Son dakika haberi:Osmangazi ilçesi Yenibağlar Mahallesi Hüsrev Sokak'ta, geçen yıl 30 Ağustos günü meydana gelen kazada, İlhami Bekiroğlu'nun geri manevra yaptığı kamyonet, yokuş aşağı kaydı. Kamyonet, önce sokaktaki elektrik direğine ardından da dedesine aşure götüren Eda Müdüroğlu ile bir evin duvarına çarptı. Duvarla kamyonet arasında sıkışan Müdüroğlu, yaşamını yitirdi. Kazanın ardından kaçan sürücü Bekiroğlu bir süre sonra polis merkezine giderek, teslim oldu. İlhami Bekiroğlu sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
DAVA AĞIR CEZA MAHKEMESİNE GÖNDERİLDİ
Bursa 23'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Taksirle ölüme sebebiyet verme' suçundan yargılanan İlhami Bekiroğlu'nun dosyası, görevsizlik kararı verilerek, kusurlu davranışı taksiri aştığı ve ihmalli davranışın 'kasten adam öldürme'ye geçtiği gerekçesi ile Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık İlhami Bekiroğlu tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katılırken, Eda Müdüroğlu'nun babası Bertan Müdüroğlu, taraf avukatları, taraf yakınları ve tanıklar salonda hazır bulundu. Daha önce verdiği ifadesini tekrarlayan Bertan Müdüroğlu, kızının ölümüne neden olan sürücünün en ağır cezayı almasını istedi.
'DARBEDİLMEKTEN KORKTUM'
İfadesinde kazayı anlatan İlhami Bekiroğlu, "Ben olay günü çalıştığım şirketten yüklemiş oldukları arabayı alarak verilen adrese doğru yola çıktım. Gideceğim yer yokuştu. Varacağım yere yaklaşık 100 metre kala araç çıkmadı, geri geri kaçtı. Bu sırada merdivene çarptım. Araç kontrolden çıktı. Kaza oldu, kafamı çarptım. Kardeşimi aradım. Hastaneye gideceğimiz esnada polisler beni aradı. Bir kişinin öldüğünü söylediler. Olayı bu şekilde öğrendim. Kaza sırasında ben araç içindeydim ama ölen Eda Müdüroğlu'nu fark etmedim. Olay günü kum taşıyordum. Aracı şirketteki görevliler yükledi. Benim müdahalem olmadı" diye konuştu.
Mahkeme başkanının aracın geriye doğru gittiği sırada herhangi bir müdahale yapıp yapmadığını sorması üzerine Bekiroğlu, "Aracı kontrol etmeye çalışırken aynalardan etrafta kimsenin olup olmadığına baktım. Olaydan sonra kaçmadım. Etraftaki vatandaşların beni darbetmesinden korktum ve olay yerinden ayrıldım. Üstüm başım kirlendiği için polise gitmeden önce eve uğradım" diye konuştu.
'BU YÜKLE ÇIKMASAYDIM İŞİMİ KAYBEDEBİLİRDİM'
Mahkeme heyetinin kamyondaki yükün fazla olduğu yönündeki sorusunu cevaplayan Bekiroğlu, "Ben kamyondaki fazla yükü gördüm. Şirkette çalışan İsmail isimli bir kişiye söyledim. Bana bir şey olmaz dediler. Eğer o şekilde yola çıkmasaydım, işimi kaybedebilirdim. Bu nedenle kamyon aşırı yüklü halde trafiğe çıktım" ifadelerini kullandı.
'ŞOFÖR 'BURADA BİR KIZ VARDI' DİYE BAĞIRDI'
İlhami Bekiroğlu'nun ardından tanıkları dinlendi. Olay sırasında balkonda torununa yemek yedirdiğini ifade eden Sabriye İmamoğlu, "Evim olay yerinin tam karşısıdır. Bir kamyon sesi duydum. Sesin geldiği yere baktım. Kamyonun yokuşta zorlanarak çıktığını gördüm. Kamyon daha sonra birden yolun ortasında durarak geri geri kaymaya başladı. Önce bir evin merdivenine çarptı. Daha sonra direğe çarptı. Direk ölen Eda'nın karnına girdi. Kazanın ardından şoför kamyondan inerek 'Burada bir kız vardı, içeri girdi mi' diye bağırdı. Kamyonun arka tarafına baktıktan sonra olay yerinden kaçtı. Kaza esnasında olay yerinde kalabalık bulunmuyordu. Sanığa da saldıran olmadı" dedi.
Kaza sırasında olay yerine yakın yerde bulunduğunu belirten Aydın İmamoğlu da, "Araçta aşırı yük vardı. Süratli şekilde geri geri geliyordu. Sonra direğe çarptı. Herhangi bir korna sesi duymadım. Sanığa 'Burada kız vardı, ne yaptın sen' dedim. Bana cevap vermedi. Ben ölen kızın olduğu yere gittim. Daha sonra da sanığı görmedim" diye konuştu.
'AİLENİN MADDİ MANEVİ ZARARINI KARŞILAMAK İÇİN ARADIK, REDDETTİLER'
Kazanın ardından ağabeyi İlhami Bekiroğlu'nun kendisini aradığını belirten Ahmet Bekiroğlu, "Olay günü ağabeyim beni arayarak, kaza yaptığını söyledi. Bana attığı konuma gittim. Ağabeyim panik halindeydi ve yaralanmıştı. Hastaneye gitmek üzere yola çıktık. Bu sırada polisler ağabeyimi telefondan aradı. Ancak ağabeyim panik içinde olduğu için telefona bakamadı, ben baktım. Kızın öldüğünü bu şekilde öğrendik. Olay sonrasında ailenin maddi manevi zararlarının karşılanması için görüşmeye çalıştık. Ancak görüşme talebimizi reddettiler" dedi.
'SANIK OLASI KASITLA HAREKET ETMİŞ'
Müdüroğlu ailesinin avukatı Erdinç Sümer de sanığın SRC belgesinin bulunmadığını ifade ederek, "Kanunen bu belge olmadan trafiğe çıkamaz. Olayın hemen akabinde trafik ekipleri tarafından sanık hakkında SRC belgesinin olmaması ve taşıma kapasitesini aşması nedeniyle cezai işlem uygulanmıştır. Sanık aracın fazla yüklü olduğunu şirketteki ilgili kişilere söylemiş.
Ancak bunu bilerek aracı trafiğe çıkarmış. Sanığın olası kasıtla hareket ettiğini düşünüyoruz. Sanığın tutukluluk halinin devamını talep ediyoruz" diye konuştu. Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenmesi, eksik evrakların tamamlanmasına ve sanık İlhami Bekiroğlu'nun tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.