İnönü Mahallesi Şehit Mustafa Caddesi'ndeki bir evde 18 Aralık 2017'de meydana gelen olayda, özel bir üniversitede Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü'nde okuyan Günhan Öztürk ile Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Zülal Tütüncü, bir barda eğlendi.
İkili daha sonra Günhan Öztürk'ün evine gitti. Evde, Günhan Öztürk, babasına ait kılıcı genç kızın boynuna ve omzuna sapladı. Zülal Tütüncü olay yerinde yaşamını yitirirken, polisi arayan Öztürk teslim oldu. İfadesinde suçunu itiraf eden, ancak nedeni konusunda bilgi vermeyen Öztürk, sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Günhan Öztürk hakkında 'kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'ÖLDÜRMÜŞ OLABİLİRİM'
İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına sanık Günhan Öztürk, öldürülen Zülal Tütüncü'nün annesi Bedriye Tütüncü, babası İsmail Tütüncü, tarafların avukatları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi Tezcan, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri ve genç kızın üniversiteden arkadaşları katıldı.
Duruşmada savunmasını yapan sanık Günhan Öztürk, psikolojik tedavi gördüğünü ve anlık bilinç kayıpları yaşadığını ileri sürerek şöyle dedi:
"Olay günü evde alkol aldıktan sonra dışarıya çıkıp bir bara gittim. Orada da bir süre alkol aldım. Sonra Zülal geldi. Masama geldi, birlikte alkol aldık, sohbet ettik. Bir süre sonra arkadaşının yanına gideceğini söyleyerek yanımdan ayrıldı. Telefon numaralarımızı birbirimize verdik. Ayrıldıktan sonra mesajlaşmaya devam ettik. Ben de başka bir bara gittim ve orada da alkol almaya devem ettim. Sonra tekrar buluştuk. Bir marketten alkol alıp benim evime gittik. Evde müzik dinleyip, sohbet ettik ve alkol almaya devam ettik. Sonra uyuduk. Ben 5-6 yıldır psikolojik tedavi görüyorum. Heyecanlandığımda anlık bilinç kayıpları yaşıyorum. Uykulu vaziyette aşağı kata inip kılıç aldım. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde elimdeki kılıçla sokaktaydım. Kılıçta kan izleri vardı ve Zülal'i öldürmüş olabileceğimi düşündüm. Polisi arayıp cinayet işlemiş olabileceğimi söyledim. Bana inanmadılar. Evimin adresini verdim. Gidip baktılarında Zülal'in cesedini bulmuşlar. Sonra beni arayıp nerede olduğumu sordular. Yerimi söyledim, beni gelip aldılar."
'KILIÇ BABAMA VERİLEN BİR HEDİYEDİR'
Cinayette kullandığı büyük bıçağın babasına bir akrabası tarafından hediye olarak verildiğini iddia eden Öztürk, "Kılıcı kullanmayı daha önce planlamadım. Zaten kılıç babama akrabamız tarafından hediyedir. Kılıcı kullandığımı dahi hatırlamıyorum. Heyecanlandığım zaman anlık bilinç kayıpları yaşıyorum" diye konuştu.
'SATANİST OLDUĞUMU MU SORUYORSUNUZ?'
Hakimin, cinayetin işlendiği tarihte sanığın saçlarının uzun olması ve küpe takmasından dolayı, "Ne tür müzikler dinliyorsunuz, sert müzik dinler misiniz, rockçı mısınız?" sorusuna sanık, "Satanist olduğumu mu soruyorsunuz?" diye cevap verdi.
Duruşmada söz alan Tütüncü Ailesi'nin avukatı, öldürülen genç kızın cüzdanından Günhan Öztürk'ün vesikalık fotoğrafının çıktığını söylemesi üzerine sanık fotoğraftaki kişinin kendisi olduğunu doğrulayıp, "Ben Zülal'e fotoğraf vermedim. O benden izinsiz olay zamanı almış olabilir" diye konuştu.
Mahkeme başkanı, sanığa, emniyette verdiği ifadede Zülal'i tartıştığı için öldürdüğünü anlattığı belirterek, şimdi ise neden olayı hatırlamadığını sordu. Sanık Öztürk, "Emniyette polislerden sıkıldığım için ve onlardan kurtulmak için, bana 'Senin erkeklik gururunla mı oynadı? Kimseye söylemeyeceğiz' tarzındaki sorularına kısaca 'Evet' şeklinde cevap verdim" dedi.
Duruşma savcısı da sanığa "Olayda bazı şeyleri çok net hatırlıyorsun ama nedense olay anını ve nedenini hatırlamıyorsun. Bunun sebebi nedir?" diye sordu. Sanık Günhan Öztürk de "Kullandığım ilaçların etkisinden olabilir" diye yanıt verdi.
'SATANİST ÇİFT DENMESİNDEN HOŞLANIYORMUŞ'
Zülal Tütüncü'nün tanık olarak ifade veren sınıf arkadaşı İdil S., olay gecesi Tütüncü'nün kendisine uzun saçlı biriyle buluşacağı yönünde mesaj attığını söyleyerek, "Zülal'i 3 yıldır tanırım, sınıf arkadaşım olur. Kendisi bana uzun saçlı, metal müzik dinleyen erkeklerden hoşlandığını söylemişti. Olay gecesi bana, sabah ilk derse yetişemeyeceğini söyledi" dedi.
Zülal Tütüncü'nün bir başka sınıf arkadaşı Ezgi Y. ise arkadaşının satanist kişilikli erkeklerden hoşlandığını kendisine anlattığını belirtti. Bu konuşmadan rahatsız olduğunu söyleyen Ezgi Y., "Olaydan bir hafta önce kafede otururken, erkeklerden söz açıldığında bana metal ve satanist tarzda giyinen erkeklerden hoşlandığını, dışarıda böyle biriyle gezerken kendisine satanist çift denmesinden hoşlandığını söyledi. Bu konuşma bana inandırıcı gelmedi. Fakat rahatsız olduğum için bir daha kendisiyle görüşmedim" diye konuştu.
Ailenin avukatı ise sanığın savunmasının tamamen mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu belirtti. Duruşma savcısı sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığının belirlenmesi için rapor alınmasına, tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme başkanı, sanığın cezai ehliyetinin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na sevk edilmesine, gözetim altında tutularak rapor hazırlanmasına, duruşmaya gelmeyen tanıkların bir sonraki celsede dinlenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.
'EN BÜYÜK CEZAYI ALMASINI İSTİYORUZ'
Duruşma öncesinde açıklama yapan baba İsmail Tütüncü, "Biz adalet için buradayız ve sonuna kadar arkasındayız. Bu caninin en büyük cezayı almasını istiyoruz" dedi.
Anne Bedriye Tütüncü ise gözyaşlarını tutamadı ve konuşamadı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına açıklama yapan Sanem Deniz Kural ise "Zülal'i öldüren sanığa indirim uygulanmadan en ağır cezanın verilmesini istiyoruz" diye konuştu.