İstanbul medeniyet Üniversitesi'nde organize edilen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Etkinliğinde, "Engellilik Farkındalığında İletişimin Önemi" başlıklı panelin konuğu SABAH Muhabiri Erhan Öztürk oldu. Rektör Yardımcısı Yaşar Bülbül ile Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Belgin Erhan'ın yanı sıra, iki kolu olmadan Dünya Paralimpik Yüzme Şampiyonası'nda ikinci olan Sümeyye Boyacı, 15 yaşında felç kalan ve 16 yıl boyunca sadece bir elinin parmaklarını oynatabilen Nil Mısır, çenesiyle yazı yazarak kendine bir dünya kuran Sema Can, Ramazan Sincar, arda Çınar, Murat Öz, Erdal yalçın gibi engelli kardeşlerimiz ve öğrenciler etkinliğe katıldı.
Sümeyye ve Nil başta olmak üzere çok sayıda engellinin hikayelerinden oluşan SABAH haberleri panel sırasında gösterildi. Haberler, katılımcılar tarafından ayakta alkışlandı.
Prof. Dr. Belgin Erhan, "Özellikle omurilik yaralanmalarında tedavinin önemi çok büyük. Ancak benzer yaralanmalardan dolayı evinde yatağa bağlı olarak hayatını sürdüren bireylerin tedavileri için iletişimin gücü çok önemli. Yapılan tedaviler ve ayağa kalkıp hayata katılan engelli vatandaşlarımzın hikayelerinin yer aldığı haberler, görüntüler diğer hastalara da umut oluyor." diye konuştu.
NİL OK ATIP, ARABA KULLANIYOR
Tıp Fakültesi'nden 5 öğrencinin tekerlekli sandalye ile üniversite içerisinde dolaşıp, toplantı salonuna gelerek eksikleri tek tek rektör yardımcısı ve hocalarına anlatmaları alkış aldı.
Gazeteci Erhan Öztürk ise buradaki konuşmasında şunları söyledi: "28 yıllık meslek hayatımda çok sayıda haber yaptım. Ancak beni en çok mutlu edenlerden biri Nil Mısır'ın hikâyesidir. 16 yılda sadece sol elinin bir parmağını oynatabilen Nil'i ısrarlı haberlere devam ederek motive ettik. Nil şimdi, Okçular Vakfı'nda. Milli Takım'a seçilmeyi bekliyor. Her yere tek başına gidip, gelebiliyor. Otomobil kullanmaya bile başladı. Bu haberleri ısrarla yapmamız bir farkındalığı da oluşturdu. Türkiye'nin birçok yerinden aileler, 'Engelli çocuğumuz kendini eve kapatıp, tedaviyi reddediyordu. Elimizden bir şey gelmiyor, bekliyorduk başlarında. Haberleri görünce bir umut oldu' diyerek aramaya başlıyorlar. Bizi asıl mutlu eden de bu tür gelişmeler. Tüm medya organlarında bu tür haberler, yayınlar artarsa kendini eve kapatan hiç bir engelli kardeşimiz, vatandaşımız kalmaz..."