SABAH'a konuşan Gülten Oğuz, "Eşim, 46 yaşında babalık sevincini yaşadı. En büyük hayali, çocuklarımızı oyun parkına götürüp oynatmaktı. Ancak çocuklar 1.5 yaşındayken salgın başladı. Henüz yürümüyorlardı. Küçük oldukları için parka götürememiştik. Büyüdüklerinde de pandemi nedeniyle dışarı çıkartamadık. Koronavirüs nedeniyle hayali gerçekleşmedi. Eşim, çocuklarına çok düşkün bir babaydı. Pandemi bittikten sonra parka götürmeyi hayal ediyordu.
29 OCAK'TA EVLİLİK YILDÖNÜMÜNÜ KUTLAYACAKTIK
29 Ocak'ta evlilik yıldönümümüz vardı. Eşim iyileştikten sonra ikizlerimizle birlikte kutlamayı planlıyorduk. Eşim Çıtak'ta yıllarca aile hekimliği yaptı. Bu mahalleye çok emeği geçti. Alçakgönüllüydü. Bu yüzden herkes çok seviyordu. Çocukla çocuk, büyükle büyük olurdu. Mesleğine aşıktı. Doktorluğu çok seviyordu. Virüsü de hastalarının birinden kaptı. Herhangi bir kronik rahatsızlığı da yoktu. Yoğun bakıma kaldırılana kadar hep yanındaydım. 'İyileşip, çocuklarıma mama getireceğim. Beni yalnız bırakma' diyordu. Hastalığı çok ağır geçirdi. Çok acı çekti. Sağlık çalışanlarının sağlık şehidi olarak sayılmasını istiyorum. Umarım koronavirüs meslek hastalığı olarak kabul edilir. Çünkü çok sayıda sağlıkçıyı koronavirüsü kurban verdik" dedi.