerindeki diskolarda korumalık yaparak geçimini temin ediyordu. Savaş başlayınca, Kosova Kurtuluş Ordusu-UÇK'nın önde gelen komutanlarından biri oldu.
Savaştan sonra birkaç defa Lahey Uluslararası Mahkemesi'nde yargılandı ve beraat etti. En son Ocak 2017'de, Sırbistan'ın talebi doğrultusunda, Fransa'da gözaltına alındı. 27 Nisan'a kadar gözaltında kaldı.
Savaştan sonra parti kurarak siyasete atılan Haradinaj, hiçbir zaman yüzde 10'un üzerinde oy alamadı. Buna rağmen, Aralık 2004'te başbakanlık koltuğuna oturmayı başardı. Ancak bu hevesi sadece dört ay sürdü.
Haradinaj, Eylül 2017'den beri, ikinci kez başbakanlık görevini yürütüyor. Ancak bu azınlık hükümetinin varlığı da pamuk ipliğine bağlı. Öyle görünüyor ki, Haradinaj'ın hevesi bu sefer de kursağında kalacak.
KOSOVA'DA "SKANDALLARIN BAŞBAKANI" OLARAK ANILIYOR
- Söylediklerinizden Haradinaj'ın pek sevilen bir siyasetçi olmadığını, buna rağmen bir şekilde sistem içinde tutulduğu sonucunu çıkarabilir miyiz?
Aynen öyle. Haradinaj, Kosova Parlamentosu'ndaki görüşmeler esnasında bile alkol aldığı için halk arasında "ayyaş" olarak isimlendiriliyor. Aynı zamanda "skandallar Başbakanı" namıyla biliniyor. Açıkçası, bu sıfatı fazlasıyla hak eden bir geçmişi var.
Mesela, sahip olduğu lüks evinin nereden geldiği sorulduğunda "birlikte savaştığımız arkadaşlar yaptı" cevabını veriyor. Ayrıca aynı özelliklerde, bir başka evi daha bulunuyor. Özel bir Türk göz kliniğine kiraladığı bu evden, aylık 6 bin Euro gelir sağlıyor.
Kosova halkı zorlu ekonomik şartlarla boğuşuyor. Ülkede ortalama aylık gelir 400 Euro civarında. Buna karşılık Haradinaj, İsviçre'deki yedi günlük tatili için 68 bin Euro harcayabiliyor. Masrafların kim tarafından karşıladığı sorusu ise hala cevaplanmayı bekliyor.
MÜSLÜMANLARLA MESAFELİ BİR BAŞBAKAN!
- Kosova, halkının neredeyse tamamı Müslüman bir Balkan ülkesi olarak biliniyor. Peki, Haradinaj'ın İslam ve Müslümanlarla arası nasıl?
Doğru biliyorsunuz. Kosova halkının büyük bölümü Müslüman ama laik bir cumhuriyet olarak tanımlanıyor. Ancak Başbakan Haradinaj, ülkenin kısıtlı bütçesini sadece Hıristiyanlar için bonkörce kullanıyor.
Yüzde 95'i Müslüman olan Kosova'da, bakanlar kurulu kararıyla; Prizren Katolik kilisesine 250 bin Euro hibe edilmesini sağladı. Aynı şekilde Loyola Ruhban okuluna da 750 bin Euro hibe imkânı temin etti.
Buna karşılık Priştinalı Müslümanlar sokaklarda Cuma namazı kılıyorlar. Prizrenli Müslümanlar ise şehrin kalesindeki tarihi caminin yeniden ayağa kaldırılmasını bekliyorlar.
Haradinaj'ın bu yaklaşımına şaşırdıysanız, şimdi duyacaklarınıza biraz daha fazla şaşıracaksınız demektir. Kosova Başbakanı birkaç yıl önce aynen şunu söylemişti: "Müslüman olarak doğdum, ancak neden Müslüman olduğumu bilmiyorum. Hayatımda hiç camiye de gitmedim."
