Diyet programlarıyla tanınan Prof. Dr. Canan Karatay'ın, kendilerini telefonda polis diye tanıtan kişilere 110 bin lirasını kaptırması, tele dolandırıcıların herkesi kandırabileceğini gösterdi.
Karatay'ın "Telefonda sizi dış dünyadan soyutlayarak adeta hipnotize ediyorlar. Onlar ne derse yapar hale geliyorsunuz" açıklamasının ardından 'telefonda hipnoz' yöntemi gündeme geldi. Dolandırıcılık olaylarında telefonda hipnoz yönteminin sıkça kullanıldığı belirtildi.
Canan Karatay'ın yaşadıklarını 'psikolojik fenomen' olarak tanımlayan Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli, "Dolandırıcılar ani bilgiler vererek karşıdaki insanı şaşırtıyorlar. Yoğun bilgiye maruz kalan kişi büyük bir şaşkınlık içinde konuştuğu kişinin istediği her şeyi yapıyor" dedi. Tele-hipnozun tıpta kullanıldığına dikkati çeken Verimli, bu yöntemle ameliyat öncesi uyuşturulan hastaların bulunduğunu sözlerine ekledi.
Bunun normal bir psikolojik durum olduğunu belirten Verimli, "Bu işi yapabilen dolandırıcılar, insanların bir anlık zaafından yararlanıyor" ifadelerini kullandı. İnsanların düşünmesini engelleyen bilgi bombardımanı ile kafa karıştırıldı-ğını aktaran Verimli, şöyle devam etti: "Bu durumda sağlıklı karar vermeniz mümkün olmuyor. Kimse 'Ben Canan Hoca gibi kanmam' demesin. Bu olay herkesin başına gelebilir. Sadece dikkatli olmak yetmiyor. Kulaklarınızı gerçeklere kapatmak, size oluşan bilgileri süzgeçten geçirmenizi önler."
İnsanların kontrol dışına çıkıp para gönderebileceklerini bildiren Verimli, "Dolandırıcılar polis telsizi, tren sesi gibi sesleri konuşma fonunda vererek gerçek imajı oluşturuluyor. Burada işlemi yapan organ beyindir. Beyin her zaman duyguların etkisinde kalır" dedi.
Prof. Dr. Kerem Doksat ise dolandırıcıların sıkça kullandıkları tele-hipnozun medyumlar tarafından da yoğun tercih edildiğini dile getirdi. Telefonla yapılan hipnozun her alanda kullanıldığına değinen Doksat, "Basit telkinler için birkaç dakika yeterli ama ameliyat, diş çekimi veya geçmiş anıları uyandırmak amacıyla kullanıldığında saatler sürebilir" dedi.
Telefonda kendisini psikolog olarak tanıtan kişilerin, zaaflarını öğrenerek mağdurları hipnoz ettiğini vurgulayan Doksat, hipnoz boyunca telefonun açık halde durması gerektiğini belirtti. Doksat, telefonun kapanmasıyla birlikte hipnozun da bozulacağını söyledi.
Tuzağa düşmemek için bunları yapın
*Güvenmediğiniz bir ses tonu varsa telefonu hemen kapatın.
*Buluşma yerini her zaman karakol olarak verin.
*Mantığınızın yatmadığı hiçbir konuyu kabul etmeyin.
*Kontrol konusunda sıkıntınız varsa psikolojik destek alın.
*Telefonda aynı kişiyle saatlerce konuşmayın, belirli aralıklar verin.
*Konuşmanızı ikinci bir kişiyle mutlaka paylaşın.
Kaynak: Bugün