Bu yapı aile içinde başlıyor ve sürüyor. Çocuk gökyüzünü kırmızıya boyadığında "Böyle gökyüzü mü olur", yeni bir şey denemek istediğinde "İcat çıkarma", bir konu hakkında fikrini beyan ettiğinde "Sus, sen ne anlarsın" diyerek heveslerini kırıp, güvenlerini zedeliyoruz. Bir çocuğunun cesaretini kırdığınızda, haksız yere suçladığınızda, komşunun çalışkan çocuğuyla ya da kardeşiyle kıyasladığınızda çocuğun hayatında onulmaz yaralar açmış, çocuğun sosyal fobi geliştirmesini desteklemiş olursunuz. Aynı zamanda bunun tersi aşırı koruyucu, kollayıcı aile tutumları da çocuğun sosyal fobi geliştirmesinde etkilidir. Çocuklarımız için her şeyi düşünüp her sorunu onlar adına çözerek, karar vererek, hiçbir sorumluluk vermeyerek yine kendine güvensiz, yeni durumlarla karşılaştığında sudan çıkmış balığa dönen, sosyal fobi geliştiren çocuklar olmasına yol açılıyoruz. Böyle çocuklar ileride daha büyük kaygılarla önüne çıkan fırsatları değerlendiremeyecek. Böylece hak ettiği hayatı yaşamadığını düşünen mutsuz, kaygılı ve korku dolu bireyler olacaktır."