Yolu hiç camiye düşmeyen, neden Müslüman olduğunu bilmeyen Haradinaj, haliyle, hem İslam kardeşliğinden hem de Arnavut-Türk kardeşliğinden habersiz. Bu sebeple 2016 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın meşhur "Arnavut kardeşlerim" hitabına, küstahça, "O benim kardeşim değil" cevabını vermişti.
KOSOVA'DAKİ FETÖ OPERASYONUNDAN CUMHURBAŞKANI'NIN HABERİ VARDI
- Kosova'daki FETÖ operasyonundan Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın haberi var mıydı?
Türkiye Cumhuriyeti, bir kanun ve nizam devletidir. Gerek uluslararası, gerekse iç hukuka riayet eder. Adam kaçırmaz, insan haklarına aykırı işler yapmaz. Sayın Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın da ifade ettiği üzere Kosova hadisesi de; bu ülke makamlarıyla birlikte ve suçluların iadesi anlaşması çerçevesinde hayata geçirilmiş bir eylemdir.
İçişleri eski Bakanı Flamur Sefaj, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olan Behgjet Pacolli'nin lideri olduğu, Yeni Kosova İttifakı-AKR mensubudur. Bu iki isim Ramush Haradinaj'ın başbakanı olduğu hükümetin birer mensubudurlar. Ayrıca Kosova İstihbarat Ajansı Başkanı Driton Gashi ise doğrudan Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi'ye bağlıdır.
Şunu anlatmaya çalışıyorum: Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, Kosova Başbakanı Ramush Haradinaj, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Behgjet Pacolli başta olmak üzere, ilgili tüm yetkililerin bu operasyondan haberdar olduğu çok açıktır. Ancak Allah'tan daha çok Amerika'dan ve Batılı ülkelerden korkan Kosovalı siyasiler, olan bitenden habersizmiş gibi davranmayı tercih ediyorlar.
LAHEY'DE ÖZEL MAHKEME'DE YARGILANMAKTAN KORKUYOR
- Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi'nin FETÖ operasyonu sonrasında nasıl bir tavır sergiledi?
Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, Sırplar tarafından "yılan (gjarpëri)" takma adıyla bilinir. Yılan, omurgasızdır. Bunun bir örneğini Kosova'daki FETÖ operasyonu sonrasında yaşandı. Thaçi, operasyonun hemen ardından şu açıklamayı yaptı: "Ülkemizde yaşayan ve çalışan yabancı vatandaşların insani haklarını, yetkili kurumlarımız savunmadıkları için hayal kırıklığına uğramış bulunuyoruz."
Thaçi, bu açıklamasından sadece birkaç gün sonra da şunları söyledi: "AKİ'den, Türk vatandaşlarının neden gözaltına alındığına dair ayrıntıların yer aldığı bir rapor aldık. Bu kişilerin gözaltına alınması ve sınır dışı edilmesi, Kosova'da yaptıkları yasa dışı ve tehlikeli faaliyetleri ile ilgilidir."
Birkaç gün içerisindeki bu tavır değişikliğinin bize işaret ettiği şudur: Kosova Cumhurbaşkanı Thaçi, konjonktüre göre hareket eden, güvenilmez bir siyasetçidir. Son dönemde ülke gündeminde büyük tartışmalara yol açan, Kosova'daki savaş esnasında ve sonrasında yaşanan suçların yargılanacağı, Lahey'de kurulan "Özel Mahkeme" sanıkları arasında yer almaktan korkuyor. Bu sebeple, Amerika'nın sözünden pek çıkmıyor. Ancak son dönemde Amerika'nın kendisini gözden çıkardığını düşünüyor. Türkiye gibi bir dostu, desteği kaybetmeyi de göze alamıyor. Ancak Türkiye, Thaçi gibi güvenilmez bir lider ile yürümeyi göze almamalıdır.
