Sosyal medyada en çok konuşulan konuların başında minik Leyla'nın ölümünün arkasındaki gerçekler yer alıyor. Köyün ve aşiretin Leyla'nın ölüm nedenini örtbas etmek için elinden geleni yaptığı ortaya çıktı! Ağzınız sustu peki yüreğiniz nasıl sustu? Görgü tanığı köyde yaşananları tek tek anlattı. Leyla'nın amcaları Musa, Yusuf Aydemir ve köylülerden 4 kişiye dava açıldı. Bu kişiler için ağırlaştırılmış ömür boyu ceza isteniyor.
BABASI 'NE YAPACAĞIZ, BİRBİRİMİZİ Mİ ÖLDÜRECEĞİZ?' DEMİŞ...
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, olayın aydınlatılması için köylülerin çoğunun ifadesine başvurdu. İddianamede ifadesine yer verilen baba Nihat Aydemir'in (fotoğraftaki) kuzeni Erol Dursun, çok samimi oldukları için Leyla kaybolduğundan itibaren her gün Nihat Aydemir'in yanında olduğunu söyledi. Leyla'nın nasıl öldüğünü belirlemek için araştırma yaptığını belirten Dursun'un, olay sonrası aşiret reisinin katılımıyla toplantı yapıldığını anlattığı iddianamede yer aldı. Erol Dursun, şunları kaydetti:
(FOTOĞRAFTAKİ KİŞİ: LEYLA AYDEMIR'IN BABASI NIHAT AYDEMIR)
"Ağrı merkezde bu konu ile ilgili Bezirhaneli köylülerin konuşmalarında Leyla Aydemir'in cesedinin bulunmasından sonra bizim köyün ileri gelenlerinden aşiret reisi olan Ahmet Aydemir, eski muhtar Dilaver Aydemir ve dede Zeki Aydemir'in katıldığı bir toplantı yapıldığını öğrendim. Toplantıda Leyla'nın ölümü ile ilgili olayı kapatmak amacıyla kızın kendisinin 18 gün boyunca yürüyerek gittiği şeklinde yayılması ve köylülere de bu şekilde konuyu aktarılması şeklinde karar aldıklarını duydum.
Hatta bu konu ile alakalı Leyla'nın babası, bana kızının yürüyerek gitmiş olabileceğini söyledi. Ben de 'Bu nasıl mümkün olabilir ki?' dedim. Nihat da bana 'Allah vere de kızım yürüyerek gitsin. Aileden çıkarsa ne yapacağız, birbirimizi öldüreceğiz?' dedi. 17 Ekim 2018'de Nihat, bana birlikte Leyla'nın durumu ile ilgili konuşmak için 'Adalet Bakanlığı'na gidelim' dedi ve biz Ankara'ya gittik. Bizim randevumuz 18 Ekim olduğu için 1 gün öncesinden Ankara'ya gelmiştik. O gün akşam Nihat Aydemir Ağrılı bizim köylü İzmit'te yaşayan müteahhidi telefon ile aradı. Müteahhit ile buluştuk. 3'ümüz çay içerken Ağrılı eski milletvekilini aradılar. 4 kişi oturduk, konuşmalar esnasında Leyla'dan muhabbet açıldı.
Milletvekili, eşinin Leyla'nın ölümünden çok etkilendiğini söyledi. Birden sinirlenerek Nihat Aydemir'e 'Kardeşim bu aile içi yapılan bir şeydir. Senin kardeşin yaptı bunu' dedi. Nihat bu sözün üzerine başını önüne eğdi ve sustu. Milletvekilinin aşiret reisimizle arası çok iyidir ve kendisiyle sürekli irtibat halindedir. Leyla'nın annesi Şükran Aydemir beni çok sever ve saygı duyar hatta kendisi beni ağabeyi gibi gördüğünü birkaç kez bana söylemiştir. Kendisiyle Nihat ile Ankara'ya gitmeden önce en son görüştüğümde Nihat yukarı katta bulunan valizini almaya gittiğinde Şükran bana 'Boşuna uğraşmayın. Yusuf, Yusuf, Yusuf' şeklinde söyledi. Ben bunun üzerine çok şaşırdım."
(Fotoğraftaki kişi, Leyla'nın amcası tutuklu Yusuf Aydemir)