Muğla, Temmuz ve Ağustos ayı içinde yakın tarihin belki de en büyük orman yangını felaketini yaşadı. Doğa harikasında kızılçam ormanları küle döndü. 29 Temmuz'da Marmaris'te başlayan orman yangınından sonra Bodrum, Milas, Köyceğiz, Seydikemer ve Fethiye'de de alevler yükseldi. Ekiplerin ve yöre halkının, havadan ve karadan seferberlik halinde çalışması sonucu yangın kontrol altına alındı, geniş bir alanda soğutma çalışmaları yapıldı. Tatil cennetinde yaşanan felaket doğa, tarım, hayvancılık ve birçok alanda tahribata neden oldu. Muğla'daki tüm yangınlarda yaklaşık 60 bin hektar alanın yandığını kaydedildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü davetiyle bölgeye gelen uzmanlar, Marmaris'teki yanan yerlerde ekolojik inceleme başlattı. Tekrar yeşermeye başlayan bazı ormanlık alanlarda yeni hayat esintileri görüldü. Küle dönen bazı alanlarda, makiler sürgün verdi, çiçekler açtı. Hayvanlar da yanan ormanlık alanlarda doğal yaşamlarına dönmek başladı.
HIZLICA SÜRGÜN VERDİ, ÇİÇEKLENDİ
Davet üzerine bölgeye gelen Biyolog Gökhan Ergan, yanan yerlerdeki incelemelerini sosyal medya hesabından paylaştı. Yangından sonra bazı yerlerde normale göre hızlı bir şekilde sürgün verildiği ve çiçeklendiğini gördüğü ifade eden Gökhan Ergan, "Marmaris yangın alanlarında yaptığımız incelemeler sonrasında, gözlemlerimi bir kaç gün ara ile paylaşmaya planlıyorum. İlk post içimizde çiçek açmasını sağlar umarım. Ormanlar odunsu bitki türleri yanında, tek ve çok yıllık otu ve geofit türler içerir, özellikle Akdeniz ormanları. Geofitler (soğanlı bitkiler) yaşam formunun farklılığı ve önemli bir kısmı endemik olması nedeniyle çok kıymetlidir. Yangınla beraber bazı geofitler hızlıca sürgün verip, çiçek açmaları ile bilinirler. Fotoğraflarda ada soğanı ve acıçiğdemi görebilirsiniz, yangın sonrası çiçeklenmişler, hem de yangından 30 gün sonra." dedi.
MÜDAHALE EDİLİRSE ZARAR GÖRÜR
Yanan ormanların sürülüp müdahale edilirse açan çiçeklerin zarar göreceği kaydeden Ergan, toprağın altının da üstü gibi yüksek çeşitlilik içerdiğini vurguladı. Ergan "Bu türlerin bazı bireyleri yangına maruz kalmadıkları yıllarda uyku halinde geçirmekte ve bazı bireyleri de sonbahar vakitlerinde sürgün verip ve çiçeklenmekte. Ama yangından sonra, normalle göre çok sayıda bireyin sürgün verdiğini ve bunların da daha hızlı çiçeklendiğini gördük. Yangın uyarılan çiçeklenme olarak bilinen bu adaptasyon, Akdeniz bitkilerinde bilinen bir uyarlanma. Orman toprağı sürülüp müdahale edilirse, bu türler zarar görür. Toprağın üstü gibi, toprağın altı da yüksek çeşitlilik içerir, görmüyor olmamız yok olmalarına sebep olmasın." ifadelerini kullandı.