KOSOVA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ BU KİŞİNİN SAÇMA ÇIKIŞLARI İLE BOZULMAZ
- Kosova- Türkiye ilişkilerine zarar vermeyi göze alabilir mi?
Türkiye, saat farkıyla, Kosova'yı tanıyan ikinci ülkedir. Dış temsilcilik anlamında ilktir. Ülkemiz, Kosova Cumhuriyeti'ni her alanda desteklemiştir. Kosova'nın sahip olduğu uluslararası tanınma sayısında ve Avrupa-Atlantik kurumlarına mensubiyette Türkiye'nin rolü çok büyüktür. Ve bu desteği halen devam ettirmektedir. Mesela Kosova İstihbarat Ajansı-AKİ'yi, Milli İstihbarat Teşkilatı-MİT eğitmiştir. Kosova Savunma Gücü-FSK'yı, Türk Silahlı Kuvvetleri-TSK ve MİT hem eğitti, hem de donattı. Kosova Polis Gücü, Türkiye tarafından eğitildi, eğitilmeye devam ediyor.
Buna ilaveten Kosova hükümetinde Türk kökenli bir bakan ve parlamentoda iki Türk kökenli milletvekili bulunuyor. Kosova halkının yüzde 70-80 gibi önemli bir çoğunluğu da Türkiye'yi, Türkleri ve özellikle Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı desteklemektedir.
Hal böyleyken, Kosova'nın Türkiye'yi karşısına alması, iki ülke ilişkilerine zarar verebilecek adımlar atması mümkün değildir. Özellikle Sırbistan ile Kosova arasındaki görüşmelerin devam ettiği, bu ülkenin tanklarını Kosova sınırına yönelttiği ve Sırbistan uçaklarının, Arnavutların çoğunlukta olduğu, Preşova üzerinde her gün birkaç kez alçak uçuş gerçekleştirdiği şartlarda akıllıca da değildir.
FETÖ, KOSOVA BAŞBAKANI'NA DAMLALIKLA VERİYOR, KEPÇEYLE ALIYOR!
- Kosova Başbakanı ile FETÖ arasında nasıl bir ilişki var?
Kosova Başbakanı Ramush Haradinaj'ın oğlu Gjin (Cin), FETÖ okuluna gidiyor. Tıpkı Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, Meclis Başkanı Kadri Veseli ve Ekonomi Bakanı Besim Beqaj'ın çocukları gibi... Tıpkı dönemin Meclis Başkanı Yakup Krasniqi, dönemin Dışişleri Bakanı Enver Hoxhaj, dönemin Ekonomi Bakanı Ahmet Shala, dönemin Savunma Bakanı Agim Çeku'nun çocukları gibi… Tıpkı Kosova yönetiminde söz sahibi olan birçok bürokratın çocukları gibi… Elbette bu, karşılıksız bir iyilik değildir. Malumunuz; FETÖ, damlalıkla verdiğini, kepçeyle alır.
FETÖ'YE KOSOVA'DA İNANILMAZ İMTİYAZLAR
- Kosovalı siyasetiler, FETÖ'ye ne gibi imkânlar sağladılar?
Kosova'da FETÖ'ye sağlanan imkânların en başında Prizren ve Lipyan şehirlerindeki binlerce metrekarelik araziler yer alıyor. Dönemin Prizren Belediyesi Başkanı Ramadan Muya, 50 bin metrekarelik bir araziyi, Şubat 2011'de imzalanan bir protokolle FETÖ'cülere tahsis etti.
Benzer bir olay, Lipyan'da yaşandı. 2008 yılında dönemin dönemin Lipyan Belediye Başkanı Shukri Buya, Priştina - Üsküp yolu üzerindeki 52 bin metrekarelik bir araziyi, 99 yıllığına FETÖ'cülere verdi.
Netice olarak Kosova halkının uğrunda kan ve can vererek elde ettiği topraklar, okul bahanesiyle, birer FETÖ üssüne dönüştürüldü.
