Zeytin Dalı Harekâtı'nın ilk şehidi olan Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan'ın vasiyeti gerçek oldu. Şehidin vasiyeti kapsamında, El Bab'ın kuzeyindeki Çobanbey'de temmuz ayında hayata geçirilen Musa Özalkan Kültür Merkezi, savaş mağduru çocukların yeniden diriliş adresi oldu. Anne ve babasını kaybetmiş ya da onlardan ayrı kalmış Çobanbey, Afrin, İdlib gibi bölgenin birçok noktasından onlarca yetim ve öksüz çocuk, Afrin şehidinin ilk vasiyeti ile hayata tutunuyor. İnsani yardım kuruluşu Türkiye'den bağışçıların yaptırdığı merkezde eğitimlerine devam eden minikler aynı zamanda buradaki sanat ve spor kulüplerinde rehabilite oluyor. Çocuklar, merkezin bahçesinde kurulan oyun parkındaki iki salıncakta savaşın acılarını unutmaya çalışıyor.
O VASİYET HAYAT KURTARIYOR
Zeytin Dalı Operasyonu'nda şahadete yürürken bıraktığı vasiyet ile Türkiye'yi ağlatan Musa Özalkan'ın son isteği üzerine Suriye'de açılan merkez, Türkiye'nin kardeşlik ve şefkat elinin sembolü haline geldi. Suriye'nin birçok semtinden kısıtlı imkânlarla gelen miniklerin mutluluk adresi olan şehidin vasiyeti, onlarca çocuğa yaşadıkları büyük acıları unutturuyor. Hayat kurtaran o merkeze gelen minikler gönüllü eğitmenlerce eğitime alınıyor, Türkçe ile birlikte müfredat eğitimi veriliyor. Çocukların spor ve sanatsal faaliyetlere katılımı da sağlanıyor. Türkiye'nin büyük katkıları ile kurulan merkezde dikkat çeken bir o kadar da duygulandıran ayrıntı ise miniklerin salıncak sırası. Merkezin bahçesinde kurulan oyun parkındaki 2 salıncak tüm çocukların bugünlerdeki adeta tek hayali. Dersten çıkan miniklerle birilikte yakın ilçelerden, çatışmaların arasından merkeze ulaşan çocuklar da o salıncağa binmek için sıraya giriyor. Yaşadıkları onca acı ve birkaç metre ötelerinde patlayan bombalara rağmen minikler salıncakta çocukluklarını yaşıyor.
UMUDUN RESMİNİ ÇİZİYORLAR
Öte yandan merkezde çocuklara birçok imkân sağlanıyor. Sanat ve spor atölyelerinde minikler, birbirinden başarılı çalışmalara imza atarken, iş eğitimi, sağlık, Türkçe, tarih, İngilizce gibi dersler görüp satranç ve futbol takımlarında sosyalleşiyorlar. Sabah ve öğlen olmak üzere iki grup halinde merkeze gelen çocukların yaptıkları resimler ise duygulandırıyor. Atölye sınıflarında yaşadıkları travmanın izlerini silmeye çalışan çocuklar, ellerindeki boyalar ile bombaların gölgesinde umudun resmini çiziyor.