İKİNCİ ŞULE ÇET OLAYINDA SON DAKİKA HABERİ: Kamuoyunda 'İkinci Şule Çet Davası' olarak bilinen Ebru Erdem'in rezidanstan atlamasıyla ilgili davada ilk kez hakim karşısında savunma yapan tutuklu sanık Serdar Taş'ın, olaydan bir hafta önce cezaevinden çıktığı anlaşıldı. Taş ifadesinde, "Cinsel birliktelik için zorlamadım. Alkol ve uyuşturucudan sonra yatak odasına geçtik. İçkiden sonra kusmam gelince lavaboya gittim. Döndüğümde camdaydı ve 'yaşamak istemiyorum, ölmek istiyorum, yaklaşma' diye bağırdı. Camın dışında mermere oturdu ve yarım saniye sonra atladı. Oturur vaziyette iken kendini boşluğa bıraktı" dedi.
MERMERE OTURDU VE YARIM SANİYE SONRA ATLADI
Küçükçekmece'de 20 Mart 2019 gecesi 14 katlı rezidansın 9'uncu katından düşerek hayatını kaybettiği iddia edilen Ebru Erdem (17) davasıyla ilgili iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 23 yıl 6 aya kadar hapsi istenen tutuklu Serdar Taş(22) ilk kez hakim karşısına çıktı. Bakırköy 20.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada SEGBİS'le savunma yapan Serdar Taş, olaydan bir hafta cezaevinden tahliye olduğunu savunmasında anlatan Serdar Taş, "Cezaevinden bir hafta önce tahliye olmuştum.
O gece Ebru'yla evde uyuşturucu aldık. Öpüştük üzeri giyinikti. Alkol ve uyuşturucudan sonra yatak odasına geçtik. Bana eve gitmiyorum, ailemle sorunum var dedi. Ağladı, ben de dinledim. O sırada annesi aradı. Beni rahatsız etme, arkadaşlarımı arama dedi. İçkiden sonra kusmam geldi. Lavaboya gittim geldim. Camdaydı. Yaşamak istemiyorum, ölmek istiyorum, yaklaşma diye bağırdı.
Gel konuşalım dedim. Camın dışında mermere oturdu ve yarım saniye sonra atladı. Oturur vaziyette iken kendini boşluğa bıraktı. Aşağıya koştum ve güvenliğe ambulans çağırın dedim. Gittiğimizde ölmüştü. Şok geçirdim, korktuğumdan dolayı kaçtım. Yanıma uyuşturucu içerek gelmişti. Çantasında vardı" dedi. Bu arada mahkeme başkanı, 'onu birlikte olmaya zorladın mı?' diye sordu. Serdar Taş da," Hayır onu cinsel birliktelik için zorlamadım" dedi.
MAHKEME BAŞKANI'NDAN BABAYA, "SAHİP ÇIKMADINIZ MI KIZINIZA?"
Öte yandan sanıktan şikayetçi olduğunu söyleyen maktul Ebru Erdem'in babası Murat Erdem de ifadesinde, kızının kendisini dinlemediğini, Hazal diye birinin kızını Kars'a götürdüğünü, daha önce de kızını psikiyatriye götürdüğünü anlattı. Bunun üzerine mahkeme başkanı, Murat Erdem'e, 'sahip çıkamadınız mı kızınıza? 17 yaşındaki kız Kars'a gitmiş" diye konuştu. Maktulün annesi Ayşe Erdem de beyanında "Olay günü kızımla konuştuk, bana 'Anne üzerime gelme, arkadaşımdayım. Geleceğim' dedi. Kendisine saldırı yapıldı gibi bir serzenişte bulunmadı. Şikayetçiyim, kızımız intihara asla meyilli değildi. Biz öldürüldüğünü düşünüyoruz" dedi. Mahkeme Serdar Taş'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
'İkinci Şule Çet Davası' olarak bilinen olayda Ebru Erdem'in o gece arkadaşı Murat Büyük'e, "çok kötüyüm, gel beni al. Sana konum atacağım' diye mesaj attığı belirtilmişti. Murat Büyük ifadesinde, "O gece bana 'kafam çok güzel' diye yazdı. Ben de 'neredesin' dedim. 'Küçükçekmece'deyim' dedi. 'Gelip alayım seni' dedim. 'Tamam gel beni buradan al' dedi. 'Tamam' dedim. Bir daha cevap gelmedi" demişti.
İDDİANAME: UYUŞTURUCU KULLANDIRTTI, TECAVÜZ ETTİ, PENCEREDEN İTTİ
İddianamede Serdar Taş'ın önce Ebru Erdem'e yuşturucu madde kullandırdığı, ardından tecavüz ettiği, kurtulmak için yarı çıplak vaziyette pencereye kaçan Ebru Erdem'in daha sonra 9'uncu kattan itildiği iddia ediliyordu. Adli Tıp raporunda ise Ebru Erdem'e yüklü miktarda uyuşturucu maddeler kullandırıldığı, baskıyla cinsel ilişkiye girildiği, kurtulmak için yarı çıplak cama koştuktan sonra ise Serdar Taş tarafından itildiği belirtildi. Taş'ın, 'çocuğun cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama, evi terk eden çocuğu ailesinden habersiz yanında tutma ve çocuğa yönelik kasten öldürme suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet ile 23 yıl 6 aya kadar hapsi isteniyordu. Evi arkadaşına veren Kemal Sönmez'in ise 'evi terk eden çocuğu, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutmak' suçundan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.