MAARİF VAKFI'NIN HENÜZ İKİ OKULU VAR
- Kosova'daki FETÖ okulları hala güçlü mü? Devlet bu konuda ne yapabilir?
FETÖ'nün Priştine, Prizren, Yakova ve Liplan şehirlerinde, 2004 yılından beri tıpkı birer askerlik şubesi gibi çalışan, okulları bulunuyor. Yine Prizren, Priştine, İpek ve Gilan şehirlerinde öğrenci yurtları da var.
Buna karşılık Türkiye Maarif Vakfı'nın henüz 2017-2018 eğitim yıldönümünde eğitime başlayan iki okulu var. Madde boşluk kabul etmez. İki fotoğraf arasındaki fark, eksiğin nerede olduğunu ve ne yapılması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Yeri gelmişken, şunu da söylemeliyiz: Yapılacak tüm faaliyetler, kişiler ve derneklerden ziyade, mutlaka devletimizin resmi kurumları ve görevlileri üzerinden yapılmalıdır.
BİR AVUÇ FETÖ'CÜ KOSOVA'DA MEDYAYA YÖN VERİYOR
- Kosova'da Türkiye sevgisinin çok yoğun olmasına rağmen FETÖ'nün bu ülkede çok güçlü olduğunu görüyoruz. Bu gücün kırılması için ne yapılabilir?
Kosova halkının büyük bölümü ülkemizi ve Türkleri sevmektedir. Ancak bir avuç para için FETÖ'ye çanak tutan bazı medya mensupları ve Amerika ve FETÖ'nün oyuncağı haline gelmiş bazı siyasiler de var. Kosova siyasetini ve Kosovalıların zihnini kirleten bu iki damara anjiyo yapılması öncelikli hedefimiz olmalıdır.
BOSNA'DA SİYASETÇİLER HAMASET YAPIYOR, FETÖ İLE MÜCADELE ETMİYOR
- Bosna için de benzer bir durum söz konusu… Bu ülke ile ilişkilerimiz oldukça iyi olmasına rağmen FETÖ'nün gücünde bir eksilme yok. Bosna'daki sorun nedir?
İşin kolaycılığına kaçıp, sorunuza şu yanıtı verebilirim: Bosna Hersek'teki devlet mekanizmaları çok karmaşık bir yapıya sahiptir. Boşnaklar, Hırvat ve Sırplardan bağımsız hareket edemedikleri için beklediğimiz haberleri veremiyorlar. Ya da şunu da söyleyebilirim: Bu ülkedeki FETÖ'cüler, diğer birçok ülkede olduğu gibi, okulları hülle yoluyla önce bir Amerikalı sonra İngiliz bir şirkete devrettiler.
Bunların hepsi doğrudur ama eksiktir. Türkiye, Saraybosna'ya gösterdiği yakınlık ve ilginin karşılığını alamıyor. Boşnak siyasiler, hamaset dolu beyanatlar veriyorlar. Ancak iş eyleme geldiğinde, büyük bir sessizlik oluşuyor. Bu beyanatların gereği olan hamleleri bir türlü yapmıyorlar. Şuna inanıyorum: Samimiyet her kilidi açan yegâne anahtardır. Galiba asıl sorun burada.
FETÖ, ARNAVUTLUK DİYANETİNİ ELE GEÇİRMİŞ DURUMDA.
- Diğer Balkan ülkelerindeki FETÖ yapılanmalarına da değinebilir misiniz?
Arnavutluk, Makedonya, Bulgaristan ve Yunanistan FETÖ'nün Balkanlar'da etkin olduğu diğer ülkeler. Bu ülkelerden hangisi ikinci, hangisi üçüncü sırada yer alıyor emin değilim. Emin olduğum bir şey varsa, birinci sırada Arnavutluk bulunuyor. Mesela Arnavutluk Cumhurbaşkanı İlir Meta'nın evladı hala FETÖ okulunda eğitimine devam ediyor. Arnavutluk Kanada Büyükelçisi Ermal Muça, ülkesinden daha çok FETÖ temsilcisi gibi hareket ediyor. Arnavutluk Diyaneti de neredeyse tamamen FETÖ'cülerden oluşuyor.
