Deprem kuşağı sınırları içerisinde yer alan ülkemizde gerek sınır içi gerekse sınır ötesi kara ve denizlerde meydana gelen son dakika deprem olaylarının etkileri hissediliyor. Geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi Tekirdağ ili açıklarında meydana gelen ve İstanbul'un pek çok ilçesinde hissedilen 4.2 şiddetindeki deprem ile önceki yıl Silivri açıklarında meydana gelen 5.8 şiddetindeki depremlerin, beklenen büyük İstanbul depreminin öncüsü olup olmadığı öğrenilmek isteniyordu. Bu bağlamda Jeofizik Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu tarafından merak edilenlerle ilgili yapılan açıklamada verdiği detay dikkatleri üzerine topladı.
Jeofizik uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu'nun son dakika açıklamalarından bazı satırbaşları şöyle;
Jeofizik uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, Silivri'de geçen yıl 26 Eylül'de meydana gelen Silivri Depremi'ni değerlendirirken, "Marmara'nın içinde Silivri'nin açıklarında bir yoğunluk var. Bu yoğunluk birkaç depremin peş peşe oluşu şeklinde. Ancak bu depremler insanların hissedeceği büyüklükte değil" dedi.
Jeofizik Mühendisliği Bölümü eski öğretim üyesi Dr. Oğuz Gündoğdu, Silivri açıklarında geçen yıl 26 Eylül'de kaydedilen 5.8 büyüklüğündeki depremden bu yana yaklaşık 1 yıl geçtiğini, bu tarihe kadar Marmara Denizi'nde bekledikleri aktiviteyi gösterecek herhangi bir deprem olmadığını anlattı.
DHA muhabirine değerlendirme yapan Dr. Gündoğdu, geçen yıl meydana gelen depremin, 1912 kırığının devamı niteliğinde bir yer sarsıntısı olduğunu vurgulayarak, "Buradaki fay halen aktif. Marmara'nın içinde Silivri'nin açıklarında bir yoğunluk var. Bu yoğunluk birkaç depremin peş peşe oluşu şeklinde. Bu sarsıntılar insanların hissedeceği büyüklükte değil. Bunları rasathanenin verdiği verilerde, haritalarda görüyoruz. 5.8 büyüklüğündeki deprem ters bir faydı. Bu ters fayın oluşu biraz garipti" dedi.
Dr. Oğuz Gündoğdu, Silivri yakınlarında 1912 yılında Tekirdağ Şarköy'de Richter ölçeğine göre 7.3 büyüklüğünde deprem olduğunu, oradaki enerjinin boşaldığını, Saroz Körfezi'nden itibaren oradaki kolun kırıldığını bildirirken, yönetiminde kendisinin de bulunduğu Doğa Hareketleri Araştırma Derneği'nin (DOHAD) arazide yerleştirdiği yer hareketlerini ölçen aletlerin ters atımlı geçen yılki deprem öncesinde hiçbir anormal veri göstermediğine dikkat çekti.
Dr. Gündoğdu, teknik olarak oluşumu tam açıklanmayan bu deprem ile ilgili "Doğu Anadolu Fayı"nı 1971 Bingöl depremi sırasında arazi çalışması yaparken fark eden Türkiye'nin yetiştirdiği önemli yer bilimcilerinden Esen Arpat'ın kendisine teknik yönden izah etmeye çalıştığını anlatırken, "Bu fayın Marmara'ya girişi ile Marmara'daki bu çukurda oluşu arasında fark var. 5.8 büyüklüğündeki Silivri Depremi olası Marmara depreminin öncüsü değil" diye konuştu.
...