Prof. Dr. Cinel, SABAH'a yaptığı açıklamada, sepsisin vücudun enfeksiyonlara karşı verdiği en ağır yanıt olduğunu ve tedavi edilmediğinde ölümcül seyrettiğini belirtti. Prof. Cinel, "Dünyada her yıl 47-50 milyon civarında sepsis vakası görülmekte ve bu vakaların yaklaşık 11 milyondan fazlası hayatını kaybediyor." dedi.
SEPSİS KOVİD 19 OLARAK KARŞIMIZA ÇIKABİLİR
Sepsis oluşumunda rolü olan mikroorganizmalara değinen Cinel, bakteri, mantar, virüs ve parazit gibi mikroorganizmaların enfeksiyona ve sonrasında da sepsise neden olabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Cinel, konuşma bozukluğu veya zihin bulanıklığı, aşırı titreme veya kas ağrısı ve ateş, tüm gün idrar yapmama durumu, şiddetli nefes darlığı, benekli veya renksiz cildin sepsisin belirtileri arasında olduğunu söyledi. Prof. Dr. Cinel bu belirtileri olan kişilerin hiç vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurmalarının çok kritik olduğunu belirtti. Sepsisi önlemenin en iyi yolunun öncelikle enfeksiyonu önlemek olduğunu anlatan Prof. Dr. İsmail Cinel, alınacak önlemleri çocukluk ve yetişkinlik aşı programlarına uyum, aşılama, temiz su kullanımı, başta el hijyeni olmak üzere genel hijyen kurallarına uyulması, hastane kaynaklı enfeksiyonların önlenmesi, güvenli doğum ve farkındalık olarak sıraladı. Prof. Dr. Cinel, alınan önlemlere rağmen sepsis gelişen durumlarda ise enfeksiyon odağının hızla kontrol altına alınması ve yoğun bakımlarda uygun organ destek tedavilerinin verilmesi hayat kurtarıyor. Sepsis, Kovid-19 hastalığının sonuçlarından biri olarak da karşımıza çıkabilir . Kovid-19 virüsünün de enfeksiyona yol açıyor. Kovid-19 nedeniyle yaşanan kayıpların çoğunluğu, enfeksiyonu şiddetli geçirenlerde gözlenen sepsisten kaynaklanmaktadır. Kovid 19'un olası sonuçlarından biri de sepsis olabilir. Kovid-19 hastaları, hastalığı şiddetli geçiriyorsa septik şok yaşayabilirler." uyarısında bulundu.
HASTALIĞI ŞİDDETLİ GEÇİRENLERDE ORGAN BOZUKLUĞU ÇIKIYOR
Prof. Dr. Cinel, sözlerine şöyle devam etti: "Bakteri, mantar, virüs ve parazit gibi mikrorganizmalar, mevsimsel grip virüsleri, kuş ve domuz gribi virüsleri gibi yüksek bulaşıcı patojenlerle enfeksiyonlardan kaynaklanabilen sepsisin aynı zamanda içinde bulunduğumuz günlerde yaşadığımız Kovid-19 hastalığının da sonuçlarından biri olarak da karşımıza çıkabilir. Kovid-19 hastalarından hastalığı şiddetli geçirenlerin yaklaşık yüzde 2-5'inde, ortalama 8-10 gün içinde organ fonksiyon bozukluğu belirtileri ortaya çıkmaktadır." Türkiye'deki Kovid-19 seyrine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Cinel, şunları kaydetti: "Mart-nisan ve mayıs aylarında Çin'in Vuhan'ı varsa Türkiye'nin de İstanbul'u vardı. Çok ağır bir durum, 19 Nisan'da, 1920 hasta oldu yoğun bakımlarda. Bu hastaların yüzde 90'ı İstanbul'daydı. Uyarılar yapıldı ve kısıtlamalar geldi. Kısıtlamalar sonrası pandemide zirveden aşağı gelindi. Şu anda yeni hasta sayısı her gün daha fazla geliyor iyileşen hasta sayısına oranla. Bu iyi bir şey değil. Bunun tam tersine olması bizi rahatlatabilir ki şu anda rahat değiliz" dedi.
"SORUN, YENİ NORMALİN ANLAŞILAMAMASIDIR"
Prof. Dr. Cinel sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne oldu dersek? Farkındalığı başaramadık, algı 'yendik, bitiyor' gibi oldu. Kritik nokta, gevşeme olduğunda yeni normale uyum olmalı. Sorun, yeni normalin anlaşılamamasıdır. İnanılmaz, toplu merasimler, düğünler oldu, yaz tatili de gelince Anadolu'ya insanlar gidince rakamlar arttı. Vatandaşların korkmalarını istiyorum. Çünkü, maske taksa dahi sosyal mesafeye dikkat etmediği için, sosyal yaşamını eskisi gibi sürdürmeye devam ettiği için kapıyoruz bu hastalığı. Şu an korku dönemini yaşaması gerekiyor vatandaşların. Toplumdaki yeni normal olan fiziksel ve sosyal izolasyondur."