Gürcistan'da yaşayan 59 yaşındaki Mehmet Aydın, sabah uyandığında konuşma ve yürüme zorluğu ile denge kaybı şikâyeti yaşayınca götürüldüğü hastanede yapılan tetkiklerinde şah damarının yüzde 70'e yakın bölümünün tıkalı olduğu tespit edildi.
Sabah kalktığında konuşamama, yürümede zorluk ve denge kaybı şikâyeti yaşayan Aydın, Gürcistan'da yakınları tarafından hastaneye kaldırıldı. 4 gün hastanede kalan Aydın şikayetlerinde düzelme olmayınca yakınları tarafından memleketi Trabzon'daki özel hastaneye getirildi. Aydın'ın burada yapılan tetkiklerinde şah damarının yüzde 70'e yakınının tıkalı olduğu belirlendi. Bir haftalık tedavisinin ardından Mehmet Aydın sağlığına kavuştu.
"DAHA ÖNCE HİÇBİR ŞİKAYETİM YOKTU"
Başından geçen hastalık sürecini anlatan Mehmet Aydın, "Daha önce hiçbir rahatsızlık, şikâyetim yoktu. Sabah uyandığımda konuşmamda güçlük, konuşamama, yürümede zorluk ve denge kaybı şikâyetlerimin olduğunu gördüm ve acilen yakınlarım tarafından ambulans çağrıldı ve hastaneye kaldırıldım. Burada doktorlar damarda tıkanıklık olduğunu söylediler. Serum tedavisine başladılar ve 4 gün hastanede kaldım. Ancak şikâyetlerim de hiçbir düzelme olmamıştı. Trabzon'daki yakınlarım tedavimin Türkiye'de devam etmesi için harekete geçtiler ve gerekli görüşmeleri, hazırlıkları yaptıktan sonra Trabzon'a getirtildim. Buradaki bir haftalık tedavim sonrasında konuşmadaki güçlük, denge kaybı, yürümede zorluk şikâyetlerim ortadan kalktı" dedi.
"SOLDAKİ ŞAH DAMARINDA YÜZDE 70'E YAKIN TIKANIKLIK MEVCUTTU"
Konuyla ilgili bilgi veren Nöroloji Uzmanı Dr. Mustafa Aydın, yapılan tetkikte hastanın soldaki şah damarında yüzde 70'e yakın tıkanıklık tespit ettiklerini belirterek "Hasta yakınları bana ulaşarak hastanın durumunu aktardılar. Hastalarının tedavisine burada devam etmek istediklerini, hastanın durumu hakkında hastaneden net bilgi alamadıklarını, iletişime geçemediklerini ilettiler. Bizlerde yardımcı olabileceğimizi ileterek hastayı Trabzon'a getirtip burada tedavi edilmesini kararlaştırdık. Hasta yakınlarının isteği üzerine Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü ile irtibata geçildi. Gerekli görüşme ve bağlantılar sağlandı. Hasta ambulansla Gürcistan sınırına getirildi ve Artvin 112 ekipleri tarafından hasta hastanemize ulaştırıldı. Hastamıza yapılan tetkiklerde beyin damarlarında tıkanıklık olduğunu tespit ettik. Soldaki şah damarında yüzde 70'e yakın tıkanıklık mevcuttu. Damar tıkanıklığı tedavisine başlandı ve şuan hastamızın genel durumu gayet iyi. Hastamız geldiğinde hiç konuşamıyordu. Şuan kelime çıkışları var ve kendini ifade edebiliyor. Yürüyememe ve denge kaybı şikâyetleri de önemli derecede azaldı" diye konuştu.
"BU ŞİKAYETLER VARSA HEMEN DOKTORA BAŞVURUN"
İnmede, ani başlayan çift görme, görme kaybı, konuşmada bozukluk, vücudun herhangi bir bölgesinde his kaybı, ağızda eğilme, vücudun tek tarafında ortaya çıkan güçsüzlük, denge kaybı, baş dönmesi, ani keskin şiddetli baş ağrısı ve ani bilinç kaybı belirtileri görülebileceğini belirten Dr. Aydın "Bu belirtilerin bir ya da birkaçının görülmesi halinde acil durum söz konusu. Erken müdahale ile olabildiğince fazla beyin dokusu kurtarılabileceğinden, kişinin en kısa zamanda tercihen tam teşekküllü bir sağlık kuruluşuna ulaştırılması gerekiyor. Eğer kişi, belirtilerin başladığı ilk 4 saat içinde hastaneye ulaştırılırsa kişiye damar açıcı tedavi (trombolitik tedavi) uyguluyoruz" bilgilerini paylaştı.
"İLK 4 SAATTE MÜDAHALE ÇOK ÖNEMLİ"
Bu tür damar tıkanıklıklarında ilk 4 saat içinde hastaneye başvurma hastalığın seyri açısından, daha iyi sonuçlar ortaya çıkartması açısından büyük önem taşıdığını belirten Dr. Aydın "Belirtileri görülmeye başlandığı andan itibaren ilk 4 saat içinde ne kadar çabuk müdahale edilirse, o kadar az hasar kalıyor. Bu hastamız hastanemize ilk 4 saat içinde başvurmuş olsaydı damar açıcı (trombolitik tedavi) uygulanabilirdi. Bu uygulama ile sonuç çok daha yüz güldürücü olabilirdi. Bu hastalıkta kalıcı hasarı önlemenin tek etkin tedavisi olan trombolitik tedavi, kanın ve dolayısıyla oksijenin ulaşamadığı dokunun (iskemik kalmış doku) reperfüzyon olarak bilinen doku kanlanmasının ilaçla yeniden sağlanması ile yapılır. Böylece beyin dokusuna kan akışı normal şekilde sağlanarak doku hasarı önlenir" diye konuştu.