Konya'da çıkan yangında 5'inci kattan atlayan torunu Melek Dağ (6) ile alevler içinde yaşamını yitiren hemşire kızı Sevim Kayhan'ın (36) annesi Veda Kayhan (68), kızının severek mesleğini yaptığını belirterek, "Kızım 15 yıldır herkesin canını kurtarıyordu, kendi canlarını kurtaramadı. Torunum Melek ile birlikte melek oldular. Konya'da hastanenin acil servis bölümünde çalışıyordu ve pandemi aşısını da meslektaşlarına ilk o yaptı'' dedi.
15 yıllık hemşire Sevim Kayhan, 3 ay önce eşi Yalçın Dağ'dan boşanıp, kızı Melek Dağ ile birlikte yeni bir hayat kurmak için Afyonkarahisar'dan, Konya'ya tayin oldu. Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'nde görev yapmaya başlayan Sevim Kayhan'ın yeni satın aldığı evde geçen cumartesi günü saat 02.30 sıralarında yangın çıktı. Alevler, daireyi sararken, çocuk odasındaki kızı Melek Dağ da yangını fark edip, panikle kendisini pencereden sarkıttı. Çevredekilerin atlamaması yönünde uyardığı Dağ, düşerek yaşamını yitirdi. İhbar üzerine gelen itfaiye ekipleri, alevleri söndürüp, eve girdiğinde yangına uykuda yakalanan Sevim Kayhan'ın cansız bedenine ulaştı. Anne- kızın cansız bedenleri memleketleri Akşehir'in Yazla Mahallesi'nde toprağa verildi.
MELEK OLDULAR
İtfaiye ekiplerinin yaptığı incelemelere göre, yangının elektrik kontağından çıkma ihtimali üzerinde durulurken, şarj için prizde bırakılan cep telefonunun da yangına neden olabileceği öne sürüldü.Veda Kayhan, yangında kızı ve torunu Melek'in, adı gibi melek olduklarını belirtti. Kızının eşinden boşandıktan sonra kendilerine yeni hayat kurmak için Konya'ya tayin olduğunu ifade eden Veda Kaynar, şunları söyledi:
'GÖK BİLE AĞLADI, YAĞMUR YAĞDI'
"Tüm sağlıkçıların başı sağ olsun. Kızım 15 yıldır herkesin canını kurtarıyordu, kendi canlarını kurtaramadı. Torunum Melek ile birlikte melek oldular. Konya'da hastanenin acil servis bölümünde çalışıyordu ve pandemi aşısını da meslektaşlarına ilk o yaptı. Kınalı kuzularım benim. Görevlini çok seviyordu. Afyonkarahisar'dan Konya'ya yeni gitti ve yeni hayat kuracaklardı. Kara kızım torunum Melek de pencereden kuş gibi uçmuş. Pencereler yanmış erimiş, elleri yanmış galiba. Adı gibi melek oldu. İkisini de defnettik. Sırt sırta yattılar. Kızım, kuzusunu da bana bırakmadı. Aldı gitti. Kuzusunu bari bıraksaydı, onu bari koklasaydım. Meleğim benim. Sözün bitti an. Allah, kimselere bu acıyı yaşatmasın. Dün gök bile ağladı, yağmur yağdı. Bugün güneşler çıktı. Gök bile ağladı dayanamadı. Ben nasıl dayanayım. Yavrum Melek'im sofra duaları bilirdi. Kur'an-ı Kerim okurdu. Ben ona Kur'an alacaktım.''
KIZINI GÖZÜNDÜN BİLE SAKINIRDI
Sevim Kayhan'ın babası Mehmet Kayhan da (71), bu acı günde kızının meslektaşlarının kendilerini yalnız bırakmadığını belirtti. Kayhan, ''Acı büyük. Keşke birisi sağ kalsaydı. Kızımın ilk görev yeri Şırnak Uludere, ikinci yeri Edirne Keşan, üçüncü olarak Afyonkarahisar ve son görev yeri de Konya oldu. Hep acil serviste görev yaptı. Hastanedeki çalışmalarını sürekli anlatırdı. Pandemi nedeniyle meslektaşlarına kendisinin ilk aşı yaptığını söyledi. Kendisi de aşı yaptırmıştı. Herkesi kurtardı. Kendini kurtarmadan gitti. Kızını çok seviyordu ve gözünden bile sakınırdı. Her gün annesi ve kardeşlerini sürekli arardı." diye konuştu.
MELEK'TEN GERİYE ELİYLE YAPTIĞI RESİM KALDI
Sevim Kayhan'ın ablası Yasemin Odunkıran, evin duvarında asılı olan yeğeni Melek'in babası için yaptığı resmi göstererek, ''Babalar Günü için, babasına, kendi eliyle resim yapmıştı. Dedesine bırakıp gitmişti. 'Bunu gördükçe beni hep hatırlayın' dedi; ama şu an kendi yok. Kardeşim, kızını okutup, kendisini gibi sağlıkçı yapacaktı. Maalesef olmadı. Bütün sağlıkçılara da çok teşekkür ederiz. Bizleri bu acı günümüzde bırakmadı'' dedi.