Abdullah Şevki tarafından 2013 yılında kaleme alınan Zümrüt Apartmanı kitabının çocuk istismarı içeren satırları geçtiğimiz günlerde sosyal medyada ortaya çıkmış ve büyük infial yaratmıştı. Okuyanları şoke eden pedofili satırları sonrasında ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hemen harekete geçmişti. Sözde yazar Abdullah Şevki ile kitabın basıldığı yayınevi sahibi Alaattin Topçu ise mahkeme sürecinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Çocuk istismarı satırları içeren kitaba ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yazar, basım ve dağıtım yapan kişiler için suç duyurusunda bulunmuştu.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, pedofili bölümler içerdiği için büyük tepki çeken 'Zümrüt Apartmanı' kitabına bandrol verildiği gerekçesiyle bakanlığın eleştirilmesinin yersiz olduğunu söyledi. Yavuz "Bandrolün içerikle ilgili bir kontrol mekanizması olması beklenemez. Bandrol verilirken eserin içeriği kontrol edilmez" sözlerini kullandı. Yavuz ayrıca, kitabın toplatılma sürecine de değindi.
Yaşanan son gelişmeye göre ise, Şevki 'müstehcenlik' suçlamasıyla, kitabı basan yayınevi sahibi Topçu hakkında da 'müstehcen yayın yapmak' suçlamasıyla hapis istemiyle dava açıldı.
İşte kan donduran kitap Zümrüt Apartmanı ile ilgili son dakika gelişmeleri!
HAKLARINDA İSTENEN CEZA BELLİ OLDU
"Zümrüt Apartmanı" adlı kitabın yazarı Abdullah Şevki Yurtvermez hakkında 'müstehcenlik' suçlamasıyla 2 yıldan 5 yıla kadar, kitabı basan yayınevi sahibi Alaattin Topçu hakkında da 'müstehcen yayın yapmak' suçlamasıyla 6 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
ADLİ KONTROLLE SERBEST KALDILAR
Ankara'da, pedofili içerikli bölümleri nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan, 'Zümrüt Apartmanı' adlı kitabın yazarı Abdullah Şevki Yurtvermez ile yayıncısı Alaattin Topçu, savcılık sorgularının ardından 'müstencenlik' suçundan tutuklanmaları talebiyle mahkemeye çıkarıldı. Yurtvermez ve Topçu, adli kontrol hükümleri uygulanarak, serbest bırakıldı.
'EDEBİ ESER ORTAYA KOYMAYA ÇALIŞTIM'
Ankara'da, pedofili içerikli bölümleri nedeniyle başlatılan soruşturmada gözaltına alınıp, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Abdullah Şevki Yurtvermez, savcılık ve hakimlik ifadesinde kendisini savundu. Yurtvermez, ABD'de yaygın olduğunu belirttiği 'kirli gerçeklik' akımına göre kitabı yazdığını ve edebi eser ortaya koymaya çalıştığını söyledi. Yurtvermez, kitaptan 500 tane basıldığını ve tamamının satıldığını, kendisinde tek kitap bulunduğunu ve buna da polisin el koyduğunu belirtti. Yurtvermez'in ayrıca kitabın dağıtımı öncesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bandrol için başvuru yapıldığını, suç unsuru bulunması halinde bandrol verilmeyeceğini söylediği öğrenildi.
Kitabın yayıncısı Alaattin Topçu'nun ise kitabı okumadığını söylediği belirtildi.
BAKAN YARDIMCISI YAVUZ'DAN ZÜMRÜT APARTMANI KİTABIYLA İLGİLİ ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Ankara'da, yazar Abdullah Şevki Yurtvermez tarafından kaleme alınan 'Zümrüt Apartmanı' adlı kitap, pedofili içerikli bölümleri nedeniyle büyük tepki çekti. Ankara Cumhuryiet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında kitabın yazarı Abdullah Şevki Yurtvermez ile yayıncısı Alaattin Topçu, gözaltına alındı. Yurtvermez ve Topçu, 'müstehcenlik' suçundan sevk edildikleri mahkemede, adli kontrol tedbiri uygulanarak, serbest bırakıldı.
'KORSANIN ÖNLENMESİYLE İLGİLİ BİR FAALİYET'
Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, söz konusu kitaba bandrol verildiği gerekçesiyle bakanlığın eleştirilmesinin yersiz olduğunu söyledi. Yavuz, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kitaplara bandrol vermekle yükümlü bir kurum olduğunu hatırlatarak, bandrol vermenin korsan yayıncılığın önlenmesiyle ilgili bir faaliyet olduğunu kaydetti. Yavuz, "Bandrol o eserden kaç tane yayınlanacağının, kaç tane basılıp, satılacağının kayıt altına alınmasıyla ilgili bir şeydir. Bize ilgili yayınevi gelir; diyelim ki 5 bin tane kitaptan basılacak. Biz ona 5 bin adet bandrol veririz. Bu aslında korsan yayıncılığın önlenmesiyle ilgili bir faaliyettir. Bandrolün içerikle ilgili bir kontrol mekanizması olması beklenemez. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Kültür bakanlıkları bandrolü verirler. Sonuçta telif haklarını kontrol edebilmek, devletin vergi gelirlerini takip edebilmesi ve yayıncılık faaliyetinin istatistiğinin bulunması anlamında kayıt altına alınması işlemidir. Kesinlikle içerikle ilgili bir şey değildir" dedi.
'BANDROL VERİLİRKEN İÇERİK KONTROL EDİLMEZ'
Bakan Yardımcısı Yavuz, ülkede hiçbir kurumun hiçbir yayının içeriğini inceleyip buna göre herhangi bir izin vermek durumunda olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Çünkü bu açıkça sansüre girer. Dünyada da böyle bir uygulama yoktur. Birkaç ülkede farklı mekanizmalar olduğunu biliyoruz. İran'da böyle bir kontrol mekanizması var. Bazı yayınların, bazı komisyonlardan geçmesi gerekiyor. Çin'de, Vietnam'da, Kuzey Kore'de var. Bunun dışında hiçbir ülkede bandrol verilirken eserin içeriği kontrol edilmez. Eserle ilgili bir sorun olduğu zaman bu adli makamlara yansır ve savcılık tarafından eserin toplatılmasına karar verilirse bu işlem uygulanır. Bu iki konuyu birbirinden ayırt etmemiz gerekiyor. Bandrol işleminin içerik kontrolüyle bir ilgisi yoktur, olamaz olmamalıdır. Bu açıkça sansür uygulaması olarak yorumlanacak bir şeydir."
'KİTABIN TOPLATILMASI KARARI ÇIKMASINI BEKLİYORUM'
Sosyal medyada bu tür müdahale taleplerini şaşkınlıkla takip ettiğine işaret eden Yavuz, "Özellikle bakanlığımıza eserin içine müdahale edilmesi taleplerini bu anlamda şaşkınlıkla karşılıyorum. Acaba 'sansür' talep ettiklerinin farkındalar mı bu paylaşımları yazanlar? Zaten bu konu ortaya çıktığı zaman konuyu hemen yargıya taşıyan ve savcılığa ilk başvuru yapan kurum biz olduk. Konu artık Cumhuriyet Başsavcılığının görev alanında, Adalet Bakanlığı'nın takibinde, ben kişisel olarak kitabın toplatılması yönünde bir karar çıkmasını bekliyorum" diye konuştu.
...