Şanlıurfa Şehir Stadı'nı dolduran binlerce kişi coşkunun doruklarında. Hele de Sezen sahnedeyken tam karşısına düşen grup bir alem. Hep bir ağızdan bağırıyorlar: - Kürtçe okuu Sezen, Kürtçe okuuu!.. Uğultu arasında tam anlamak zor. Sezen sesleniyor bu kez: - Duyamadım. - Kürtçe, Kürtçeee!.. - Türkçe mi Kürtçe mi? - Kürtçeeee!.. - Az durun o zaman. (orkestraya dönüp) Çocuklar o türkünün sözleri nasıl başlıyordu? Kulağına fısıldıyorlar, hatırlıyor. Sezen "Le Daye" adlı oldukça yanık türküyü okuyor. Kalabalıklar müthiş etkileniyor. Alkıştan yıkılıyor ortalık. Şarkı bitiminde grup yine hep bir ağızdan tempo tutuyor. "I love you Sezeeeen, I love You Sezen..." İşte böyle ettiler. Şanlıurfa'nın yaman delikanlıları ve genç kızları Stadyum konserinde bir ara Hintçe (!) parça okuyan Sezen'e Kürtçe türkü çığırması için tezahürat yapıp, okuttuktan sonra İngilizce "seni seviyoruz" diye tempo tuttu. Konser çıkışı kalabalıktan birilerine sordum: - Evlatlar niye öyle ettiniz? - Nettik ki Savaş agabey? - İngilizce tempo tuttunuz. - Haa o mii? Cest olsun diye yaptık. İyi düşündük degil mi?
EVLERE "ŞENLİK"
Konser izlenimleri için sondan başladım ya, haydin başa dönüp oradan alayım. Hatta daha da bir evveliyattan, şehre bir Sezen gelişinden." Davet sahibi Şanlıurfa Valiliği. Özel araçlar göndermiş havaalanına. Ama İzmir plakalı siyah minibüs zaten bir gece önce geldiğinden onunla transfer olmuş otele. Gelir gelmez de süit odaya çıkmış, yeniden mışıl vaziyeti almış. Halil İbrahim Şenlikleri oteli de şenlik yerine çevirmiş. Bin bir ayak bir yerde. Yemek yarışması ödül töreni, hatırlı iki aile çocuğunun düğün merasimi, bakanların, vekillerin avdeti, ilaç firmalarının etkinliği, iş takipçileri, eş dost akraba, kabile, aşiret mensuplarının yakın ziyareti. Dahası, hemi Filistin hemi de İsrail Büyükelçileri de konuk.
20 YIL SONRA GELDİ
Derken konser saati geliyor. Bu arada "basın 3 şarkıdan sonra stadı terk eder" kuralı işletiliyor. Yaşıma başıma hürmeten beni idare ediyor güvenlikçi çocuklar. Kımıl zararlısı gibi durup, "fena hayranım" tarzına bürünüyor, yamaçta dikeliyorum. Bir an geliyor, Sezen diyor ki; "Bu türküyü her yerde okuyorum. Ama kaynağında okuyacağım bugün. 20 yıl sonra tekrar geldiğim Urfa'ya armağan olsun." Ve başlıyor: Urfanın etrafı dumanlı dağlar. Bu türküyle son duvar da yıkılıyor Sezenleriyle sevenleri arasında. Artık her şarkıda binlerce kişilik koro, çimen üstü dansçıları, gülen, duygulanan, ağlaşan, coşan taşan. Son bir söze yer kalmışsa, aha onu da bağıraraktan söylüyorum. Ben de "I love you Sezen" hem de çooook.