Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Hüseyin Kurt ve Engin Cuğ ile tarafların avukatları katıldı, maktuller Aykut Demirtuğ ve Zeynep Kurt'un aileleri de duruşmada hazır bulundu. Maktul Aykut Demirtuğ'un babası Ahmet Demirtuğ, verilen ifadelerin birbirini tutmadığını ifade ederek, "Bu kadar çelişkili ifadelerin olduğu yerde beraat kararı istenmesi beni çok üzüyor." dedi.
Maktul Zeynep Kurt'un ailesi de, sanıkların cezalandırılmalarını ve tutuklanmalarını istedi. Sanıklar Hüseyin Kurt ve Engin Cuğ da beraatlerini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıklar Hüseyin Kurt ve Engin Cuğ'a "olası kasıtla öldürme" suçundan dava açılmış ise de, üzerlerine atılı suçun sabit olmaması nedeniyle beraatlerine karar verdi.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Küçükçekmece'de maktul Zeynep Kurt ile sanık Hüseyin Kurt'un evli ve iki çocukları olduğu, diğer maktul Aykut Demirtuğ'un ise Zeynep Kurt'un anne ve babasıyla aynı mahallede ikamet ettiği, ailelerin görüştüğü belirtilmişti.
Sanık Hüseyin Kurt'un, eşinin telefonunda maktullerin mesajlaşmalarını gördükten sonra çift arasında anlaşmazlık başladığı kaydedilen iddianamede, maktul Zeynep Kurt'un, eşine Aykut Demirtuğ ile ilişkisinin olmadığını ve bu olay nedeniyle intihar edeceğini söyleyerek evden ayrıldığı, sanığın eşini ikna ederek eve geri getirdiği, sanık ve 2 maktulün bir kafede buluşarak konuştukları, Aykut Demirtuğ'un, Zeynep Kurt ile ilişkisi olmadığını anlattığı ve sanık Hüseyin Kurt'un da ikna olduğu anlatılmıştı.
Sanık Hüseyin Kurt'un olay tarihi olan 25 Kasım 2019'da işten erken ayrılarak evine gittiği ifade edilen iddianamede, Kurt'un yatak odasındaki dolabı açtığında, Aykut Demirtuğ'un gizlenmiş olduğunu fark ettiği ve Demirtuğ ile kısa bir boğuşmadan sonra yatak odasından çıkarak kapısını kilitlediği aktarılmıştı.
Maktul Zeynep Kurt ile diğer maktul Aykut Demirtuğ'un odada saklandığı sırada sanığın aile bireylerini ve eşinin yakınlarını aradığı ifade edilen iddianamede, şunlar kaydedilmişti.
"Sanıkların balkondan uzaklaşıp kolluk görevlilerine haber vermeleri halinde ölenlerin aşağıya atlamaktan vazgeçeceklerini bildikleri halde, onların kendilerini aşağıya atmaları için bulundukları yeri terk etmedikleri, ölenlerin bir süre balkon korkuluklarında bekledikten sonra sanıkların kendilerine zarar vereceklerinden emin oldukları ve az da olsa kurtulma ümidiyle kendilerini birlikte beşinci kattan aşağıya bıraktıkları anlaşılmıştır. Her iki maktule yönelik doğrudan cebir, şiddet veya tehdit uyguladıkları hususu somut delillerle ispat edilememiş olmakla birlikte, korku, kaygı ve paniğe kapılarak aşağıya atlayacaklarını ve yere düşerek öleceklerini öngördükleri halde, yakınlarında bekleyerek sonucun meydana gelmesini sağlayan her iki sanığın olası kast ile hareket ederek, olası kast ile öldürme suçunu işledikleri değerlendirilmiştir."
İddianamede, sanık Hüseyin Kurt'un telefonu üzerine eve gelen Engin Cuğ hakkında "olası kasıtla öldürme" suçundan 40'ar yıldan 50'şer yıla kadar hapis cezası istenmişti.