Konya'da bir apartmanın 5. katında çıkan yangın geçtiğimiz hafta Cumartesi saat 02.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Melikşah Mahallesi Meltemler Sokakta bulunan bir apartmanın 5. katındaki dairede meydana geldi.
Meram Devlet Hastanesinde hemşire olarak görev yapan Sevim Kayhan, kızıyla birlikte 2 ay önce bir daireye taşındı. Dairede elektrik aksamı nedeniyle çıkan yangında Sevim Kayhan evin içerisinde küçük kızı Melek Dağ ise pencereden düşerek hayatını kaybetti.
'YENİ BİR HAYAT KURDUM' DERDİ
Acil serviste görev yapan Kamile Bal, Sevim Kayhan ile olan anılarını şu sözlerle anlattı: "Acil ekibi olarak Sevim'i kaybettiğimiz için çok üzgünüz. Kendisi çok sevdiğimiz, sıcakkanlı ve sevecen bir arkadaşımızdı. Ölümünü bu şekilde olması bizi daha fazla derinden yaraladı. Kızının oradan düşmesi ve Sevim'in kızına ulaşamamasını düşündükçe daha çok üzülüyoruz. Bu konu nedeniyle birkaç gündür psikolojim oldukça bozuk. Çok üzücü. Acile ilk geldiği zaman benim yanıma görevlendirildi. Sevim'e sürüntü ve kan alma görevlerinde ben yardımcı oldum. Etrafı ben gösterip, tanıttım. İlk iletişimi benimle oldu. Bana iyi ki beni sen karşıladın dedi. Bu şekilde sıcak karşılanmak benim motivasyonumu artırdı dedi. Hep sıcak bir diyaloğumuz vardı. Evinde bazı sıkıntılar yaşamış ancak bunu kesinlikle işine yansıtmayan bir arkadaşımızdı. Aynı yaşlarda çocuklarımız vardı. Birlikte onlardan bahsederdik. Gelin bize oturalım bizde size gelelim gibi sohbetlerimiz oldu. Burada yeniden sıfır bir hayata başladığını söylerdi. Kızıyla yeni bir düzen kurduğunu ve anne-babasının kendisine bu konuda yardımcı olduğunu söyledi. Biz yalnızız bizi ara ara yoklayın derdi. Çocuklarımız iyi anlaşır birbirimize gelip gidelim derdi. Kardeşimmiş gibi üzüldüm."
'AİLEMİZDEN BİRİ ÖLMÜŞ GİBİ ÜZÜLDÜK'
Acil Tıp Teknisyeni Coşkun Dinçer ise arkadaşını şu sözlerle anlattı: 'Kısa sürede tanıdık Sevim'i. Ama uzun süredir bizimle çalışıyormuş gibiydi. Hep güler yüzlüydü. Bizimde gülmemizi sağlıyordu. Vefat ettiğini duyunca ailemizden biri vefat etmiş gibi aynı üzüntüyü yaşadık. Keşke hayatının düzene girdiğini hep beraber görebilseydik. Ama nasip olmadı. Arkadaşımızın ölmesine mi içimiz yansın yoksa o yavrumuzun 5. kattan düşerek ölmesine mi içimiz yansın. Değişik duygular içerisindeyiz. Acilde çalışırken hep aklımıza geliyor ve hepimiz buz tutuyoruz." diye konuştu.
ELEKTRİK AKSAMINDAKİ SIKINTI BİLİNİYORMUŞ
Acil Servis Sorumlusu Murat Kaya ise şunları kaydetti: "Arkadaşımız Sevim o kadar güler yüzlüydü ki biz halen koridorda sanki köşeye dönecekte Murat abi ben erken çıkabilir miyim? diyerek izin isteyecekmiş gibi geliyor. Nöbet listesi hazırlarken elim sürekli onun ismine gidiyor. 3 ayda bize çok şeyler kattı. O güldüğü zaman hepimiz gülüyorduk. Ailemizden biri gibiydi. Çok ölüm olayı gördük ama bu olayda bir yakınımızı kaybetmiş gibi üzüldük. Bu olay yaşanmadan 9 saat kadar önce telefonla konuştuk. 'İşlerini halledebildin mi' diye sorduk. 'Çocuğumla birlikte parktayım' dedi. Hayattan bıkkın, bezgin bir hali yoktu. Neşeli ve sevecendi. 'Yarın geleyim görüşelim' dedi. 'Yarın cumartesi' dedim. 'Tamam, ben pazartesi geleyim görüşelim' dedi. Biz onun pazartesi yanımıza gelecek diye beklerken sabaha karşı ölüm haberini aldık. Elektrik aksamında bir sıkıntı varmış. Bu bilinen bir şeymiş. Ağabeyi ile konuştuğumuzda kendisini yaptırması konusunda uyarmış ama fazla vakti kalmadığından bugün, yarın yaptırırım diye düşünmüş. Bizde elimizden geldiğince hep yanındaydık. Hatta pazartesi günü gelseydi hep beraber evinin işlerini halledelim bizde el atalım diye konuşacaktık. Ama nasip olmadı. Evin hem annesi hem babasıydı" ifadelerini kullandı.