On birinci yüzyıldan bu yana Anadolu'da ve daha sonra da Balkanlarda yurt kuran Oğuz Boylarından göçerler, göçebe hayatını sürdürürken, Oğuz Boylarına mensup Sarı Keçiciler giderek azalıyor.
Kendilerini "Yörük" olarak tanımlamayı ve tanıtmayı tercih eden Sarıkeçili göçerlerine bağlı olduğu oba, oymak ve aşiretlerin adı hayvan ırkına göre -Sarıkeçili, Honamlı, Kara Keçili, Ak Koyunlu ve Kara Koyunlu gibi isimlerle- belirleniyor.
Toros dağlarında yaşayan, küçükbaş hayvancılıkla, Süt ve Peynir çeşitleriyle geçinen ve göçerliği sürdüren Sarıkeçiciler yaşam şartları çerçevesinde kış döneminde Kentlerde kalmayı sürdürerek sosyal, Eğitim, Ekonomi ve Sağlık gereksinimleri ön plana alıyorlar.
On bir yüzyıl önce Oğuz Boylarının Anadolu'ya yaşayan son göçerlerden ayakta kalan Sarıkeçiciler Toros dağlarında geçirdikleri 8-9 ay Oba ve Oymaklar da yaşamlarını sürdürürken Yörük boylarının Tarihten silinmeme ve ayakta kalmak için adeta yaşama sarılıyorlar.
Bu gün Akdeniz Bölgesinde Toros dağları üzerinde yaşamlarını sürdüren Sarı Keçiciler, Antalya, Serik, Manavgat, Gazipaşa, Anamur, Bozyazı, Aydıncık, Silifke ve Erdemli ilçeleri arasında Mart,Nisan ,Mayıs Ayı arasında Toros Dağlarına göç başlatıyorlar.
GÖÇERLER YÜRÜYEN EKONOMİ
Akdeniz bölgesi Toros dağlarında mera ve otlağa bağlı küçükbaş hayvancılığı da yapan Sarıkeçiciler hayvanların sütlerinden peynir,Tereyağ,keş ve yoğurt yaparak bölge ekenomisine anlamlı katkı sağlıyorlar.
Sari keçiciler diger taraftan da konargöçer hayvancılık yaparak et tüketimi konusunda da üretici güç olarak ekonomik kaynak kapısı olarak küçükbaş hayvancılık modelini geliştirdiler
Keçi ve koyunlarıyla Toros dağlarında sekiz ay kalabilen Sarıkeçili Yörükleri keçi kılından dokuma kıl çadırları yaparak İklim ve hayat şartlarına göre yaylalarda iskan ediyorlar.