BULGARİSTAN MÜCADELE EDİYOR AMA, HALA AKTİFLER
- Bulgaristan'da durum nedir?
Bulgaristan FETÖ ile mücadele ediyor. Ancak bu örgüt orada da hala tamamen bitirilebilmiş değil. FETÖ'nün yayın organı vazifesini gören Zaman gazetesinin faaliyette olduğu bir diğer Balkan ülkesi Bulgaristan'dır. 1992 yılı Kasım ayından beri bu ülkede yayınlanıyor. 1995'den beri, aylık olarak çıkarılan Ümit dergisi bir diğer propaganda organları.
1999 yılında faaliyete başlayan Drujba Okulları bünyesinde, Sofya ve Filibe (Plovdiv) şehirlerinde, anaokulu, ilkokul ve lise açtılar. Aynı şehirlerde, bünyesinde ücretli dil, bilgisayar, sınavlara hazırlık ve görsel sanatlar kursları ile etüt grupları bulunan, eğitim merkezleri de bulunuyor.
Ayrıca Dialogue Bulgaria Derneği ve Gül Vakfı (Fondacia Roza) gibi, çeşitli STK'lar üzerinden de faaliyetlerini sürdürüyorlar.
YUNANİSTAN'DAKİ TÜRK AZINLIK FETÖ'YE MESAFELİ
- Yunanistan'da durum nedir?
Yunanistan devletinin politikaları ve Batı Trakya Türklerinin mesafeli duruşu, FETÖ'nün bu ülkede taban bulmasını engelledi. Balkanlar'daki birçok ülkenin aksine, Yunanistan'da 'işadamları derneği' kuramadılar, okul açamadılar. Ancak Yunanistan'da da var olmaya gayret ediyorlar.
FETÖ liderine en yakın isimlerden biri olan Abdullah Aymaz'ın kızıyla evli olan Evren Dede, görünüşte, Azınlıkça dergisi ve 'azinlikca.net' isimli bir web sitesi üzerinden haber servis ediyor. Ancak bu isim FETÖ'nün Yunanistan'daki beyin takımında yer alıyor. Evren Dede'nin iki ortağı var: Aydın Bostancı ve Fatih Nazifoğlu.
Basın görünümü altında; FETÖ ile irtibatı Evren Dede, Yunan devletiyle bağlantıyı Aydın Bostancı sağlıyor. Bostancı, Yunanistan Eğitim Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreterliği ve atanmış müftülükte danışmanlık yapıyor.
Yaptıkları yayınlarla, atanmış-seçilmiş müftülük sorununu körükleyip, tefrika oluşturuyorlar. Elbette, bu işten tek kazançlı çıkan: Yunan devleti. Velhasıl: Kâfir için oldukça kullanışlı bir şeye dönüşmüşler.
FETÖ, bu ülkedeki konsolosluklarımızda da yuvalanmayı başarmış. Gümülcine eski Başkonsolosu Mustafa Sarnıç, Muavin Konsoloslar Alper Atak ve Murat Ertaş da FETÖ soruşturmalarıyla, Dışişleri'nden atıldılar.
Selanik Konsolosluğu'nda görevli Muavin Konsolos Muhammed Tan ve eşi memur Ceyda Tan, 2016 yılında deşifre olunca, kayıplara karıştılar. Ardından, tüm mallarını Mehmet Oruç isimli şahsa satarak ortadan kaybolan, Gümülcine Konsolosluğu Muavin Konsolosları Davut Ocak ve eşi Derya Ocak da "kaçaklar kervanı"na eklendiler.
İSA TATLICAN / SABAH GAZETESİ