Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Alpaslan Aslan ve Nubar Aslan ile tutuksuz sanıklar İmran Baran, Ömer Faruk Çiftçi ve taraf avukatları katıldı.
"POLİSLER POŞETLERDE İNSAN PARÇALARI OLDUĞUNU SÖYLEDİ"
Duruşmada ilk olarak 14 Temmuz 2020 tarihinde TEM Ankara İstikameti Karaağaç mevkiinde ceset torbalarını bulan temizlik işçilerinden Emirşah Yıldız tanık olarak dinlendi. Yıldız, " Karayollarında çalışıyorum. Olay günü çalılık alanda temizlik yapıyorduk. Şüpheli poşetler bulduk. Şefliğimize bildirdik. Gelen polisler poşetlerde insan parçaları olduğunu söyledi" dedi.
Duruşmada Nubar Aslan'ın komşusu Deniz Can da tanık olarak dinlendi. Can, "Gece kapım çaldı. Komşum Nubar geldi, bana 'İşin yoksa biraz oturacağım' dedi. Arada yukarıdan güm sesleri geldi. Ben de dolapların yerini değiştiriyor zannettim. Sonra Nubar'ın kocasının sesini de duydum. Onların televizyonlarının sesi çok açık olduğu için bağırış seslerini anlamadım. Ben de Alpaslan eşi Nubar'ı dövdüğünü düşündüm. Eşinin onu dövüp dövmediğini sordum, Nubar bana 'eşim beni dövemez, dövse apartmanı ayağa kaldırırım' dedi. Nubar geldi, gece 01.00 sıralarıydı. Bir süre sonra sohbet ederken Alpaslan camdan eşi Nubar'ı çağırdı. Nubar bizdeyken gayet sakin ve soğukkanlıydı. Herhangi bir tedirginliği yoktu. Ertesi gün Nubar'ı gördüm, akşam ne yaptıklarını sordum. Bana eşiyle barıştığını ve onu kahvaltıya götürdüğünü anlattı. Sonra Nubar bana 'Duydun mu Süleyman ağabey kaybolmuş' dedi. Ben de bunun üzerine güldüm ve 'ne demek bu, çocuk mu bu kaybolsun' dedim. Ceset bulunduktan sonra ise Nubar bana 'belki de namus için öldürmüşlerdir' dedi." diye konuştu.
"AĞABEYİM ALPASLAN EŞİME 3 HARFLİLERLE KONUŞTUĞUNU SÖYLEMİŞ"
Sanık Alpaslan Aslan'ın kardeşi Rıdvan Aslan da tanık olarak dinlendi. Tanık Aslan, "Eşimin gözlemlediği kadarıyla ağabeyim değişik tavırlar sergiliyormuş. Kendi kendine konuşuyormuş. Ağabeyim Alpaslan eşime 3 harflilerle konuştuğunu ve çocuklarını öldürmesini söylediklerini anlatmış. Ben şakaya vurdum. Ancak ağabeyimin gözaltlarında morluklar vardı. Olay günü her şey çok normaldi. Çocukların bizde olması gayet normal bir şeydi zaten" dedi.
"TEK SUÇUM EŞİMİ ALDATMAK"
Tanıkların dinlenmesinden sonra söz verilen sanık Nubar Aslan göz yaşları içerisinde konuştu. Aslan, "Ben işlemediğim bir suçtan dolayı 11 aydır tutukluyum. Tek suçum eşimi aldatmak. Bu cinayette kesinlikle parmağım yoktur. Çocuklarım perişan oldu. 5 yaşındaki çocuğumun psikolojisi bozuldu. Yemin ediyorum cinayetle alakam yoktur. Yalvarırım beni bırakın. Yerim yurdum belli, kaçmam. Bütün duruşmalara gelirim" dedi. Sanık Alpaslan Aslan da, "Ben bu olayda mağdurum." dedi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 14 Temmuz 2020'de Büyükçekmece'de temizlik işçileri tarafından 7 poşet içerisinde bulunan ceset parçalarının 11 Temmuz'da eşi tarafından kayıp ilanı verilen Süleyman Akbaba'ya ait olduğunun belirlendiği anlatılıyor. Olayla ilgili yakalanan sanığın yaklaşık 1,5 yıl eşiyle ilişki yaşadığını iddia ettiği Akbaba'yı öldürmeyi planladığı ve olay tarihinden bir gün önce araç kiraladığı belirtiliyor. İddianamede, sanık Aslan'ın eşine maktulü çağırmasını söylediği, maktul eve girdikten sonra sanığın direncini kırmak için önce kafasına bir cisimle vurduğu, sonrasında defalarca maktulü bıçaklayarak öldürdüğü ve cesedi parçalara ayırıp poşetlere koyduğu ifade ediliyor.
Sanık Alpaslan Aslan'ın maktule yönelik tasarlayarak öldürme suçunu işlediği vurgulanan iddianamede, sanık Nubar Aslan'ın ise maktulü olay yerine çağırıp suçun işlenmesini kolaylaştırarak suça iştirak ettiği kaydediliyor. İddianamede diğer sanıklar İmran Baran ve Ömer Faruk Çiftçi'nin cesedin atılmasına yardım ederek suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunu işledikleri anlatılıyor.
İddianamede, sanık Alpaslan Aslan'ın "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, sanık Nubar Aslan'ın "Tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Sanıklar İmran Baran ve Ömer Faruk Çiftçi'nin ise "Suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.