Ünlü yönetmen Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin hakkında, alkollü olarak kullandığı aracıyla polis otosuna çarparak polis memuru İsmet Fatih Alagöz'ün şehit olmasına, polis memuru Emre Tetik'in ise yaralanmasına neden olmak suçundan oy çokluğuyla verilen 6 yıl 3 ay hapis cezası kararında, Çetin'in kazadan bir saat sonra alkol testinin yapıldığı, kendi iddiasının aksine alkol oranının güvenlik sürüş yeteneğini kaybedecek oranda olduğu belirtildi.
Oy çokluğuyla verilen karara muhalefet şerhi yazan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erdoğan Şimşek ise Rüzgar Çetin hakkında 15 yıl hapis cezası verilmesi ve tahliye edilmemesine ilişkin gerekçesinde, "Sanığın asli kusurlu oluşu, ölüm ve yaralanmanın derecesi (mağdurdaki hayati tehlike geçirme, ağır derecede 6 kemik kırığı) suçun işlendiği yer ve zaman (yoğun şekilde yaya ve araç trafiğinin bulunduğu mahalde akollü ve hızlı şekilde araç kullanmak) hava ve yol şartlarının güvenli sürüş tekniğine tamamen uygun olması, keza polis otosunun diğer araçlardan ayrı ve ayırıcı özelliği (beyaz ve siren sistemi olması) nedeniyle alt hadden uzaklaşılarak", toplam 15 yıl hapis cezası verilmesi gerektiğini "hukuk ve vicdani kanaatine" sahip olduğunu belirtti.
"AKOL ORANI 0.902 DEĞİL 107 PROMİL"
Rüzgar Çetin'in akol oranı ile ilgili olarak kararda, Şişli Etfal Hastanesi'nce hazırlanan raporda, 02.10 itibariyle sanığın alkol oranının 0.902 promil olduğu, bu tespitin kazadan yaklaşık '1 saat 4 dakika sonra' yapıldığı, Yargıtay kararları ve Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Dairesi raporlarında, kandaki alkol düzeyinin bir saatte ortalama 0,15 promil gram azaldığının tıbben belirlendiği, sanığın kazadan yaklaşık 1 saat 4 dakika sonra alkol ölçümünün yapılması sebebiyle kaza anında alkol oranının 107 promil civarında olduğu belirtildi. Rüzgar Çetin'in, alkol oranın tespiti için alkometreye üflemeyerek, sadece hastanede test yaptıracağını belirterek polise zorluk çıkardığı ileri sürülmüştü.
"ALKOL NEDENİYLE GÜVENLİ SÜRÜŞ YETENEĞİNİ AZALMIŞTIR"
Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında sürekli olarak alkollü bir şekilde seyir eden sürücünün alkol konstrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceğinin belirtildiği gerekçeli kararda, Rüzgar Çetin'in olay günü 107 promil alkollü olması nedeniyle 'güvenli bir şekilde araç kullanamayacağı' ifade edildi.
Gerekçeli kararda, "Rüzgar Çetin'in güvenlik sürüş yeteneğini kaybedecek şekilde alkollü olması, seyir halinde olduğu en sağ şeritteki önündeki araçlarının mesafelerinin kısa olmasına rağmen öndeki aracı sollamak amacıyla aniden orta şeride geçtiği, kendi tecrübesine, şoförlük yeteneklerine, orta şeridin boş olduğu ihtimaline güvenerek, objektif dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek öngördüğü ancak istemediği neticeye neden olduğu, eylemini bilinçli taksirle gerçekleştirdiği kanaatine varılmıştır" denildi.
Mahkeme heyetinin gerekçeli kararında, Rüzgar Çetin hakkında hüküm verilirken, "Sanığın olayda tam kusurlu olması, karşı tarafın kazara bir kusurunun bulunmaması, sanığın alkollü bir şekilde araç kullanarak hızını yol ve mahal koşullarına göre ayarlamaması, mağdur Emre Tetik'in yaralanmasının niteliği, bir kişinin ölümü ve bir kişinin nitelikli bir şeklide yaralanmasına neden olması, meydana gelen zararın ağırlığı, kazanan meydana geliş şekli " dikkate alınarak karar verildiği ifade edildi.
"RÜZGAR ÇETİN ASLİ VE TAM KUSURLU"
Karada, dava dosyasındaki kaza tespit tutanağı, özel trafik bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan raporlarının birbiriyle uyumlu olduğu, "Sanık Rüzgar Çetin'in alkollü vaziyette seyir sırasında yola gereken dikkatini vermediği, mahal şartlarının üzerinde aşı suretiyle olay mahalline yaklaştığı, seyrini kendi seyir şeridi içerisinde sürdürmeye özen göstermediği, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda kazanan meydana geldiği şeride tecavüz nedeniyle asli ve tam kusurlu olduğu, mağdur sürücü Emre Tetik'in ise mevcut şartlarda olayı önlemek bakımından alabileceği bir önlem ve tedbir bulunmadığından da kusurunun bulunmadığı, müteveffa İsmet Fatih Alagöz'ün de ekip otomobilinde normal yolculuk yaptığı ve görev icabı emniyet kemeri takma zorunluluğu bulunmadığından kusurunun bulunmadığı" belirtildi.